kunduram sandukam zembilim
-
bir halk ozanı olan nazan öncel ablamızın koşuk mu koşma mı (türü kestiremiyorum) şeklindeki şiiri...
kunduram su aldı da yürüyemiyom
diyorlar yar senden vazgeçmiş inanmıyom
içime korku düştü derdimi dökemiyom
kunduranı yama, dertlerini yama
ne şan şöhret isterim
ne servette aklım kalır
sen gidersin can gider, gerisi burda kalır
parası da pulu da yerin dibine batsın
sen bana ben sana hasret mi öleceğiz?
düşümde seni gördüm
uzanmış yatıyordun
bal dudaktan öptüm
sandukamda potur var, göynek var giyemiyom
menzilim uzaktır yanına varamıyom
dertlerin birini saysam birini sayamıyom
bir sevda türküsü tutturdum da gidiyom
düşümde seni gördüm
ayazda yatıyordun
koştum üstünü örttüm.
zembilimde katık var ekmek var yiyemiyom
lokmalar dizilmiş boğazıma yutamıyom
yıldızları görsem, denizi göremiyom
bir özgürlük çayına hasret mi öleceğiz?
düşümde seni gördüm
için için ağlıyordun
al yanaktan öptüm....
e valla ağlayasımız geliyor.. olmaz böyle ormantizim.. -
nazan öncel'in, demir leblebi namlı, ökküz demirinden imal, kursağa balyoz biçiminde bağdaş kuran albümünün en delgeç nağmesi.. mevzuuyu, ağır sanayi ile anlatmak da pek niceymiş hani..
-
(bkz: damardan şarkılar)
-
arada bir sebepten dolayi uzun zamandir goremediginiz bir eş, dost, akraba, sevgili, kari, koca, kardeş varken dinlenmesi bünyeye bıçak girişi etkisi yapar. "parasi da pulu da yerin dibine batsin. ben sana sen bana hasret mi öleceğiz?" dizelerini söyledikten sonra boğazınıza öyle bir düğüm oturur ki ardindan konyalı çalsa, toparlanamazsınız.
-
bunyenin alttan alttan "kara dutum catalkaram cingenem" seklinde devam etme istegi uyandirdigi ucleme.
-
saz nağmeleri insanın içinde yankılanan,nazan ablamızın en içli şarkılarındandır.türkü-hikaye havasına en çok yaklaşan bestecilerimizdendir ayrıca
-
ilk dinlediğimde anlamsız bir şekilde müziği beni korkutan, diğerleri gibi müthiş bir nazan öncel şarkısı.
-
zembil olmasa da , ezginin günlüğü üyelerinin , ıssız bir bir adada yalnız kalmaları durumunda yanlarına alacakları bi kaç şey.
-
hani olur ya, dunya uzerinde sekillenmis her turlu muzik turune ilgi duyar da insan, kendini britpop'un, nordic music falan, her turlu yabanci kavramin ellerine birakir...onlarda huzur bulur...
ama sonra aniden, bir yerden bi ezgi kulagimiza gelir..
sirilsiklam olur insan...gozunden dusen kalbini de islatir ayni zamanda...
bu sarki da bu durumu yaratir insanciklarda. cok gizli kalmis, neyse ki cok da bilinmemis bir sarkidir. neyse ki dememin sebebi, bu sarkinin farkinda olan "korkunc elitist muzik duskunu insan" olma iddiasinda bulunmam degildir elbet. sadece seveni cok paylasmak istemez ya insan....anlatmak istedigim bu.
sazin insani turkuler disinda ne kadar da acitabildigini ispatlayan, acikli bir sarkidir bu. nazan oncel belki kendi bile hatirlamiyordur bu sarkiyi yarattigini...o kadar gizli kalmaya meyilli.... -
üç bıçak sokar tam göğsünün orta yerine. sokmakla kalmaz çevire çevire parçalar bir de girdiği yeri. karanlıkta ayazda kalmış bir aç olursun. belki daha da beter. öyle bir şarkı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap