• (bkz: #39843385)
  • şahsi anlamda nasıl amerika'nın ekonomik olarak dünyada büyük britanya ya da diğer bir şekilde adlandırabileceğimiz birleşik krallık'ın yerini alabildiğini, üstüne üstlük sıkıntıda olan britanya ekonomisine geri ödemesiz 31 milyar dolar para verdiğini anlamlandıramıyorum. üstüne üstlük bu para akışından sonra savaşa da dahil olmuşlar, bretton woods sistemi ile de dünya piyasasını domine etmişlerdir. kendimi tarih ve ekonomi olarak bilgili görmesem de (ki bu kendi içimde yaşadığım çelişkinin sebebidir) yaklaşık 300 yıl önce kolonisi olduğun ülkeye maddi yardım yapar hale gelmek yazının itibarinden geçen 7000 yılda kısa gelmesine rağmen her halükarda insan gelişiminin hızlanmasından da olabilir.

    tanım: über (lanet olsun almanca) olay.
  • abd bu "ödünç vermenin" geri gelmeyeceğinin bilincindeydi. doğrudan yardım etmek tarafsızlığına (o dönemde 2. dünya savaşına girmemişti) zarar vereceği için böyle bir yol bulmuşlar. toplam 48 milyar dolar hibe verildi. 31 milyar doları ingiltere'ye, 11 milyar doları sscb'ne, 3 milyar dolar fransa'ya, 2.8 milyar dolar milliyetçi çin'e, 2 milyar dolar'da diğerlerine hibe verilmiştir.
  • lend-lease ile tüm sovyetlere gönderilmiş olan her şey.
    lend-lease/sovyet üretimi 1939-1945
    uçaklar : 11,795/178,218
    tanklar ve kendinden tahrikli silahlar : 7,095/119,769
    top ve havanlar : 8,218/825;200
    petrol : 2,670,371/116,600,000 (ton)
    çelik : 1,500,000/39,680,000 (ton)
    yiyecek : 733,000/64,121,000 (ton)
    lend-lease ile gönderilen 17 milyon ton malın, 4 milyonu 1941 ve 1942'de sovyetlere gönderilmişti. lend-lease geniş çaplı olarak(özellikle tekerli araç konusunda) 1944'ün ilkbaharında sovyetlere ulaşmaya başladı.
    mihver orduları bütün sovyetler'de çelik üretiminin yüzde yetmişinin sağlandığı bir alanı ele geçirmişti. buna karşın, 1941'de, 12,377 savaş uçağı, 40,547 top ve havan, 6,590 zırhlı araç(tank,spg, afv vesaire) üreten sovyetler, 1942'de 21,681 savaş uçağı, 24,719 zırhlı araç, 128,092 top ve havan üretti.
    lend-lease vagon ve lokomotif yardımları/ sovyet 1941 lokomotif stoğu :
    1200(lokomotif) 11,200 (vagon)/ 28.000 (lokomotif) 600,000(vagon)
    22.6.1941 tarihinde kızıl ordu'nun 270.000 kamyonu vardı. 197.000 adedi üretildi, 221,500 adedi sanayi ve tarım sektörlerinden orduya alındı, ve 60.000'i düşmandan ele geçirildi. lend-lease'le 312,000 kamyon sovyet birliğine gönderildi.(aslında 400,000 kamyon ve 18,000 uçak gönderilmişti ancak 312,000 kamyon ve 11,000 uçak sovyet topraklarına varabildi.)
    749,100/312,000
    312,000 kamyonun 200.000'i 1944 ve 1945'te sovyetlere gönderilmişti.
    ayrıca mark harrison'un economis of ww2 kitabına göre, 1943 ocak'ında, kızıl ordunun sovyet imali 378,800 kamyonu varken, 22,000 amerikan kamyonu var idi.
    şimdi, 1941-1942-1943 yıllarında batılı müttefiklerin avrupa anakarasına yaptıkları hava akınlarının tamamen başarısız olduğu su götürmez bir gerçek. alman endüstrisi iş gücü olarak tüm ülkelerden üstündü çünkü ele geçirilen ülkelerin insanlarını köle gibi değil, direk köle olarak çalıştırıyordu. iş gücü on milyonları geçmişti. almanların avcı uçağı motorundan patlayıcılara, hiçbir konudaki üretimini azaltmaya şöyle dursun, önceki yıllara göre artmasına bile engel olamamıştır, müttefik bombardımanları.
    sovyetler birliğinde ikinci dünya savaşında devlet, erkekleri on altılık formatlarla aldı. 16.000 veya 160.000 gibi.
