• kompleks metro hattı bulunan şehirlerde kiralık katil olarak geçinebilmenin daha kolay olduğunu gösteren film.
  • gösterildiği her festivalde 5 yıldız mertebesinde değerlendirilen film.

    costello'nun yalnızlığı her birimizden bir parçadır.öylesine benimseriz ki paylaşmak istemeyiz kimselerle. costello'nun evindeki kuşcuk da öylesine benimsemiştir ki eve bir başkası girdiğinde paylaşmak istemez costellonun yalnızlığını..tüy dökmeye başlar..

    kadro:

    alain delon .... jef costello
    françois périer .... the superintendant
    nathalie delon .... jane lagrange
    cathy rosier .... valérie, la pianiste (as caty rosier)
    jacques leroy .... gunman
    michel boisrond .... wiener
    robert favart .... barkeeper
    jean-pierre posier .... olivier rey
    catherine jourdan .... hatcheck girl
    roger fradet .... 1st inspector
    carlo nell .... 2nd inspector
    robert rondo .... 3d inspector
    andré salgues .... garage keeper
    andré thorent .... policeman/cab driver
    jacques deschamps .... policeman
  • kesinlikle luc besson'un 'leon the professional'ina ilham veren film oldugunu dusundugum jean-pierre melville filmi. ozellikle leon karakterinin ciziminde gecerlidir bu, ama kismen tersinden isleyen bir ilham olarak.

    --- spoiler ---

    jef costello ne kadar erkeksi ve 'cool' bir kiralik katilse leon da tersine o kadar cocuksu ve komik bir kiralik katildir. fakat temelde ikisi de neredeyse insanustu bir hedefe kilitlenme ve gorev bilinciyle birbirine baglanir. fakat tamamen 'insanustu' degildirler, insani olanla baglarini korumalarini saglayan iki unsur vardir ikisinin de hayatinda: costello'nun ozenle yemledigi kusu ve leon'un ozenle sulayip uzerine titredigi cicegi. leon acisindan tabii bu insani sinir mathilda karakterinin hayatinda giderek daha fazla yer etmesiyle asilacak ve felaketi beraberinde getirecektir.

    --- spoiler ---
  • amenna, film için en iyi yorumu imdb'de yapmışlar: "the cinematic embodiment of the cool." diyor ki cool'un sinemada ete kemiğe bürünmüş halidir bu. jef costello film boyunca takriben 20 kelime konuşuyor, düellolarda cebinden boş çıkardığı beyaz eldivenli elleri tetiğe herkesten önce varıyor.

    ama filmde ilginç olan şudur ki costello'nun evi müstesna filmin diğer mekanları, polis merkezi, bar ve evler tam da o dönemde film çeken, hatta ünlü playtime'ını aynı yıl çeken jacques tati'nin taşağa aldığı stilde döşenmiştir. walter benjamin'in tek yön'de, iması biraz flu ama çağrıştırdıkları tam da bu noktaya tekabül eden, burjuva tarzı dekorasyonun cinayete sürükleyen bir labirentin taşlarını döşediğinden bahseden heyecan verici bir fragmanı vardı, lafı dolandırıp bir alıntıya getiriyordu hatta: "şu kanepenin üzerinde yaşlı kadın öldürülmeden edemez." buradan somut bir çıkarıma falan ulaşamayacam biliyorum ama bahsetmeden edemedim.

    edit: fracture'da içinde cinayet işlenen lüks bir evde dolaşan polislerin şu diyaloğunu da eklemekte fayda var:

    - what style would you say this is?
    - oh... i'd say homicidal modern.
  • --- spoiler ---
    dünya sinema tarihinin en etkileyici açılış sahnelerinden birine sahip olan film.
    sekansın başında geniş planda yatağa uzanmış halde jef costello’yu görürüz. costello çok net olarak gözükmemektedir. aydınlanma çok az, dışarıdan yağmur sesleri geliyor, odanın içinde öten bir kuş var. yönetmen bu sahnede büyülü bir atmosfer yakalıyor. sonra ekrana bir yazı yansıyor: there is no solitude greater than a samurai's, unless perhaps it is that of a tiger in the jungle." ilerleyen sahnelerde yönetmen karakterin yalnızlığını açmaya çalışıyor ve anlaşılması zor final sahnesiyle filmi bitiriyor. bu sahnede jef’in anlaşılmazlığı ve yalnızlığı son bir kez daha sergileniyor. jef polisin kendisini rahatlıkla bulabileceği bir yere silahsız geliyor. kadını öldürmek için para almıştır ama onu öldürmüyor. yani isteseydim onu öldürürdüm diyerek kibrini,öldürmeyerek de gururunu gösteriyor costello.
    --- spoiler ---

    sinematografik anlamda çok etkileyici bir çekmiş melville. konusu itibariyle film sizi açmayabilir, ama sırf görsellik ve alain delon’un mükemmel oyunculuğu için bu film tekrar tekrar izlenir.
  • jim jarmusch 'un ghost dog the way of the samurai filmine de esin kaynağı olmuş, müthiş stilize bir film.
  • film iyidir, hoştur ancak asıl imzasını o muhteşem sonuyla atar, kapleri dağlar. melville' e saygılar.

    --- spoiler ---

    jef costello o kadar iyi yazılmış bir karakterdir ki o müthiş cool duruşunu kazıklandığında hatta vurulduğunda bile bozmaz ve onu mükemmel yapan sadece bu duruşu değil bununla birlikte kusurlarıdır.

    --- spoiler ---
  • ruh halinden akıma, biçemden ambiyansa uzanan epey nihilist, asabi bir tür olarak bu aralar no country for old men` : coen kardeşler` le pelikülde belirerek sinefilleri abad eden tür olarak:
    (bkz: film noir)
  • icerdigi muhtesem kara film estetigi ve uzak dogu kulturu esintilerinin yaninda filmin akilda kalan en onemli ozelligi yetmis-seksen adet anahtarla butun fransadaki kapilarin (ev araba farketmez) acilabildigidir.o karizmatik katilin cebinde emlakci gibi bir tomar anahtar tasimasi ve maymuncuk denen aletten bihaber olmasi bile filmin o dingin ama tedirgin edici dokusuna zarar veremez.

    yine de bi maymuncuk alsaydin be alain abicim,yakismiyor sana.
  • görsel estetik anlamda fena halde tavan yapmış, minimal ve kült cool bir film. bunda melville'in payı kadar, alain delon'un kristalize yakışıklılığının da payı büyük. the smiths, the queen is dead albümünün kapağını bu filmden alır; güzel insan morrissey'in kalifiye film zevki you have killed me'de de görülebilir bu arada.

    slogan;

    samurayın yalnızlığı ancak balta girmemiş ormanlardaki bir kaplanın yalnızlığıyla kıyaslanabilir.
hesabın var mı? giriş yap