lacoste

• cumhuriyet sonrasi turkiye tarihine, yakasi hafif acik olan her giyim maddesi icin kullanilabilecek kelime olarak gecmi$tir.
  
  - yavrum hava serin lakostunu giy
  - benim lakostum var..
• kapitalist hayvanlardan biri...
• kaliteli olmayı maddi tatminde gören özenti, boş ve aslında kalitesiz zihniyetin tercih ettiği aşırı derecede orta malı olan ve hiç bir özelliği bulunmayan marka. ulan lacoste giyiyorum ne demek yaa. lacoste allahın ibibik dandik markası be.
• bu kadar mı yüceltilir marka olgusu bir ülkede.
• modellerinde estetik olmayan yıllardırda yaratıcı yonde hic bir degi$ik modelini gormedigim bir urun sadece marka
• hakkaten güzel kreasyonlara sahip aptal fransız markası
• bi tiki arkadasın pantolonundaki timsah amblemi kopmus yere dusmustu.aldım elemana :"lam wer de şunu donumun uzerine dikiiim lakos donum olsun "dedim.eleman gozlerini dehsetle acıp elimden kaptı aleti."olur mu abi wer onu sen bana ben anneme diktiririm "dedi
  o gunden sonra o kadar paranın sadece o kucucuk timsah logosuna werildigini anladım.
• fransız turistlerin eminönü meydanında yerden taklitlerini seçtiği marka budalalarının favorisi
• 3 yil once 40 milyon`a gomlegini gormustum. ulan gercekten 40 milyonmu diye 4-5 kere sifirlarini saymistim. oleymis gercektende
• (bkz: suleymancik)