• büyük korku... fransız ihtilali'nin başlarında yaşanmış histerik bir olay. fısıltı gazetesinin nelere sebep olabileceğinin tarihi bir kanıtı. 1789 yılının temmuz ve ağustos aylarında, devrim ateşi çoktan yakılmış, bastille'de dökülen kanlar henüz çok taze ve huzursuzluk had safhada iken, halk arasında bir söylenti ortaya çıkar ve inanılmaz derecede çabuk bir şekilde taşraya yayılır. söylentiye göre aristokrat, kodaman, kalantor, ensesi kalın kesim, para ile haydut çeteleri tutup kırsal kesimde kanlı eylemlere girişerek toplumdaki düzeni sağlayacaklardı. insanlar bunun üzerine evlerine, köylerine barikatlar kurar. oysa ne haydut çeteleri vardır ortada ne de saldıran başka birileri. halkın kendi kendini galeyana getirmesi sonucu toprak ağalarına karşı nefret daha da körüklenmiş olur. artık hiç bir toprak sahibi "vallaha sataram köyü ha" diyemez kolay kolay. kısa sürede biten bu işkillenmenin sonucunda şatolar, malikhaneler, villalar yakılmaya başlanacaktır. devrim süresince yaşanan en önemli olaylardan birisidir bu hezeyan.

    (bkz: bir zamanlar ukteydim)
  • büyük korku, fransız ihtilali'nin başlangıcında, 22 temmuz ile 6 ağustos 1789 arasında meydana gelen genel bir panikti. ilkbahar hasadında gittikçe artan tahıl kıtlığından bu yana, fransa'nın kırsal kesiminde huzursuzluk mevcuttu. aristokratların insanları açlıktan öldürmek için planladığı pacte de famine söylentileriyle bu huzursuzluk iyice alevlendi ve hem köylüler hem de kasaba halkı birçok bölgede seferber oldu.

    bu söylentilere yanıt olarak, köylüler kendilerini savunmak için silahlandı ve bazı bölgelerde aristokratların malikanelerine saldırdı. söylentilerin içeriği bölgeden bölgeye farklılık gösteriyordu; bazı bölgelerde yabancı bir kuvvetin tarlalardaki ekinleri yaktığına inanılırken, diğer bölgelerde aristokratlar tarafından depoların yaktığına inanılıyordu. köylü ayaklanmasından duyulan korku, fransa'da senatonun çıkardığı ağustos kararnameleri ile feodalizmin ve manoryalizmin kaldırılmasına katkıda bulunan önemli bir faktör olacaktı.

    ayaklanmanın hem ekonomik hem de siyasi nedenleri vardı ve 1789 yazındaki olaylardan öncesine dayanıyordu. kırsal alandaki huzursuzluk, beklenen bir kuraklığın gelecek hasadı tehdit ettiği 1788 baharına kadar uzanır. aslında hasat verimi, 1783'te izlanda'daki volkanik laki dağı'nın patlamasından bu yana düşüktü. fırtınalar ve seller de yaz boyunca hasadın çoğunu tahrip etmişti ve hem vergi hem de ödemelerde temerrüde yol açmıştı. don ve kar, güneyde üzüm bağlarına, kestane ağaçlarına ve zeytinliklere zarar verdi. çetecilik kırsal kesimde ciddi bir sorun haline geldi ve 1788'in sonlarında franche-comté gibi bazı bölgelerde köylüler, aristokratlara karşı toplu eylemde bulunmak için toplandılar.

    büyük korku'nun nedenlerinden birinin halüsinojenik bir mantar olan çavdar mahmuzu tüketimi olduğu da savunulur. verimli hasat yıllarında, ergot bulaşmış çavdardan uzak durulurdu ancak hasat verimsiz olduğunda, köylüler bu kadar seçici olmayı göze alamazdı. bundan dolayı mantarı tüketip daha çılgın ve cesur hale geldikleri düşünülür.

    panik, güneyde rhône vadisi boyunca provence'a, doğuda alpler'e ve batıda fransa'nın merkezine doğru yayıldığı franche-comté'de başladı. neredeyse aynı vakitlerde, poitiers'nin* güneyindeki ruffec'te de bir panik başladı ve pireneler'e, berry'ye ve auvergne'a kadar yayıldı. silahlanan köylüleri haydut çetesi zanneden diğer birçok köyde de insanlar paniğe kapılıp silahlandı ve ayaklanma genel bir "büyük korku" olarak birleşti.

