• bu sene berlin'de altın ayı için yarışmış, trailerden anladığım kadarıyla eğlencelik bir iskandinav mafyası filmi.vizyona girmez herhalde burda..nete düşmesini bekleyeceğiz artık..

    not:başlık başıma kalmış..ilk defa başlık açmış gibi oluyorum..:)
  • filmekimi programına katılmış merakla beklediğim film.
  • “kan davası gütmek kolay değildir, hele hele bir refah ülkesinde yaşarken… norveç’in dağlarında kar küreyici süren nils, öyle örnek bir vatandaştır ki yılın vatandaşı ödülü’ne bile layık görülür. oğlunun aşırı dozdan öldüğü haberini aldığında, bu iddiaya inanmaz ve kendince bu “cinayetin” faillerini bulmaya ant içer. adaleti eline alınca norveçli vegan gangster “kont” ile sırp mafya babası “papa” arasında bir savaş çıkartmış olur. sürpriz olaylar ve biraz da acemi şansı sayesinde nils kimliği meçhul bir yeraltı kahramanına dönüşecektir. sinema ve reklam filmi yönetmeni hans petter moland’ın çektiği bu kapkara komedi-aksiyon, berlin film festivali’nde prömiyerini yaptı.”

    bu hikayeyle norveç’ten yola koyulan ve türkiye’de “buz, kar ve intikam” adıyla izleyici karşına çıkan bu film, portekiz’de yapılan 2014 festroia festivalinde “en iyi yönetmen” ödülünü de hak etmiş.

    “güldürürken düşündürmek” diye bir şeyin varlığına inanıyorsanız, bu kara komediyi mutlaka ama mutlaka izlemelisiniz. ceset sayısıyla doğru orantılı olarak artan kaos, norveç’in mükemmel düzeni içindeki defolara da işaret ediyor. insanın olduğu her yere bulaşan bu kötülük, neden norveç’e de bulaşmasın ki? norveç’in en büyük şanslarından biri; soğuk olması, ki böylece ortalık pis kokmuyor. diğeri; her yerin karla kaplı olması, ki böylece kir, pas, eksikler bir bir kapanıyor ve bu beyazlık bir süre sonra gözlerimizi uyuşturuyor. bir çeşit “refah” körlüğü desek, yanılmış olmayız.

    hem sıcak olup hem refah seviyesi iyi olan ülke gördünüz mü siz hiç?

    o zaman bari bu filmi görün. kuzey sinemasına soğuk kalmamak için, oldukça sıcak bir başlangıç.
  • acaip keyifli, soğuk ülkenin sıcacık filmi.

    coen'ler gibi hiç gülmeyen adamların komedisi az bulunan filmlerden. ama yönetmenin asıl derdi göçmenler.
    öyle ki herkes almış nasibini bundan. sırplar, arnavutlar, lar da lar. hatta hapisaneler üzerinden bir norveç övgüsü var ki haklı da olsa filmde olmaması gereken cinsten. eğer yarışmalarda ödül potasında olsaydı sırf norveç övgüsü kaybettirirdi ödülü.

    yönetmenin en çok dikkatimi çeken yaklaşımı ise ölenlerin ardında gördüğümüz ülkelere göre haç işaretleri. norveçli ölünce sadece basit bir haç ama başka ülkelerin ölüleri süslü haç işaretleri ile anlatıldı. ne de olsa ateist ve sorunsuz norveç ve dindar ama sadece mafya üreten diğer ülkeler diyordu.

    iki saati tam dolduramamış, sonlara doğru biraz şişirilmiş, senaryoda biraz geyik hakkını da kullanmış, ama sağlam söylemlere sahip iddasız filmi mutlaka izleyin.
  • norveçli ölülere basit haç, göçmen ölülere süslü haç olarak düşünmeden önce protestanların ve ortodoksların kullandığı haçı bilmek gerekir.

    filme gelirsek son derece keyifli zekice esprilerle dolu. ancak konudaki kopukluklar, özellikle bir adamın yılın vatandaşlığı mertebesinden seri katile dönüşme kısmının hiç irdelenmemesi rahatsız edici. yine de fazlasıyla keyifli olduğunu tekrar etmeden geçemeyeceğim.
  • filmekimi'nde bilet alacağım filmlere bakarken bu filmi seçmemin en büyük nedeni filmin afişindeki kar, kış görseliydi. dayanamam karlı filmlere. ince esprileri, oyunculukları, aksiyonu ve norveç havasıyla çok çok sevdim. film bittikten sonra tadı damağımda kaldı. bi seans daha olsa oturur izlerdim. o derece. torrent'e düşse de bi daha izlesem. ulan seviyorum iskandinav sinemasını ya.

    filmde norveçli mafya babasını canlandıran arkadaş kon-tiki filminde thor heyerdahl'ı oynayan pal sverre valheim hagen bu arada. tam karizma piç. filmdeki karısı da erik gibiydi. filmle ilgili bir şeyler yazayım.

