• özellikle italyan ve alman faşizminde, devlet birliğini ve yaşamını sağladığı düşünülen, devletin emrinde olan ve yönetimine devletin, partinin, sermayenin, emeğin ve tekniğin temsilcilerinin katıldığı "korporasyon" denen meslek birliklerinin, tüm üretim güçlerini düzenlediği siyasal bir mekanizma.
  • özel mülkiyetin ve bireysel girişimin toplum düzeninin temel koşulu sayıldığı ancak bu olguların katı devlet kontrolünde olduğu, anti-marksist ve anti-liberal ekonomik görüş.
    19.yy sonlarında üçüncü** bir yol olarak ortaya çıkmış, faşist* ve nazist* devletlerin gelişmesiyle kendine 20.yy'nin ilk yarısında güçlü bir yer edinmiştir.
    kesinlikle anti-kapitalist bir görüş değildir, yukarıda da yazıldığı gibi sermayeyi destekler.
    meslek grupları yapılanmasının benzerleri olarak;
    (bkz: lonca)
    (bkz: ahilik sistemi)
  • benito mussolini döneminde devlet yapısı korporatizm'e göre şekillenmiştir. korporatizm tek başına diktatörlük anlamına gelmemesine rağmen, mussolini parlamento'yu feshederek korporasyonlardan oluşan bir danışma kuruluna dönüştürmüş, yetmemiş gibi bütün korporasyonların* başkanını da kendisi olarak ilan ettirmiştir. kimi alanlarda bu başkanlık statüsü yalnızca sembolik bir titr olarak görüldüyse de, mussolini özellikle bazı korporasyonlarda yönetsel yetkilerini kullanmaktan kaçınmamıştır.
  • korporatizmin liberal modelinde örgütlü gruplara kamu politikasının oluşumuna müdahele bakımından ayrıcalıklar sağlanır. temel kararlar hükümetle az sayıda çıkar grubunun karşılıklı müzakereleri sonucu alınır. bir nevi çıkar gruplarının fikirlerini siyasi sürece dahil etme aracıdır.
  • teoride olusturulan karma yapi ve siyasal alanda kamunun ve siyasilerin temsillerinin adaletli sekilde yapildigini gosteren bir topluluk gibi gorunse de uygulandigi donem olan mussolini doneminde tam anlamiyla oyuncaga donmustur. mussolini, kendi donemininin analizini muthis bir isabet ve basariyla ortaya koydugundan siyasal alanda bulunan eksikleri ve kendi ideolojisini saglamak adina onunde acilmasi gereken kapilari da iyi analiz etmis, birlestirmistir. bu nedenle mesleklerin temsil edildigi ve halkin adaletli ve uygun bir yapi olarak gormesinin saglandigi bu mekanizmayi fasizmin etkisi altina almayi basarmis ve diledigi gibi kullanmistir. bunu saglayan pekala mussolininin dehası degildir, korporatizm kurdugu yapi ile, her ne kadar anti-liberal bir sistem saglasa da, dikta rejimi altinda benimsendigi takdirde devleti kontrolu altinda tutan zatin istedigi gibi kullanacagi bir iktidar organi haline geldigi kacinilmazdir.
  • temelde iki çeşit uygulaması vardır. birincisi italya örneğinde görülen faşist korporatizm, diğeri de 1923-1938 yılları arasında türkiye'de görülen solidarist korporatizmdir.

    (bkz: ziya gökalp kemalizm ve türkiye de korporatizm)
  • kurumsal lafıyla dehlenmektedir zamanımızda.
  • bir dönem türkiye'de uygulandığı iddia edilen, bunun üzerine ismet paşa'nın gizli emriyle şevket süreyya tarafından kadro dergisi çıkarılıp tekzib edilen bir tür nasyonal sosyalist sistemdir.

    edit: sehven cemal süreya yazmışım, in nuce ikaz etti. teşekkür ederim.
  • mussolini'nin kapitalizm ve komünizm'den farklı olarak, üçüncü bir yol olarak gördüğü ve faşizme çok yakıştırdığı ekonomik sistemdir.
hesabın var mı? giriş yap