*

  • türkiye'de tersane patronlarının filika testinde filikanın içine insan doldurup "bakalım suya düşüp bir tehlike yaşayacaklar mı yoksa güvenli ve sağ bir şekilde denize inecekler mi" diyerek yaptıkları ve insanların doğrudan ölümüne yol açan deneyler yanında çok masum bir deneydir.
  • benim merakım; bu little albert'a sonrasında ne olduğu. albert, öğrenme psikolojisi adı altında klasik koşullandırılma ile korku tepkisi yapılabilir mi, çerçevesinde deneye tabi tutulmuş. yani bu çocuğa classical conditioning ile fear conditioning yapıldı.

    iyi güzel de sonra ne oldu bu çocuğa? tedavi edildi mi? hayatına nasıl devam etti. bu çocuk kutuplara yakın bir yerde yaşasa kürk korkusu ile ne bok yiyecekti.

    1900'lerin başı, psikolojik deneylerde daha etik diye bir şey yok; bunu anlıyorum. ama yine de bu çocuğun haline acımazlar mı ya?

    edit: çocuk ölmüş deneyden 1-2 sene sonra.
  • insanlarin duygularinin nereden geldigine dair john watson isimli bilim insani tarafindan yapilmis deney. 18 aylik bir bebege yapilanlar igrenc: http://www.youtube.com/watch?v=xt0ucxorpqe
  • masum albertın birtakım bilimsel ıvır zıvır yüzünden psikolojisinin sikilmesine halkın tepkisi çok büyük oldu. deneye sinirlenen mahalleli watsonu linç etmeye kalktı. sonra watsonun asistanıyla gayrimeşru ilişkileri ortaya çıktı. gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlandı. bu sırada masum albert ne yapıyo ne ediyo bilen yok. zavallı çocuk nerde tüylü bişey görse ödü kopuyo melek yavrum benim. neyse baktılar ki bu watson puştun teki bunu akademiden siktirettiler. bu da gitti reklamcı oldu ibne. ihtiyacımız olmayan bi sürü saçmalığı satın almamız için çalıştı durdu, hepimizin ruhuna sıçtı. alberti de okula yazdırdılar, herşeye ağlıyodu zavallı. çok sıkıntı çekti, çok horlandı; notları da bok gibiydi. karnesi hep sıfır doluydu. okumaz dediler, "okuyom" dedi. yapamaz dediler ama yaptı.

    (bkz: işte bu öğrencinin adı albert einstein'dır)
  • ne kadar klasik koşullamaya güzel bir örnek oluşturmuş olsa da, kesinlikle etik olmayan bir deneydir. eğer bu çocuk 6 yaşında ölmüş olmasaydı, kim bilir yetişkinlik döneminde ne tür sorunlar yaşayacaktı.
  • deneyi gerceklestiren john watson bir makalesinde ''bana bir duzine saglikli bebek verin,onlari kendi yarattigim dunyamda yetistireyim.size garanti ederim herhangi birini istedigim herhangi bir karaker haline getirebilirim.doktor,avukat,sanatci,tuccar ve evet dilenci veya bir hirsiz'' diye yazmistir.
  • küçük albert büyüyünce psikanalize gitseydi, acaba deneyden bihaber analistin fare ya da tavşan fobisine yönelik yorumları ne olurdu. :)

    edit: böyle yazınca bu durum ilk benim aklıma gelmiş gibi olmuş ancak bu soruyu deneyi yapan kişi sormuş zaten.
  • "insanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. bunlar bebeklikten başlayarak zamanla yok edilir." w. edwards deming

    "iyi ya da kotu bir sey yoktur. fakat, biz dusuncemizde iyi ve kotuyu yaratiyoruz." william shakespeare

    sozlu ifadeleri akillara getiren deney.

    kucuk albert'in kucuk ve tuylu diger beyaz varliklara da ayni tepkiyi vermeyi ogrenmesi icin

    (bkz: uyarıcı genellemesi)

    son olarak, o zaman icin bu deneyin etik olup olmadigi tartisilsa bile gunumuzde boyle bir deneyin acik kapilar onunde yapilmayacagi asikardir.
  • bebeğe içim acıdı be. linc girişimi başarılı olsaymış keşke.
hesabın var mı? giriş yap