    erkeklerin 16/13'ü askere alınıyor, kalanı üretimde çalışıyordu. sovyet fabrikalarının ural dağlarının arkasına taşınmasında lend-lease'in rolü çok azdır, 1941'de sovyetlere birkaç yüz lokomotif gönderilmiş iken, sadece rusya sfr'de 20.000 lokomotif vardı.
    http://mikes.railhistory.railfan.net/r097.html#2
    hurricane ve spitfire uçakları sovyet hava kuvvetlerinde kullanım dışı bırakılmıştır. kafkasya'da bile polikarpov'lar tercih edilmiştir. bunun sebebi, uçakların 109'lara çok benzemesi sebebi ile yakın destek ve avcıların koordineliğini bozmasıdır. tercih edilen ve yaygın kullanılan tek avcı uçağı, yine büyük çoğunluğu
    1944 ve 1945'te gönderilmiş olmak üzere, sovyetlere toplam 5000 adet gönderilen p-39 aircobra olmuştur. 70,000 avcı uçağı üretilen sovyetlerde, asla bir ana daynak olmamıştır.
    sovyet hava araçlarının yakıtının batılı müttefikler tarafından karşılandığı realiteyi çarpıtan bir ifade. rusların onlara verilen ingiliz uçaklarını kullanmıyor olmalarının birincil sebeplerinden biri de yakıt kalitesi idi. amerika ve ingiltere'den gelen yakıt genellikle 95 oktan idi. ancak sovyet uçak motorları kurşun tetra-etil içermeyen 78 oktanın da altında olan, b-70 ve b-74 benzinlerine göre imal ediliyorlardı.
    ama bu durumun geçerliliği savaşın geneline hakim değildi. klimov m-105, ve shvetsov ash-82 lavochkin yakovlev ve petlyakov'ların motorlarıydı ve savaş boyunca 200,000'den fazla üretilmişlerdi. 90 oktan ve üzerine ihtiyaç duyuyorlardı. 1944 yılında, sovyetler bagration operasyonunda tek taaruzda 8,000 uçak kullanmıştı. 1945'te 22,000'den daha fazla operasyonel uçakları vardı. 1 ocak 1945'te sovyet ordusunda operasyonel olan her şeyin bir tablosu.
    müttefiklerden 2,500,000 petrol ve petrol ürünü gelmişti. 1,197,587 tonu yüksek oktan havacılık yakıtıydı. ancak yeterli olmaktan çok uzaktı. savaş boyunca on milyonlarca ton b-70 tipi yakıt üretildi, otomobil yakıtından sonra ikinciydi. sovyet yerli üretimi, yakın destek, keşif ve eğitim, bombardıman ve la serisi avcı uçakları için yeterliydi. ancak sovyet hava filosunun yarısını oluşturan yakovlevler için değil. başta amerikan lisansı altında 6 rafineri ve bir boru hattı inşa edilecekti 1943 yılında tasfiye edildi. daha sonra müttefiklerden gelen izooktan'ın (100) oktan benzin ile b-70'in karışımının 90 ve üzeri oktan dereceli yakıt ortaya çıkarıldığı keşfedilse de, lend-lease havacılık yakıtının yüzde 85'i stalingrad muharebesinden, yüzde elli dördü 1 ocak 1944'ten sonra geldiğinden, ve p-39'lar b-78'le bile ciddi sıkıntılar(her sortiden sonra bujilerin temizlenmesi gerekiyordu) yaşadığından kullanılmadı.
    çözümleri p-9 isimli yerli tetra-etil idi. b-70'teki "b" bakü petrolünü, 70 ise oktan ölçüsünü belirtiyordu. başına eklenen rakam kübik metre olarak eklenen anti-knock agent miktarını belirtiyordu. 4b-78, 2b-70 gibi.
    [oktan değerleri sınıflandırılmasında 78 dahil olmak üzere, 78'e kadar mon, sonrası ron değerleri verilmiştir]
    sovyetler deniz aşırı yardımlar olmadan dikloretan, benzen, toluen gibi 'octane booster' bileşenleri üretebiliyordu. p-9'un etilen bromür oranı alman ve amerikalılarınkinden farklıydı, vuruntu düşürme oranı daha azdı ancak çok daha kolay imal edilebiliyordu. b-78 pembe renge sahipken, amerikan izooktanının koyu mavi bir renge sahip olduğu da belirtilmiş.
    p-9 otomobil yakıtını dahi yakovlev'ler için kullanılabilir kıldı.
    hatta amerika 1949'da analiz için p-9 (savaş sonrası versiyonun adı r-9) satın aldı.
    https://www.cia.gov/…rdp82-00457r005500050001-9.pdf

