• yıldız kenter in bu sezon için üzerinde çalıştığı eugene stickland oyunu. iki kişilik oyunun, diğer oyuncusunu ise mülakat yöntemiyle, herkese açık bir eleme sonucunda seçti yıldız hoca. oyun, kasım ortası gibi sahnelerde olacak.
  • 3 kişilik bir oyun.. yıldız kenter, sedef şahin ve çellist olan feride berin varol.. kral rolünü oynamak daha doğrusu ezberinde yardımcı olmak içinkendisine yardım etmeye gelen kıza, kadın erkek eşitliğini anlatan bir kadın ile daha gözleri açılmamış tek derdi laylaylom olan küçük kızın bol diyaloglu harika oyun..

    çok iyi.

    çellist(alter ego) ile yıldız kenter'in atışmaları tüm salonu kahkahaya sokmuştur.. hem çello hem de mimikleri ile çellist "ben de varım" demektedir..

    harika.

    küçük kız sahnede büyümüş de küçülmüş gibi.. ayrıca modern zaman gençliğinin de içler acısı halini güzel bir şekilde göstermiştir..

    mükemmel.

    yıldız kenter'in oyunculuğu için diyebilecek bir şey yok.. o bunama tribine girmiş, yorgun, bitkin, vazgeçmeye hazır hatta artık zoru gördüğünde hemen vazgeçen bir kadından kral lear'a dönüşümü muhteşem bir şekilde sergilemiştir.. özellikle küçük kız ile yapılan provalardan ilkini pür dikkat izlemelisiniz.. kral lear provaları için ikinci defa seyretmeye gidilebilecek bir oyun..

    ses ve dekor olayının da hakını vermek gerekiyor sanırım.. özellikle son bölümde oyuna ne kadar etkili olduğunu görmeniz gerekir..

    bir de oyunun yazarı olan eugene stickland oyunun galasında yıldız kenter'e "bu oyunu sanki sizin için yazdım" demiştir.. bu da oyunu ne kadar harika bir şekilde oynadığını göstermektedir..

    eğer ki yıldız kenter'i hiç sahnede izlememiş birisiyseniz hala fırsatınız var! gidin seyredin!..
  • neredeyse her anını boğazımda bir yumruk ve gözlerimde birer damla yaş ile izlediğim oyun. yoo oyun hiç acıklı değildi. ama hayatının son demlerine gelmiş ve artık herşeyden vazgeçmiş kadını oynarken bile yıldız kenter hiç de vazgeçmeye niyeti olmadığını öyle bir gösterdi ki, biz gençler olarak kendimizden utandık. hepimiz avuçlarımız patlayana kadar alkışladık. selam verirken sahneye koşup boynuna atlamamak için kendimizi zor tuttuk. ve biliyorum ki onu kesinlikle bir oyunda son görüşümüz değil.
  • m ü k e m m e l bir oyun. kral lear'i çok seven bir insan olarak beni çok etkiledi. müzik, replikler her şey kusursuzdu. zaten yıldız kenter'i anlatmaya gerek yok. dev bir kadın. onu izlemek apayrı bir deneyim.

    oyuna dair tek kötü şey kesinlikle seyirciydi. ota boka ve aslında çok dramatik sahnelere kahkahalarla gülündü. replikleri bastırırcasına hem de. özellikle dün akşamki oyunda salonun sağ önünde oturup çığlık çığlığa kahkahalar atan kadın: sana kafam girsin.

    yeniden gitmek isterim, tadı damağımda kaldı.
  • yıldız kenter ismi gibi parıldayıp yine aydınlattı tüm salonu.

    oyuna ait her ayrıntı ne kadar özenli ve harikulade ise oyun dışı detaylar bir o kadar kötüydü. koskoca kenter tiyatrosu'nda hala koltuklar daracık, sırt ağrısı çekmeden oyunu bitirmeniz neredeyse imkansız, tuvaletler en masumhane tabirle temiz değil, salon buz gibi; seyirciler oyunun sonuna doğru sümkürmeye başladı zaten sedef şahin de devamlı sahnede burnunu siliyordu.

    yıldız kenter'e tabi ki hayranım, gözlerimde yaş garip bir gururla herkes gibi ben de ayakta alkışladım oyunu ama salonun kötü şartları oyunun güzelliklerini perdelememeli.
  • yıldız kenter'in amuda kalkarak beni benden aldığı oyun...
  • afedersiniz boktan bir havada bana bacaklarımın titremesini unutturmuş oyundur. yıldız kenter'i tiyatroda izleme şevkine nihayet eriştiğimdir ve onu izlemeye bu denli geç kaldığıma pişman etmiştir.

    çellodan gelen melodiler ile yıldız kenter'in iç çatışmalarının zarif uyumu, erkek hegemonyasına tadında ve haklı eleştirisi, kuşaklar arası çatışmanın yansıtılışı ile göz dolduran bir oyundu. küçük de olsa artık tiyatroya eskisi kadar ilgi gösterilmediğine de veryansın ediliyor.

    zamane gencine söz hakkı tanınması gerektiğine önemli vurgular yapmakta oyun kanımca, çünkü bir neslin kendisinden önceki diğer nesle ayak uydurması istenmesi, özendirilmesi, hatta bana kalırsa tektipleştirilmesi adına güzel eleştiriler getirmiştir. bırakın da herkes kendi zamanını doya doya yaşasın.

    --- spoiler ---
    -nerdesin?
    --- spoiler ---
  • yıldız kenter zarafetini tiyatroda ilk kez bu oyunla deneyimledim ve bu olaganustu varolusa bu kadar gec kaldigim icin uzuldugumu zannederken oyunun sonuna dogru bir o kadar daha yoluna devam edecegine inanir hissettim kendimi….
    her sozcugunde, her davranisinda yas kavraminin bir sanri oldugunu gosteren, yasamin hakli piriltilari vardi.
    buyulendim…
  • 2. nilüfer tiyatro festivali kapsamında, 16 mart 2010 salı günü bursa fethiye kültür merkezi' nde sahnelecek; başrolünde yıldız kenter' i belki de son defa izleme şansına erişeceğimiz, tek perdelik oyun.

    http://www.nilufersanat.org/
  • sözlük ne meraklı imiş yıldız kenter'i son kez görmeye dedirten.
    bu akşam bursa'da izleme şansı bulacağımız oyunmuş bakalım, bulalım şansımızı.
hesabın var mı? giriş yap