    köylüler tarafından feodal soyluların ve kilisenin mülklerine yapılan saldırılar sırasında ana hedefler, feodal ayrıcalıkların belgelerini bulup yok etmek ve feodal efendilerin köylüler üzerindeki feodal ayrıcalıklarını kaldırmak olmuştur. bazı yerlerde, yüzlerce aristokrat malikanesi belgelerle birlikte yakıldı. köylüler genelde feodal imtiyaz belgeleri yok edildiğinde mülklerden ayrıldılar. feodal aristokratlar bölgeyi terk etmeye zorlandı; bazı aristokratlar yakalandı ve aralarında linç ile aşağılama gibi kötü muamele görenler oldu. ayaklanma sırasında sadece üç aristokratın öldürüldüğü raporlanmıştır.

    büyük korku genellikle köylülerle ilişkilendirilse de, tüm ayaklanmalar zanaatkarlar veya varlıklı çiftçiler gibi bazı seçkin katılımcılar da dahil olmak üzere, yerel topluluğun tüm kesimlerini kapsama eğilimindeydi. fakir köylü kesim gibi, feodal rejimin yıkılmasından burjuvazinin de kazanacağı çok şey vardı.

    büyük korkunun ana aşaması ağustos'ta sona ermesine rağmen, köylü ayaklanmaları 1790'a kadar devam etti ve alsas, loren ve bretonya gibi birkaç bölgesi haricinde fransa'nın her yerinde kendisini gösterdi.

    köylü ayaklanması, 18. yüzyıl sonu fransası için yeni bir fenomen değildi: 14. yüzyılda oise vadisi'ndeki jacquerie isyanı, 17. yüzyılda croquant isyanları ve 14 yıl kadar önce un savaşları olmuştu. fransız ihtilali, önceki yüzyılın tipik köylü isyanlarından temelde farklı değildi ve 1789-92 yıllarındaki köylü isyanlarının, 17. yüzyıldaki isyanlarla birçok ortak yönü vardı.

    toplumsal şiddetin başlama nedeni haksız yüksek ekmek fiyatları, yağmacı haydutlar ve gücü kötüye kullanan aristokratlar olsa da, aslında bir bütün olarak topluma dışarıdan başlatılan bir saldırıydı. kargaşanın başlangıcında kimliği belirsiz bir yabancı güçten korkulmuştu. haydutların ingiliz, piyemonteli veya sadece çete olup olmadığı kolayca belirlenemiyordu ve büyük korku en geniş alanına yayıldığında, düşmanlığının yöneltildiği belirli bir kişi veya gruptan ziyade bir sistem olan feodalizmdi. bundan önceki isyanlar yıkıcı olmamıştı; daha çok, katılımcıların eski haline döndürülmesini istedikleri bir altın çağa özlem duyan birer hareketti. isyanlar, sosyo-politik sistem, gelenek ve görenek lehine yapılan son değişikliklerin bir eleştirisiyle üzerleri örtülmüş ve bir şekilde bastırılmıştı.

    1789 büyük korkusu ile önceki köylü isyanları arasındaki en bariz fark, kapsamıydı. kırsal bölgede başlayan kargaşayla birlikte, fransa'nın neredeyse tamamı kendini kırsal paniğin içinde buldu. 16. ve 17. yüzyıllardaki isyanlar ise neredeyse her zaman tek bir vilayetin sınırları içinde kalmıştı. isyanların büyüklüğündeki bu değişiklik, bir bölgeye özgü olmaktan ziyade, hükümet sistemine duyulan sosyal hoşnutsuzluk birikiminin ne ölçüde olduğunu gösterir.

    xiv. louis'nin uzun saltanat döneminde, devlet hem isyana daha iyi yanıt verebildiğinden hem de köylü isyanının merkezindeki birçok sorunu ele alabildiğinden, halk isyanı reform için her zamankinden daha az geçerli bir seçenek haline gelmişti. güneş kral louis'nin orduda yaptığı reformlar sayesinde, fransız askerleri ülke topraklarının yağmalanmasını engellemiş ve diğer ülkelerle yapılan muharebeler yurt topraklarına sıçramamıştı. çeteleşme tehdidi baş gösterdiğinde, xiv. louis döneminde düzenli ordu tarafından hızlı bir şekilde önleniyordu ama xvi. louos'nin monarşisi artık devrim boyutuna ulaşacak olan bu ayaklanmaların başarılı bir şekilde önüne geçemiyordu: kanunsuzluk çağı başlamıştı.

    1789 yılında büyük korkuya neden olan şey; hasat ve bununla birlikte bizzat yaşamın kendisinin büyük bir tehlike altında olmasıydı. yıllardır açlıkla sınanan halk artık isyan etmeyi öğrenmekle kalmamış, isyanı başarıya ulaştırmak için her şeyi yapacak hale gelmişti.
hesabın var mı? giriş yap