    toluen aynı zamanda patlayıcı madde yapımında en önemli maddelerden biriydi. 1941'den 45'e, sovyet top ve havan mühimmatı üretimi güdümsüz roket üretimi ve tüketimi.
    wehrmacht'ın 1941 haziranında sovyetlerden daha az kamyonu varken, ele geçirdikleri devasa miktarda çeşit çeşit motorlu araç ve sovyetlerin savaş öncesi dönemde çelik üretiminin yüzde yetmişinin karşılandığı bir yerin mhver güçlerinin elinde olması nedeniyle savaşın büyük çoğunluğunda motorlu araç konusunda sayısal üstünlük almanların elindeydi.
    ikinci dünya savaşında sovyetler birliğinde tekerlekli araç eksikliği vardı. ama bu eksiklik; müttefik yardımları dahilinde bile hiçbir zaman düzeltilmedi yada kritik bir yoksunluk olmaktan çıkmadı. (özellikle 41/42/43'te)
    peki, madem öyle, örneğin dinyeper taaruzunda, tek bir taarzuda 2.5 milyon asker, nasıl ilerlemeyi başardı ?
    hasso von manteuffel'e soralım :
    'rus ordularının ilerleyişi, biz batılıların anlayamadığı bir şeydi. tankların arkasında, büyük çoğunluğunu atlıların oluşturuğu çok büyük birlikler vardı. milyonlarca asker, çöl bedevileri gibi, üstlerinde tarlalardan topladıkları kuru yiyeceklerin olduğu torbalar taşıyordu. atlar barakaların üzerindeki samanları yiyordu. ruslar, başka hiçbir takviye olmadan, sadece bu şekilde hayatta kalabiliyor ve hücum durumunda olmayı sürdürebiliyordu.'
    -erich von manstein
    liddel heart, ikinci dünya savaşı tarihi.
    stalin dönemindeki endüstriyelleşme, iki şekilde zaferi doğurdu :
    bir, binlerce fabrikanın açılması ve endüstriyel kapasitede 50'lerden sonra yankileri bile geçecek olmalarına vesile olacak yol açılmış oldu, ama en önemlisi sovyet savaş zamanı üretim felsefesini doğurdu. savaşa inanılmaz bir adaptasyon gösterip ve 27 milyon insanın ölüp, toprakları içinde tarihin en büyük muharebelerinin yaşandığı bir süreçte, sovyetler yüz bin tank üretti.
    iki, holodomor. bu kıtlık, sovyet ordusunun batılıların savaşamayacağı erzaklarla savaşabiliyor olmasın sağladı.
    tanım : avrupa sahnesinde kaderi değiştirenin amerika olduğuna inanacak kadar aptal insanları görmemize vesile olmuş, abd'nin müttefik devletlerin geneline yaptığı yardım programının ismi.
    http://citeseerx.ist.psu.edu/…237&rep=rep1&type=pdf
  • lend-lease, "amerika'nın savunması için önemli olan ülkelere savunma satışı, transferi, ödünç verilmesi, kiralanması" idi. burada savunmadan kasıt silah, cephane, askeri malzeme, lojistik, ham madde vb.dir. 1941'de roosevelt tarafından onaylandı.
    ingiltere, müttefiki fransa almanlara teslim olduktan sonra avrupa'da yalnız kalmıştı. amerika'dan "eskimiş" destroyer gemileri istediler. üç ödeme teklifi sundular; bedavaya almak, parasını ödemek ya da kiralamak. roosevelt kiralama seçeneğini uygun gördü. bu noktada amerikan hükümetindeki görevliler benzer antlaşmayı ingiltere dışında diğer ülkelerle de yapmak istedi.
    sonradan, 1 ekim 1941'de, lend-lease yardımlarını sovyetler birliği'ne ulaştıracak ilk "moskova protokolü" imzalandı. artık yardımlar sovyetler birliği'ne de gidecekti.

