• kktc'de köşeyazarlığı yapan ve resmi görüşe muhalif yazılarıyla bilinen bir gazeteciydi. 6 temmuz 1996 gecesi evinin önünde vurularak öldürüldü. faili meçhul cinayet kapsamında görülmektedir. cinayetle ilgili sır perdesi hala aralanamamıştır.
  • susurluk olayından sonraki süreçte abdullah çatlı'nın kutlu adalı'nın öldürüldüğü günlerde kıbrıs'ta olduğu gibi iddialar ortaya atılmışsa da, bu iddialar kanıtlanamamıştır.
  • "...
    bundan dokuz yıl önce kıbrıs’ta, lefkoşa’nın kuzeyinde bir adam öldürüldü. gazeteci kutlu adalı...

    bir yaz gecesiydi, aylardan temmuzdu, temmuzun altısı.

    adalı evinde yalnızdı, öyle biliniyordu.

    birden ışıklar söndü evin çevresinde, evinin önünden geçen sokakta, mahallede. bağırışlar çağırışlar oldu, çığlıklar duyuldu, sonra birkaç el silah sesi...

    kutlu adalı bir süre önce gazetesinde ucu adanın egemenlerine dokunacak bir yazı yazmıştı. 1974’teki harekât sırasında kıbrıs’a gelen bir rütbeli askerin rumlar’dan paha biçilmez ganimet edindiğini, bunu o sırada adadan çıkartamayacağı için st. barnabas kilisesi arazisinde bir yere gömdüğünü, yıllar geçip emekli olduktan sonra askeri araçla bir gece gizlice gelip arazide bir yerleri kazdığını, oradan aldıklarını yine o askeri araca koyup götürdüğünü anlatıyordu yazısında. bildiği başka şeyler de vardı ama onları yazmamıştı...

    o yazdığı ve yazmadığı şeyler kutlu adalı’nın sonu oldu. 6 temmuz 1996 gecesi, ışıklar neden sonra yeniden yandığında gelen polisler, onu kafasından kurşunlanmış olarak, sokağın ortasında cansız yatarken buldu.

    kim öldürmüştü adalı’yı?
    ..."

    alev er - gazetem.net

    bu yazının öncesi ve sonrası için
    http://www.gazetem.net/aeryazi.asp?yaziid=206
  • (bkz: leyla adalı)
  • türk intikam tugayı tarafından öldürüldüğü de iddialar arasındadır.
  • bugün ölüm yıldönümü olan insan, yazar. az sonra katillerinin hala daha bulunamamış(!) olmasını protesto etmek için kktc başbakanlığı önünde yapılan eyleme katılacak olmaktan, hala daha buna ihtiyaç duymaktan nefret ettiğim cinayetin kurbanı.
    çoğu kişinin * cinayetini işleyenin abdullah çatlı olduğunu düşünmekte ama resmi kaynakların bu konuda yorum yapası yok
  • (bkz: gazeteci)
  • "1997, ekim veya kasım. ayrıca yavuz alat isminde bir gazeteci beni görmek istedi. yüzünü hatırladığımı bir yerlerden... ve yeşil olduğunu anladım! gazeteci kimliğini sordum. nüfus cüzdanında avukat yazıyordu. para vereceğini ve türkiye aleyhine propaganda yapmamı istediğini, araba alacağını, zamanım yoksa bankada çalışan kızım kut'un ya da oğlum er adalı'nın bunu yapabileceğini söyledi. oğlum ve kızım il adalı'nın istanbul'daki adreslerini biliyordu. nüfus cüzdanındaki detayları aldım, istanbul'a gittim. yavuz alat'a ait, barolarda bir kayıt yoktu. fakat adres bahçelievler'deydi, yeşil'in adresine uyuyordu. ardından fikri sağlar susurluk komisyonu'ndan geldi ve görüştük. konuyu güvenlik kuvvetleri komutanı hasan peker'e de götürdüm. bu isimle kıbrıs'a giriş yaptığı anlaşıldı, sahte isimle. fikri sağlar'la iki gün görüştük, susurluk ve diğer konularla ilgili. sağlar gittikten sonra hükümet düştü ve konu kapandı. bir daha gündeme gelmedi."

