• 2014'te başlamış ve hâlâ devam etmekte olan iç savaş.

    https://en.wikipedia.org/…_civil_war_(2014–present)
  • onlar bizi kör sanıyorlar. bir gündem ortaya atıp, muhalifiyle destekçisiyle onunla beyinlerde geviş getireceğimizi düşünüyorlar. oysa biz her zaman bir adım geriye çekilip savaş meydanlarına tepeden bakmayı da biliriz.

    diyeceksiniz ki bu kadar yoğun gündem arasında neden libya? yani neden libya'yı ele alan bir başlıkta gündemi nasıl bize bağlayacaksın? öyle bir bağlanıyor ki dostlar. güzel bir kadına baktığınızda onu kolunuzda bir eş ve güzel elbiselerle yaptırdığınız evin merdivenlerinden çıplak ayak pıt pıt pıt inerek hayal edecek kadar hızda iseniz, siyaset konusunda da hayli kombinasyonlar yapabiliyorsunuz zihinlerde...

    çok betimleyici oldu bu yazı. hiç sevmedim. şimdi ana meselemize şimşek hızıyla girelim.

    italya büyükelçilik düzeyinden yakın zamanda yükselen bir açıklama: ''- libya'da askeri müdahale ile sonuca gidilemeyeceği görülmüştür. '' minvalinde... neden italya'dan yükselen bu ses önemli? libya italya'nın eski sömürgesi ve kim ne derse desin etkinliği hala devam etmektedir. libya'da şu anda mücadele halinde olan nato destekli birlikler ve rusya-iran destekli doğu bloğu gruplar var. iki tarafın da kesin olarak üstünlük kuramaması kaynaklı bir kısır durum oluşmuş durumda. savaş olanca şekliyle devam ediyor. nedense biz kulağımızın arkasına atmış durumdayız bu durumu.

    gelelim buradaki gelişmelerin niye bizi etkilediğine...

    italyan hükümetinin ortağı, putin konusunda bir açıklama yaptı; '' rusya'nın amerika ve nato ile birlikte avrupa'yı seçmesini isteriz. türkiye-iran ile birlikte olursa çin'e doğru gitmesinin batı için endişe kaynağı görüyoruz. '' cümlesini söylemişti hem de iktidarı aldıktan 3 gün sonra.

    dün yazdığım belucistan konusunda avrupa devletlerinin tavrı, italya için de geçerli. hedef, çin devletini durdurmak.
    (bkz: belucistan/@patryn)

    libya'da rus kuvvetler ile mücadeleyi bitirmeyi hedefleyen italya ve bununla birlikte ab; bir yandan da putin'in gücünü kabul eden, hatta ukrayna'da putin'e karşı savaşan insan temin etmek suçundan kendi insanlarına cezalar yağdıran bir italya var. batı özellikle rusya ve çin'in birlikte olmasını istemiyor. iran ve türkiye üzerinden de bu köprüyü yıkmak peşindeler.

    şimdi iki ülkeye bakalım; türkiye ve iran. aşağı yukarı aynı sıkıntıları çeken iki ülkeden, durumlar ise ekonomik olarak farklılıklar içeriyor. pahalılık evet gündelik hayatta yoğunlukla hissedilirken, iran'ın kendine yetme durumu var, ancak türkiye'nin ciddi bir bağımlılığı var dışarıya. ancak garip olan türkiye'de insanların bu duruma çok da ses çıkartmıyor oluşu. tamahkar bir yapımız olduğunu söylesem yanılmam. bunca yanlış ekonomi politikasına rağmen oy verenler iktidara güven duyuyor. tabii bundan alt tabakanın yardımlarla destekleniyor oluşunun da etkisi büyük.

    fetö'nün devlet içinde yuvalandığı dönemlerde bir iran algısı kasmaya çalıştıkları biliniyordu. yani türkiye ile iran'ın arasını amerikan destekli açmak peşindeydi. neyse ki bu oyuna gelmedik. türkiye, iran ve rusya'dan izole edilerek amerikanın kucağına itilme peşindeydi. şimdi ise bu durumda türkiye'nin rusya ile yakınlaşmış olmasından rahatsızlık duyuluyor. operasyon yapıyorlar denilen yani o '' dıj güjler '' aslında iran'a operasyon yapıyor. ancak bizim o kadar dışarı bağımlı yapımız var ki, bu durumdan biz de etkileniyoruz. yani ambargo uygulanmayan mallarımız bize psikolik olarak ambargo haline girip gerek ülkemizde ucuza elden çıkıyor, sonra da yüksek vergilerle bize geri geliyor. devlet vergiler ile bu duruma çözüm bulmaya çalısıyor. bu bile devletin kendi kaynaklarına tam manasıyla güvenmediğini gösterir. zenginlerimiz bile güvenli liman olarak dövizleri görüyor.