    peki bu yardımlar sovyetler birliği'ni "kurtardı mı?" abd ve müttefiklerinin yardımları olmasa almanlar sovyetleri yenebilir miydi? savaşın en karanlık ve umutsuz olduğu savaşın başlarında ulaşan yardımlar ne kadar büyük rol oynadı? almanlar moskova ve leningrad'ın kapılarındayken, bu yardımlar hayati miydi?

    o yıldaki kızıl ordu'ya yapılan silah sevkıyatı istatistiklerine bakalım. savaşın başından 1941 yılının sonuna kadar kızıl ordu 1.76 milyon tüfek, otomatik silah ve makineli tüfek; 53.700 top ve ağır silah, 5.400 tank, 8.200 uçak devraldı. bunların 82 top ve ağır silahını(%0.15), 648 tankını (%12.14) ve 915 uçağını (%10.26) lend-lease yardımları karşıladı. üstüne üstlük, ingiltere tarafından üretilip gönderilen 466 tankın 115'i savaşın ilk yılında cepheye ulaşmadı. bu yardımları parasal istatistiğe çevirirsek 545.000 dolara yakın bir değere ulaşırız. fakat lend-lease kapsamında, aynı yıl, diğer ülkelere 741 milyon dolarlık yardım gönderilmişti. yani bu zor dönemde abd'nin gönderdiği yardımın %0.1'i sovyetler birliği'ne ulaştı.
    ayrıca 1941-1942 kışındaki yardımlar çok geç ulaştı. savaşın ilk aylarında sovyetler birliği bu yardımlardan neredeyse hiç fayda sağlayamadı. 1942'nin sonuna gelindiğinde, vaat edilen yardımın %55'i kızıl ordu'ya ulaştı. örnek verecek olursak abd 1941'de 600 tank ve 750 uçak gönderme sözü verdi ama sadece 182 tank ve 204 uçak gönderdi.

    1942 kasımında kafkas tepeleri ve stalingrad için savaşlar devam ederken sevkıyatlar tamamıyla durdu. teslimatlara ilk müdahaleler zaten 1942 yazında başlamıştı; alman uçak ve gemileri pq17 konvoyunu neredeyse tamamen imha etmişti. konvoydaki 35 geminin sadece 11 tanesi sovyet limanlarına ulaştı. bu felaketten sonra ingiltere eylül ayına kadar yardım konvoyu göndermedi. yeni konvoy, pq18, 37 gemisinin 10'unu yolda kaybetti. aralık'ın ortalarına kadar konvoy gönderimi yine durduruldu. böylece, ikinci dünya savaşı'nın en büyük muharebelerinden biri devam ederken 40'tan az yardım gemisi kesintili olarak murmansk ve arkhangelsk'e ulaştı.

    sonuç olarak: 1941 ve 1942'de amerika'dan gelecek olan yardımların %7'si sovyet topraklarına vardı. vaat edilen bütün savaş araçlarının çok büyük çoğunluğu 1944 ve 1945'de ulaştı. bu yıllarda zaten sovyetler birliği savaşın inisiyatifini kesin bir şekilde eline almıştı ve emin adımlarla berlin'e yürüyordu.
  • silahların ve savaş araçlarının dışında sovyetler birliği'ne başka malzemeler de tedarik edildi. örnek olarak, savaş sırasında sovyet üretiminin %37'si olan 2.586.000 ton hava yakıtı, kızıl ordu'nun araçlarının %45'i olan 410.000 otomobiller vb. gönderildi.gıda yardımı savaşın ilk yılında çok az gönderildiyse de ikmal ve lojistikte önemli rol oynadı. amerika gönderilen gıda miktarının %15'inden azını karşılamıştır. bu yardımlar aynı zamanda makine araçları, demiryolu parçaları, lokomotifler ve radar gibi bir savaş makinesinin ihtiyaç duyacağı şeyleri kısmen karşıladı.
    ama amerikan üreticileri aynı zamanda nazi almanyası'nı da besliyordu. standard oil, nazilere 20 milyon dolarlık petrol satışı yapmıştı. aynı şirketin venezuela şubesi de almanlara her ay 13 ton ham petrol gönderiyordu. ama bu iki ülkenin ticareti sadece yakıt satışıyla sınırlı değildi. tungsten, sentetik kauçuk gibi naziler tarafından savaşta kullanılacak bir çok ham madde henry ford sayesinde atlantik'ten almanya'ya ulaştı. ayrıca ford, fabrikalarında üretilen tekerlerin %30'unun wehrmacht'a gönderilmesine hüküm vermişti.

    lend-lease hayır işi değildi. abd'nin lend-lease'i iyilik olsun diye ve karşılık beklemeden yaptığı gibi doğruluk payı olmayan bir algı var. diğer ülkeler daha savaş bitmeden abd'nin gönderdiği yardımların %20'sini ham madde olarak geri gönderdi. örnek verecek olursak, sovyetler birliği, askeri endüstride çok önemli olan 32.000 ton manganez ve 300.000 ton krom cevheri geri gönderdi. ayrıca ödemeyi altınla da yaptılar. 1942 mayıs'ında bir alman denizaltısı tarafından batırılan ingiliz kruvazör hms edinburgh, 5.5 ton altın taşıyordu.
    anlaşıldığı üzere, sovyetler birliği savaştan sonra silah ve savaş araçlarının büyük çoğunluğunu geri gönderdi. önlerine 1.3 milyar dolar fatura çıktı. diğer ülkelerin ödeyeceği miktar göz önünde bulundurulunca bu rakam ödemeden çok bir soyguna benziyordu. stalin borcun yeniden hesaplanmasını istedi. en sonunda amerikanlar hatalarını anladılar ve faizle birlikte toplam ödenmesi gereken miktar 722 milyon dolardı. 1972'de iki taraf da bu rakamda anlaştı. bu miktarın 48 milyon doları üç eşit taksitle 1973'te ödendi. ama sonraki ödemeler abd'nin sovyetler birliği'ne karşı ayrımcı politikalarından (jackson-vanik kararı) sonra durduruldu. iki taraf 1990'da yeniden masaya oturdular ve ödenmesi gereken borcun 674 milyon dolar ve son ödeme tarihinin 2030 olduğunda karar kıldılar. sovyetler birliği dağılınca rusya 2006'da borçları tamamıyla ödedi.
  • arkadaşlarını destekleme stratejisi. ali benden, zenginleşsin bana da yararı olur prensibi. normal insanlar çok uygulayamaz. ali'nin zenginleştikten sonra dönüp kendisien bakmayacağını bunun için daha da üzüleceğini düşünür.

    aynısı küresel ölçekte de olmuştur. savaşın galibi sovyetler, amerikalıları savaş sonrasında sağlam yordu ve hala yormaya devam ediyor. çin de hakeza. daha çok baş ağrısı da yaratacaklar gibi.
  • abd'nin mütefiklerine 2nci dünya aavaşı sırasında destek vermek için çıkardığı yasa. adından da anlaşılacağı üzere bedeli savaştan sonra ödenmek üzere ödünç verme ve kiralama kapsamındadır.

    abd sovyetlere hatırı sayılır miktarda yardım göndermiştir. bu kapsamda gönderilen bazı tankların sayıları şöyle yazayım.

    lend-lease kapsamında 12 bin zırhlı araç (1.386'sı m3 lee ve 4.102 m4 sherman olmak üzere yaklaşık 7 bin tank dahil) amerika tarafından sscb'ye gönderildi.

    kızıl ordu tarafından kullanılan tank birimlerinin çoğu sovyet yapımı modellerdi, ancak yaklaşık 7 bin amerikan lend-lease tankı artı 5 bin'den fazla ingiliz tankı kullanıldı, bu da sovyet savaş zamanı üretiminin yüzde sekizine eşdeğerdi.

    5.218 ingiliz tankı valentine (kanada'dan 1.380 valentine tankı dahil) ve matilda, tetrarch tankları gönderildi.

    ek olarak ingiltere'den 1.212 universal carrier ve loyd carriers (kanada'dan da 1.348 ile birlikte) gönderildi. bunlar tank değil, zırhlı araçlardı.

    amerikan lend-lease'in çoğu ingiltere'ye gitti. buna kıyasla sscb'ye giden para 3'te 1'di. bazıları savaştan sonra amerika'ya geri gönderilmiş, gönderilemeyen, kaybolan veya kullanılan şeyler (yakıt vb.) savaştan sonra abd'ye ödenmiştir. yani ücretsiz yardım yoktu.

    tüm bunlara ek olarak sovyetler birliği, 2. dünya savaşı sırasında diğer tank türleri hariç en az 59 bin t-34 tankı üretti.
  • abd, savaş sonrasında parasını, daha önceden belirtiği üzere, geri istemiştir. ve almıştır.

    link.

    "eski sovyetler birliği'ne karşı ıı. dünya savaşı'ndan kaynaklanan borç kiralama talepleri, abd ile sscb arasında 1972'de yapılan bir anlaşmada karara bağlandı. 1972 anlaşmasında, sscb, toplam 48 milyon abd doları tutarında üç başlangıç ödemesi yapmayı ve kalan borç kiralama borcunu bir kez ödemeyi taahhüt etti. amerika birleşik devletleri en çok kayırılan milletler (mfn) ticaret statüsü vermişti. sovyetler birliği ilk üç ön ödemeyi yaptı, ancak o sırada mfn statüsü almadığı için - 1974 ticaret yasası'nda belirtilen koşullar nedeniyle - kalan ödemeleri borç kiralama borcuna yapma yükümlülüğü sscb'nin dağılmasından önce tetiklenmedi. ancak, mfn statüsü 1992'de rusya federasyonu'na genişletildi ve buna göre, 1993'te rusya, abd ile sorumluluğunu kabul ettiği ve eski sscb'nin lend lease borcu için bir geri ödeme planı kabul ettiği bir anlaşma imzaladı." (google çeviri)

    rusya'nın borcunu 2006'da tamamen kapattığı iddia ediliyor.

    edit: imla.
  • once kisa bir tanim: amerika ile turkiye arasindaki munasebetin baslama noktasi (kasim 1941) ve turkiye'nin soguk savas doneminde abd ile hizalanmasinin yolunu acan roosevelt kanunu'dur.

    turk siyasi tarih okumasinda genellikle ideolojik veya politik nedenlerle carpik tarih anlatilari kuruluyor. bunlardan belki de en kolay isaret edilebilecek olani saracoglu ve peker hukumetleri donemindeki artan otoriterlesmenin nazizm ile bagdaslastirilmasi ve 40'lar turkiye'sinin fasizan bir yonetime sahipmis gibi yorumlanmasi oluyor.