    "kutlu, saint barnabas kilisesi baskını'yla ilgili bir yazı yazmıştı. o yazıdan sonra tehditler gelmeye başladı. sivil savunma teşkilatı başkanı, yeni düzen gazetesi'ni arayarak tehdit etti. (...) st. barnabas olayı'yla ilgili olarak o gece oraya giden arabaların plakalarını, marka ve renklerini öğrendik. kutlu sadece marka ve renklerini yazmıştı. cinayetten sonra bu arabaların sivil savunma teşkilatı'na ait olduğu ortaya çıktı. ama soruşturma yapılmadı."

    "st. barnabas baskını'na katılanlardan birinin türkiye'den gelen, 1974 harekatı sırasında gömdüğü bazı değerli eşyaları almaya çalışan bir albay olduğunu biliyordum. ismini sonra öğrendim: albay koparır. st. barnabas olayı'ndan sonra hükümet, baskının askeri operasyon olduğuna ilişkin açıklama yaptı. yani üstlendi. halbuki eğitim bakanının bende raporu var. orada albay koparır'dan bahseder, silahtan bahsetmezler. bu olayla ilgili bir kısım üst rütbeli subay tutuklandı fakat ceza alan olmadı."

    "1996'da dönemin güvenlik kuvvetleri komutanı yaşar spor, komutanlık merkezinde eşime "kıbrıs türk cumhuriyeti yönetimi aleyhine yazılar yazmamasını" tavsiye etti. "burayı beğenmezseniz siz de gidin. kaçın bu memleketten" dedi. "200 kişiyi zengin etmek için mi yaptınız bu harekatı?" dedim, o da "beğenmezseniz gidin" dedi."

    (kutlu adalı'nın eşi ilkay adalı'nın, cinayet üzerine aktüel dergisi'nin 24-30 eylül '03 sayısında yayınlanmış röportajından)
  • 6 nisan 1996 tarihinde şu satırları yazmış gazeteci:

    " (...) bir takım gizli ya da karanlık güçlerin yasal olmayan davranışları mide bulandırmaktadır:

    · 14 şubat 1980 - ben gazeteci ve yazar bir kişiyim. söz gazetesinde yazılarım çıktığı günlerde eleştirilerim kimi çevreleri çok tedirgin etmiş olacak ki bir gece evimin yatak odası panjuruna tabanca ile ateş edildi. yapanlar bulunamadı. faşizan uygulamalarla birkaç kez görevden alındım.

    son 5-6 yıl içinde karanlık, gizli güçlerden bakınız ne gibi baskılar geldi bu ülkenin aydınlarına ve siyasal kuruluşlarına:

    · 6 kasım 1989: 'kıbrıs türk halk hareketi' imzalı, basımevinde basılmış bir bildiri dağıtıldı. demokrasi ve barış isteyenlere ölüm, intikam, tehdit dolu, kan kokan saldırılar yapıldı. suçluları ortaya çıkarılamadı.
    · aralık 1989: tmt-2 imzalı, londra kaynaklı başka bir tehdit bildirisi yayımlandı. yapılanların arkasına bile düşülmedi.
    · 31 ocak 1990: 'kıbrıs türk halk hareketi' imzalı ikinci bildiri dağıtıldı. bombaları biz koyduk diye övünülerek, ne kadar korkusuz bir yeraltı örgütü olduklarını gösterdiler. bildiride sözü edilen bombalar 2 ekim 1989 gecesi ctp binasına konmuş ama patlamamış ya da patlatılamamıştır.

    yeni kıbrıs partisi genel başkanı alpay durduran'ın evine bomba atılmıştır. avukat ve işadamı menteş aziz ile erdoğan kanoğlu'nun tırlarına ve oto galerilerine bombalar atılmıştır. suçlular hala bulunamamıştır.

