• (bkz: soldat)
  • aslinda godard'in serseri asiklar'dan sonraki ilk filmidir ama siyasi icerigi yuzunden yasaklanmasi sebebiyle 1-2 sene gecikmeyle piyasaya cikmis, o arada jules et jim'in gaziyla falan arada kaynamistir biraz. serseri asiklar'in uzerine siyasi soylem disinda pek bir sey koyamamistir film bence (tek basina bunun yeterli sayiliip sayilamayacagi tartisilabilir tabi). anna karina'nin sinema debut'su olmasa da, godard filmlerindeki debut'su bu filmdir ayrica.
  • godardin arada derede kalmıs bir filmidir. hizli akmaktadir ve goruntulerle diyaloglar birbirini durmadan takip eder. goruntunun yavasladigi anda ise dialoglar ya da tam godard'in tarzi olan monologlar agir basmaktadir.
    "dun seni gormedim ama seni dusundum, simdi seni goruyorum ama baska sey dusunuyorum."
  • "ben kış olduğunu hissedene kadar yaz geldi" mevsiminde; paul klee tablolarını hatırlatan bir gökyüzü ve gözlerinin altı velazquez grisi bir kadın, "yaşamanın güzel yanı henüz ölmememiz" diyen godard filmi. arabada okudukları jean cocteau'nun kitabında geçen "gerçek ve rol aynıdır", banyodaki işkence sahnesine göndermedir. ayrıca godard, klasik müzik için şöyle der:

    bach için çok geç, o sabah 8'de dinlenir.
    mozart için çok erken, o akşam 8'de dinlenir.
    beethoven ise çok derin, gece yarısı dinlenir.
  • "oyuncular, bana cok sacma geliyor. onlardan nefret ediyorum. dogrudur, onlara gulmelerini soyluyorsun, guluyorlar.. agla diyorsun, agliyorlar. surun diyorsun, surunuyorlar. bence bu cok sacma.. ozgur degiller."
  • jean-luc godard'ın oldukça güzel bir filmidir. sanat göreceli değildir. bu filmin başarısız olduğunu iddia etmek yalnızca sinemadan anlamadığını gösterir kişinin.
  • “bruno: do you have a record?

    veronica : what do you like? bach?

    bruno: it’s too late. back is for 8:00 in the morning.brandenburg is superb at 8:00 in the morning

    veronica : mozart? beethoven?

    bruno: too early. mozart is for 8:00 in the evening. beethoven’s music is profound. beethoven is for midnight. what we need is haydn. good old joseph haydn”

    *
  • sigarayı bırakanların izlememesi gereken film. aksi halde yeniden başlayabilirler! film boyunca neredeyse sürekli sigara içilmektedir çünkü. özellikle bruno nam zat karakter, adeta emzik gibi ağzına aldığı sigarayı hiç düşürmemektedir.

    sonlara doğru olan basit işkence teknikleri de, j-l g.'ın bizlere bir armağanı!
    mao'dan lenin'e dek olan göndermeler, biraz aşk ve yaşam felsefesi, ani gelen finali ile hoş bir film. dönemin cenevre'sinden manzaralar da cabası.
hesabın var mı? giriş yap