    halbuki buyuk buhran donemi sonrasinda, ve ozellikle ikinci dunya savasi sirasinda ekonomik olarak zayiflayan turkiye, etrafindaki ates cemberinin kendi topraklarina sicrama ihtimaline karsi nufusunu askere almis, sikiyonetim ilan etmis ve butcesini savunma giderlerine harcamaya baslamistir. haliyle savas sartlarindaki turkiye otoriterlesmis, ancak hicbir zaman nazizm veya fasizm seviyesinde bir organizasyona ulasamamistir, zira turkiye'nin o donemde daha buyuk kaygilari vardir.

    o donem meclis tutanaklarini okursaniz meclisin her gun ekonomik problemlerle bogustugunu ve ana gundemin savasin disinda kalmak kaygisiyla beraber halkin nasil beslenecegi problemi oldugunu rahatlikla gorursunuz. bu fukaraligin arasinda varlik vergisi gibi tartismali cozumler uretilse de, turkiye dis yardimlara da kucak acmistir.

    yine chp'nin almanya'ya yakin oldugu iddialarinin aksine 1939 yilinda savasin hemen evvelinde ingiltere ve fransa ile antlasmalar yapilmis ve turkiye tarafsizlik vurgusunu guclu bir sekilde yapmakla birlikte kendini hafif sekilde muttefik devletlerin yanina konumlandirmistir.

    amerika birlesik devletleri de roosevelt liderliginde savasa fiilen girmese de iktisadi olarak muttefik devletlerini yogun sekilde desteklemistir. oyle ki butun savas boyunca ingiltere'ye 31, sovyet rusya'ya ise 11 milyar dolar gibi ciddi yardimlarda bulunmustur. turkiye'de ingiltere ile imzaladigi 1939 mutabakati sayesinde bu yardimlardan kimi kaynaklara 40-90 milyon dolar degerinde bir yardim almistir. bu yardim lend-lease kapsaminda yapilan diger yardimlarin arasinda cok kucuk bir oran tutmaktadir ve tamamen ingilizler uzerinden ve ingilizler'in onayiyla gonderilmistir.

    amerika, ikinci dunya savasindan o kadar guclu cikmistir ki, bu toplamda 50 milyar dolara yaklasan yardimlari geri toplamaya tenezzul bile etmemistir. turkiye'den de savas sonrasi 1946'da 4.5 milyon dolar geri odeme talep edilmis (en iyi ihtimalle yardimin %10'u) ve bu meblag tbmm tarafindan gayet makul bulunarak 7 mayis 1946 anlasmasi hukumleri uyarinca geri odenmistir.

    turkiye ile abd arasinda baslayan bu yakinlik stalin denyosunun zafer sarhosluguyla bogazlarin kontrolunde hak iddia etmesiyle artarak devam etmis ve truman doktrini kapsamindaki marshall yardimlariyla ulke abd merkezli dunya blogunun bir uydusu haline gelmistir. yine ideolojik bir kemalist anlatinin iddia ettigi gibi bu yakinlasma demokrat parti yonetiminde degil bizzat savas sonrasi chp yonetiminde baslamistir.

    cok kabaca ifade etmek gerekirse, bu boyunduruk 1961 darbesiyle kirilacak ve 1980 darbesine kadar turkiye marxist goruslerin de mecliste temsil edilebildigi bir cok seslilikle 68 kusagi ozgurlugunu kucaklayacaktir. oyle ki bu donemdeki liderler dahi ecevit ve demirel gibi merkez siyasete daha yakin ve kucaklayici olacaklardir - 12 mart muhtirasi ile girilen kisa sureli sertlesmenin disinda bu ozgurluk ortami turkiye'de gorece cok sesli ve kaotik bir iklim yaratmistir. ancak 80 darbesi ile turkiye tekrar abd golgesine alinmistir.
hesabın var mı? giriş yap