    · 14 ocak 1990: güzelyurt'ta zafer niyazi'nin evine bomba atılmıştır
    · 15 ekim 1990: 'kıbrıs türk halk hareketi' yeni bir bildiri dağıtark sağ-sol demeden kendi faşist anlayışlarına karşı direnenlere karşı eyleme geçeceklerini açıkladılar. ve ertesi gece 16 ekim 1990'da ctp eski milletvekili fadıl çağda'nın girne'deki evine bomba attılar. özgürlük dergisi sahibi hürrem tulga'nın arabası havaya uçuruldu. sabri orient otel'in sahibi sabri tahir'in arabası bombalandı. mağusa'da devrim benzincioğlu'nun arabası bombalandı.
    · 18. 19. 20 temmuz 1991: lefkoşa'da erdoğan kani'nin 2 tırı, bir mersedesi bombalanırken, mağusa'da hasan sait'in özel arabası havaya uçuruldu.
    · 15 ağustos 1991: yeni kıbrıs partisi başkanı alpay durduran'ın arabası havaya uçuruldu. mağusa'da gümrük şubesi sorumlusu ismet baykur'un arabası bombalandı. suçlular yakalanmadı.
    · 9 şubat 1992: 'türk intikam teşkilatı' imzalı bildiri yayımlandı. adı üstünde, adamlar intikam peşinde.
    · 26 mayıs 1992: 'genç-türk mücadele teşkilatı' imzalı bildiri dağıtıldı.
    · 4 haziran 1992: 'gerçek halk hareketi' ortaya çıktı. anlaşılan ötekiler gerçek değildi. ya da aralarında baş olma kvgası çıktı, parçalandılar. gerçek sanatçılar, gerçek şairler toplumumuzda var da gerçek yeraltı örgütleri olmasın olur mu?
    · 2 eylül 1992: genç tmt bildiri yayımladı. peki londra kaynaklı gösterilen tmt-2 neyin nesiydi?
    · 11 kasım 1992: yeni kıbrıs partisi binası kurşun yağmuruna tutuldu. parti başkanı alpay durduran da telefonla tehdit edildi.
    · 23 ekim 1993: eski yargıç, avukat ve eski içişleri bakanı orhan zihni bilgehan'ın mersedesi yakıldı.
    · 17 mayıs 1994: ctp'li gazeteci ve müsteşar hasan erçakıca'nın evine çoluk çocuğu ile uyurken bomba atıldı.
    · 18 mayıs 1994: kktc dışişleri bakanlığı konsolosluk ve azınlık işleri müdürü adına birinci sekreter, dr. ahmet cavit an'a şöyle resmi yanıt verdi:
    '19 nisan 1994 tarihli yazınıza atfen gerekli iznin kamu yararı ve menfaatleri gözönünde bulundurularak, güvenlik nedeniyle ve devlet aleyhine propaganda yaptığınız gerekçesiyle verilmediğini saygılarımla bildiririm.'

    yahu ülkede bombalar silahlar patlıyor, kurum ve kuruluşlar bombalanıyor, can güvenliği tehlikede. birçok kişinin evinde, bahçesinde, üzerinde el bombaları, tabancalar, kurşunlar, dinamitler,tmt'ler bulunuyor devletin güvenliği sarsılmıyor da barışsever demokrat bir kişi olan dr. ahmet an mı güvenliği bozuyor? nitekim ahmet an'a 10 mart 1996 tarihinde görüşlerinden dolayı tehdit ve uyarı mektubu gönderilecektir. buna son günlerdeki yazılarım nedeniyle aldığım tehdit ve hakaret dolu telefonları da ekleyebiliriz."

    kaynak: kutlu adalı, "bir değil, iki değil", yenidüzen, 6 nisan 1996 (cyprus action network)
    http://www.cyprusaction.org/…akalelerindenbiri.html

    bkz:
    - "cinayet günü çatlı kıbrıs’taydı...", aktüel, 26 eylül 2003
    http://www.stwing.upenn.edu/…r//fullnews.php?id=368
    - "kutlu adalı'nın eşi ilkay adalı, yeniden aihm'e gidiyor", kıbrıs gazetesi, 28 eylül 2008
    http://www.kibrisgazetesi.com/…pagename/ic_haberler
hesabın var mı? giriş yap