    --- spoiler ---

    norveç mafyasının sırp elemanı öldürüp, 1389 rakımlı (rakımdı herhalde) tabelanın olduğu yere asmaları iyiydi. birinci kosova savaşına gönderme yapmışlar.

    yine sırplı elemanların kendi aralarındaki norveç muhabbetinde yarıldım. "ne biçim insanlar bunlar?"

    norveçli elemanların arasındaki şu muhabbete de hak verdim lan:

    norveç! ne sikim ülke lan. hep soğuk.
    - refah var olm...
    + refahmış. yemişim refahını aq.
    - sen hem sıcak hem de refah olan bir ülke biliyor musun?

    --- spoiler ---

    yılın en iyi iskandinav filmi bana göre. çok keyif aldım. 9/10 verdim gitti.
  • filmekimi kapsamında izlediğim film. bilet almamın sebeplerinden biri böyle bir konudan nasıl komedi çıkarıldığını merak etmemdi. oğlunu öldüren mafyadan intikam almaya çalışan babanın hikayesini komedi olarak anlatma fikri ilginç gelmişti. bu anlamda merakımı ve ilgimi fazlasıyla karşıladı. gerçekten kendine has bir mizah anlayışıyla karşılaştım. ayrıca bizim sürekli kendi aramızda yaptığımız "olm lan iskandinavlar çok medeniymiş, geçenlerde bi haber okudum..." diye başlayıp giden hikayelere bir norveçlinin bakış açısıyla yaklaşmak da ilginç oldu. özellikle sırp mafyasının adamlarının arabada yaptığı muhabbette elemanlardan birinin norveç'te mahkum olduğu zamanki tecrübelerini anlatması bu anlamda ilginçti.
  • iskandinav usulü mizah öğelerinin epey keyif verdiği sürükleyici film.

    --- spoiler ---

    geleneksel mafya tiplemesine karşın, çağdaş sanatlarla iç içe bir mafya tiplemesi
    kadının kocasına bıraktığı boş mektup
    mafyanın havuç suyu içmesi
    stockholm sendromu göndermesi
    kosova savaşı'na atıf

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    kar küreme işinde ki çabalarından dolayı ülkede yılın vatandaşı seçilmiş bir adamcağız, aşırı dozda uyuşturucu kullandığı için öldüğü söylenen evladı... bu adamcağız oğlum "uyuşturucu kullanmaz" dediğinde ise ikinci bir skyler white vakası; (ulan adam yılın vatandaşı seçildi ama yok) oğlumuzu tanımamışız demek ki demesi ve buna kendini inandırması ama bizim asil adamcağız inanmadı buna. adamcağızın karısı lanet bir kaltak adama boş mektup bırakıp gitti. ayrıca norveç mafyası liderinin dediği gibi ineğe benzeyor birazda skyler white'ı andırıyor. (hem huyu hem tipi benziyor)
    ve bu bizim adamcağız tam intihar edecekken oğlunu bu işe bulaştıran arkadaşı çıkıp geliyor ve bir kaç isim söyleyip ortadan kayboluyor gerisi biraz kan, mizah, kar manzaraları, kar küreme araçları, azıcık havuç suyu, kont, bullit, jappe, strike, çinli (japon asıllı norveç vatandaşı), wingman, dickman... uzayıp gidiyor liste ara sıra birileri öldürülüyor.

    öldürdüğü adamları kümes teline sarıp şelaleden aşağı suya atması dexter hatırlarttı..

    --- spoiler ---

    kendine has kara mizahı her filmde çük göstermesi (bu filmde yoktu ama ibne öpüşmesi vardı*), modern mafyası, diyalogları, göndermeleri ve aşmış toplum olmalarını her seferinde vurgulamalarıyla hepsi dozunda verilmiş, hiç ara vermeden sıkılmadan merakla izlediğim norveç yapımı bir film...

    not: kuzey avrupa filmlerini seviyorsanız bu filmi ıskalamanız yanlış olur.
hesabın var mı? giriş yap