    iran lideri bugün bir açıklama yaptı: '' amerika bu ambargolardan pişman olacak. bu sorunlar bizi daha da kenetleyecek. '' son derece önemli ve kendinden emin bir açıklama açıkçası. kendi kendine yeten ülke olma konusunda iran'ın tecrübeleri büyük. bu nedenle '' dıj güjler '' iranı sallasa da yıkamaz. ancak iran'ın savuşturduğu rüzgarlar bizim gibi ekonomik olarak cılız kalmış ülkeyi sallar da sallar kanımca.

    tek amaçları çin ile mücadelede kaleleri bir bir düşürmek. putin bile bir şekilde sağda solda şımartılarak gel sen bizimle ol denirken, yeter ki çin'e müttefik vermeyelim peşindeler. zaten erdoğan'ın da artık çin'den borçlanacağız demesi de boşuna değil, net bir mesajdı diğerlerine.

    ancak sorun şu ki, filler tepişirken arada kalıyoruz. zamanında alınmayan önemlerin acısını çekiyoruz. türkiye'nin ekonomisi ağustos böceğinin hayatı gibi. güneşliyken güzel görünür; stadyumlar, köprüler, yollar... ama yağmur basınca ne yapacağını bilemez, sağa sola kaçışır bir karınca bulur evine sığınmak için. bu bazen votka içen bir karınca olur, bazen molla karınca...

    sağlıcakla kalın...
  • tobruk hükümetine bağlı libya ulusal ordusu tripoli uluslararası havalimanının ve havalimanı yakınlarındaki kasr bin ghashir köyünün kontrolünü ele geçirdi ve hızlıca başkent trablus'a doğru ilerliyor.
    son askeri durum
    tripoli uluslararası havalimanından:
    https://pbs.twimg.com/media/d3z6ypkx4aaptls.jpg
    https://pbs.twimg.com/media/d3z4ngxxsaa9upi.jpg
    https://pbs.twimg.com/media/d3z4nqvwkaaa-gy.jpg
    https://pbs.twimg.com/media/d3afswpx4aajq98.jpg
    peki kim bu libya ulusal ordusu?
    bilindiği üzere 2011 iç savaşından sonra libya iki hükümet tarafından kontrol edilmeye başlamıştı. bunlar tobruk ve trablus hükümetleridir.
    tobruk hükümetini mısır ve suudi arabistan gibi ülkeler desteklerken, trablus hükümeti türkiye ve katar tarafından desteklenir. bu iki tarafın çatışması 2014 yılından beridir sürmekte fakat bugünlerde libya ulusal ordusu veya mareşal emir hafter'in adıyla anılan hafta'nın ordusu trablus'u ele geçirmek için taarruzlara başladı.
    daha detaylı bilgi için
    ayriyeten dün libya ulusal ordusunun trablus batısından gerçekleştirdiği ancak 200'e yakın esir alınarak başarısız olduğu birde saldırı girişimi oldu.
    esir alınan hafter ordusu askerleri
  • (bkz: #88619649)
  • haftar simgesini kullanarak milliyetçilere bir blitzkrieg düzenleyen suud destekli milisler tripoli banliyölerine bile ulaşamadan 300+ kayba ulaştılar.blitzkrieg'i islam devletinden başka uygulayabilen modern savaşlarda hiç görülmemiştir.fransa haftar'ı yeni kaddafi yapmak konusunda bir kaç adım atmış ve görünen o ki başarılı olamamıştır.trump'ın america first ! politikası içinde türkiyenin de bulunduğu avrupa güçlerine fırsat sunmuştur.bu güç vakumlamasında abd aheste hareket edecek ve dinamikleri elde tutmayı başaracaktır tahminimce.suriye realistesinin daha uzayacağı düşüncesi fransa'yı daha yakın olan ve uzun süredir stabil bir durumda olan libya'ya itmiştir.haftar'ın klasik bir ortadoğu kahraman-asker'i olması onu zaten yabancı güçler için bir yıldız rolüne sokmuştu.bunun gibi kahraman-askerler çok var ortadoğuda ve hepsi de lider değil hatta.ukrayna'da rus ayrılıkçıların albayı olan givi(öldü),mısır'ın eski beceriksiz lideri nasır,ağzında sigarayla halay çeken saddam ve hem batının hem de doğunun hepsi düşman diyen ama zamanında fransız yardımı yiyen humeyni.güncel örnek olarak sisi de verilebilir.bunların çoğu değişik varyasyonlarda baas benzeri bir politika sürdürmüş ve hepsi de israil'e boyun eğmiştir.givi bir çok kanıtın işaret ettiğine göre suriye'de dera garnizonunda israil savaş uçakları tarafından öldürülmiştür.humeyni ise her ne kadar tehditkar politika sergilemiş olsa da gerçek bir harekette bulunmamıştır.sonuç olarak arap ulus devletciliği hepsinin sonu olduğu gibi haftar'ın da sonu olacaktır.
  • o kadar da iç savaş değildir. biraz proxy(devletlerin biz savaşmayalım kendi aramızda başka devlet üstünde 2 farklı grubu destekleyelim onlar savaşsın hem bir yorulmamış oluruz dediği savaş turu) savaşdır. şimdi tarafları yazıyorum.
    sağ köşede(yani aslında doğu) zamanında kadafinin kovuması ile amerikaya sığınan bir generalin liderliğinde ülkenin nerdeyse tamamını ele geçirmiş tobruk hükümeti var ama birleşmiş milletler ve diğer ülkelerce tanınmıyorlar. bunlar dinci örgütleri ayıklamış vs olduğundan pozitifde karşılanıyor biraz. destekleyen ülkeler
    suudi arabistan
    mısır
    birleşik arap emirlikleri
    rusya
    fransa
    sol köşede başkenti elinde bulunduran diğer ülkelerce tanınan trablusgarp hükümeti. ülkenin az bir kısmı ellerinde. nerdeyse başkentde gidiyordu tabi mısırın vs suudların silahıyla parasıyla kolay. türkiye kirpi zırhlı aracı drone fln göndermişte savaş kendi lehlerine geri döndü biraz. destekleyiciler muslim brotherhood destecileri bilmiyorum bu hukumetde muslim brotherhooddan mı ama olayın dinle fln alakası yok karşı tarafta suudiler var misal. destekleyici ülkeler
    türkiye
    katar
    sudan
    italya

