*

  • (ayrıca) heyecan verici nazim hikmet ran destanı.

    "... dağlarda tek tek ateşler yanıyordu.
    ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki,
    şayak kalpaklı adam
    nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
    güzel, rahat günlere inanıyordu.
    ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
    birdenbire beş adım sağında onu gördü
    paşalar onun arkasındaydılar.
    o, saati sordu.
    paşalar "üç" dediler.
    sarışın bir kurda benziyordu.
    ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
    yürüdü uçurumun başına kadar,
    eğildi, durdu.

    bıraksalar,
    ince uzun bacakları üstünde yaylanarak
    ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
    kocatepe'den afyon ovası'na atlayacaktı"
  • her an ruhumuzda hissetmemiz gereken duygu, güç, kuvvet...
  • balıkesirde ilçelerinde katılımıyla 16 mayıs 2002'de başlayan kuvay-i milliye yürüyüşü yerel bir bayrama dönüşme sürecinde.
  • ilk kez odemis'te kurulmus olan birlikler.
  • mustafa kemal'in tanımıyla:

    "hükümet merkezi düşmanlarin şiddetli çemberi içindeydi. siyasal ve askeri bir çember vardi. işte böyle bir çember içinde yurdu savunacak, ulusun ve devletin bağimsizliğini koruyacak kuvvetlere emrediyorlardi. bu biçimde yapilan emirlerle, devlet ve ulusun araçlari temel görevlerini yapamiyorlardi. yapamazlardi da. bu araçlari savunmanin birincisi olan ordu da ordu adini korumakla birlikte, elbette temel görevini yerine getirmekten yoksundu. işte bunun içindir ki yurdu savunmaktan ve korumaktan ibaret olan temel görevi yerine getirmek, doğrudan, doğruya ulusun kendisine kaliyordu. .. işte buna kuvayi milliye diyoruz."
  • yeniden dünyaya gelseydin, ne olmak isterdin, sualine salise tereddüt etmeden, hayal bu ya, “kuvay-ı milliye neferi olmak isterdim” yanıtını verirdim. ne yazık o şanlı günleri göremedim, mukadderat böyleymiş ki, rahatlığın diken gibi battığı en kepaze, en mülevves günler ile imtihan ediyor bizi yüce tanrı. geceler boyu çekirdek çitleyip, erman toroğlu izleyen, kahramanlık deyince aklına er ryan’ı kurtarmak filmi gelen “mutant” gençlik, kıçının altındaki minderi dahi borçlu olduğu öz tarihini bilmiyor. asabım fena bozuk. gençlik, eğitim sistemimizin harikulade becerisi sayesinde, inkılap tarihi dersleri arasına preslenmiş yakın tarihimizden nefret ediyor.
    acı, ölüm, fedakarlık ve haysiyet manzaralarıyla dolu yakın tarihimizi öss’de çıkacak 15 sorudan müteşekkil bir “baş belası” olarak düşünen gençlik, gerçekliği bile tartışılan braveheart’ın william wallace’sını güçlü ve romantik bulurken antep savunması’nda anıtlaşan arslan parçası şahin bey’i, o kutlu kuvay-ı milliye neferinin öz yaşam öyküsünü, gerçeküstü bir üslupla kıvamlandırılmış “menkıbe” kabul ediyor. çanakkale zaferinde, 250 kilogramlık top güllesini tek başına sırtlayıp, deliksiz bir atışla düşman donanmasının en delikanlı gemisini mıhlayıp, donanmayı cehenneme çeviren seyyid çavuş’un öyküsüne “oha falan” oluyor! inandırıcı bulmuyor.

    anafartalar’da, conkbayırı’nda, seddülbahir’de, arıburnu’nda; sakarya, dumlupınar, afyon’da; urfa, antep, izmir’de; her bir cephede, kuvay-ı milliye’nin cengaverleri, türk tarihinin en karizmatik kumandanlarıdan birinin, mustafa kemal’in emriyle sarsılmış, kendine gelmişti: size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum!
    türk savaş tarihinin en dehşetengiz, en vurucu, en gaz ve motive gücü yüksek nida bu olmalı! o, osmanoğulları’nın son subayı, o büyük deha, türk kanındaki kimyayı çözmüş ve o kanda kıvıl kıvıl kaynayan barutu “ölüm” emriyle tutuşturmuştu. türk’ün “ölmek” karşısındaki pervasızlığı, ona kanla sulanmış toprakları vatan kılmıştı. o halde vatan, karış karış türk’ün kanıyla ıslanan bütün topraklardır. kan dökmediğimiz, can kırmadığımız neresi var?
    içimde, tüfengi hükümet kararıyla zorla elinden alınmış bir kuvay-ı milliye neferi var. doru atı, dinlenmiş dinleneceği kadar, uzunca bir sefere hazırlıklı; matarası, fişekliği, kalpağı, tütün tablası… tam tekmil, iki dirhem bir çekirdek, hazır kıta bir nefer! koynundan çıkardığı haritanın kanını şıpır şıpır sıkıp, yeniden önüne açan bir nefer! allahüekber, allahüekber velillahil hamd, diye nefes nefes imameye yol alan bir nefer! musul’u, kerkük’ü, halep’i, şam’ı, bağdat’ı, basra’yı, hicaz’ı, yemen’i, bakü’yü, buhara’yı, semerkand’ı, sivastopol’u, köstence’yi, iskeçe’yi, selanik’i, girit’i, üsküp’ü, saraybosna’yı, cezayir’i, trablusgarb’ı, iskenderiye’yi, kudüs’ü bağrındaki yarasına basıp basıp, acısını ve özlemini dindirecek bir nefer!
    bu kuvay-ı milliye neferi, tüfengine kavuşmayı bekliyor! uzak ufuklara bakarak gözleri nemli, muzaffer mazisine haykırıyor: “bana ölmeyi emret!”
  • dogrusu "kuva-i milliye" olan ve ulusal kurtulus ordusu manasina gelen "ulusal gucler" tamlamasinin arapcasi
  • ragnarok online oyununda loki serverinda bir guild

    axoy(wizard) - guild master - guild elemanlarına a.q. gibi bir küfürün kısalmasını sevdirmiş kişidir
    - a.q. sabahın altısı olmuş ben hala oyun oynuyorum... karı beni boşayacak
    kara kartal(rogue) - bendeniz
    - olm ben o haritaya gitmem... indirirler bizi (görende aksiyon için değil kafa dinlemek için oynuyorum sanır)
    hakan(knight) - beni takip edin diyerek her seferinde ekibin toplu telef olmasına sebep olan eleman
    - arkamda kalın
    radagastmaster(wizard) - aksiyon olmayınca hemen sıkılan ve yakınmaya başlayan ideal wizard tipi
    - abi ben bu oyuna kız bulmaya geldim.. şuna bak guildde bi tane bile hatun yok
    busi(hunter) - züğürt okçumuz genelde para biriktirmeye üşenir ve sürekli parasızlıktan yakınır
    - kara biraz para versene bende yok ok almam lazım
    nuri(priest) - genelde bizi iyileştirmekle geçer oyun süresi. bir diğer işi esprilerime gülmek
    - euheuheue

    daha ismini hatırlamadığım bir düzine heteroseksüel eleman (hepsi sap bu arada, rada hala muradına eremedi)
  • tarihimizdeki en onemli milis örgütlenme.
hesabın var mı? giriş yap