    bu savaşta taraf olduğumuzdan 6 türk yakalanmıştıda türkiye savaş ilanıyla tehdit etti karşı tarafta hemen bıraktı. ama rahatca libya hava sahası libya sularını kullanamıyoruzdur.
    bir de karşı taraf sanki daha güçlü gibi geldi türkiyenin tarafta bir türkiye var sağlam katar az biraz belki para gönderir sudan pek bir şey beklenemez yeni darbe oldu diye hatırlıyorum orda italyada elini taşın altına sokmaz anca kendi ülkesine mülteci gelmesin onun derdinde. türkiyenin ekonomisi teklese desteğini çekse bitti işte trablus hukumeti. karşı tarafta mısır var kara sınırı olan suudlarda biraz para ateşlese rusya teknolojisi zaten piyasada olan. fransada yancıdır tahminim.

    olay bize uzak olduğundan biraz oyun gibi anlatsamda insanlar ölüyor hoş değil tabi un silah ambargosu dediysede(ki keşke uygulansa ve kimse karışmasa) arabların silah desteği ile tobruk hükümeti çok güçlenmişti bizimkilerde dengeleme amaçlı silah verdiklerini söylüyor trablus hükümetine. savaş şimdilik sürümcemede gibi gözüküyor.
  • (bkz: libya krizi)
  • suriye iç savaşı'ndan fırsat bulup pek ilgilenemediğimiz ve gündeme alamadığımız iç savaş.

    halbuki suriye'de olduğu gibi burada da türkiye aktif olarak müdahil. ulusal mutabakat hükümeti'ne teçhizat ve istihbarat yardımı yapılıyor. duyurulmasa da, mutlaka alanda da personelimiz var.

    trablusgarp savaşın'da da yapılan doğrudan savaşmak değil, sünûsilere destek vermek olmuştu. (bkz: şeyh ahmet el sunusi)
    yüz küsür yıl önce mustafa kemallerin, enver beylerin, süleyman askerilerin, kuşçubaşı eşreflerin yaptığını bugün ismini bilmediğimiz başkaları yapıyor.
hesabın var mı? giriş yap