• 1* dün malumunuz 2021 mart ayı enflasyon verileri yayınlandı. buna göre aylık bazda tüfe 1,08; son bir yıllık ise 16,19 olmuş. yersen.

    2* oysa biz hayatımızın hiçbir alanında bu kadar düşük artışla karşılaşmıyoruz. bu noktada da insan ister istemez soruyor "aga tüik bu fiyatları nereden alıyor?" diye. zaten zurnanın zırt dediği nokta da burası ve tüik inatla bunu açıklamıyor. kesin bir bilgi yok ama, söylenene göre tüik anketörleri bim, şok, a101 gibi marketlerin tam indirim zamanında fiyatları topluyorlar, ya da tam onların güne isabet edecek şekilde "indirim" yapılıyor. böylece fiyatlar düşük toplanıyor. bu birinci senaryo.

    3* diğer senaryo daha vahim. geçtiğimiz ay iktisat ve toplum dergisinin mart ayı (2021) sayısında çok ciddi bir yazı yer aldı. tabi bu sayı aslında john maynard keynes özel sayısıydı ancak elbette aradaki bazı yazılar güncel ekonomi problemleriyle ilgiliydi. bunlardan bir tanesi, izmir ekonomi üniversitesi'nden alper duman'ın yazısıydı (sf. 86 vd). duman, yazısında tüik'in enflasyon (tüfe) hesaplamasında fiyatı takip edilen 424 adet mal olduğunu, bunların bazılarının çok ilginç fiyat hareketleri içerisinde olduğunu yazısında ifade ediyor.

    4* duman örneklerle işin garipliğini, ya da saçmalığını ortaya koyuyor. şöyle ki, 2003-2020 yılı arasındaki enflasyon hesaplamasında tüik'e göre, mesela banka ve havale ücretleri %77 düşmüş. tuvalet kağıdı, 17 senede sadece %1,8 artmış. söylemesi ayıp daha dün baktım 32'lisi falan 40-50 tl civarlarında tuvalet kağıdının. başka bir mal, kahve. hazır kahve fiyatı, yine tüik'e göre 17 senede sadece %7 artmış. devam ediyoruz, uzman doktor fiyatı 17 tl'den, tam 17 senede sadece 20 tl'ye çıkmış tüik'e göre. (bkz: tüik harikalar diyarında)

    5* bunlar sadece duman'ın verdiği birtakım örnekler. duman ayrıca yazısında şunu ifade ediyor "özensizlik, kontrol etmeme ve hata sonucu oluşan durumlar da var. örneğin fahiş fiyat artışı olan maddelerden biri 'çatal, kaşık, bıçak takımı (çelik)' için olan bu. aralık 2019'a kadar bu maddenin fiyatı tek basamaklı, 6.5 tl gibi girilmiş. doğru fiyat, 869 tl, geçen yıl girilince fiyatlar çıldırmış" şeklinde devam ediyor duman ve altın ve limon için de benzer bir durumun olduğunu söylüyor. şaka gibi değil mi?

    6* demek ki tüik bu işi ya yapamıyor, ya da kasten bu şekilde hatalı bir şekilde veri giriyor. neticede veri girişi önce sahada toplanıp sonrasında raporlara işlenerek hesaplamalara konu ediliyor ve enflasyon değerlerini buluyoruz. bu tüik çalışanları bu şekilde iş yapıyorlarsa ya işlerinden atılmaları lazım, ya da bu belki de "bu şekilde istendiği için" böyledir. tüik bu konuda açıklama yapıp yüreğimize su serpmeliyken, sessizliğini koruyarak çok daha sorunlu düşüncelere sebebiyet veriyor.

    7* peki tüm bu tatavanın arkasında ne var? şu, tüik'in açıkladığı bu "kontrollü enflasyon"a bakılıyor ve daha sonrasında buna göre merkez bankası faiz politikasını belirliyor. faize göre de ülkenin birçok dinamiği pozisyon alıyor. faiz öylesine hassas bir finansal araç ki, bir yandan fiyat istikrarı için büyümeyi törpülerken, diğer yandan yeri geliyor iktidarı koltuğundan ediyor. o nedenle de türk tipi başkanlık sistemlerinde bu faizin muktedir kontrolünde olması gerektiği düşünülüyor. zaten rte bunu 2016 yılında şu şekilde açıklamıştı:

    --- spoiler ---

    "halkımın karşısında tokadı yiyen benim. uyarımı yapacağım o da çözüm yolu bulacak. tokadı ben, sefayı o sürsün yok öyle bir şey. merkez bankası'nın bağımsızlığına sözüm yok. bankacılık sektörüne bir kez daha sesleniyorum ve diyorum ki, faizleri lütfen makul seviyelere çekin. kişisel olarak piyasaya siyaseten ve kamu gücüyle müdahaleyi doğru bulmadım. ama piyasanın da kendisine müdahale yollarını açmayacak tutarlılıkta yoluna devam etmesi gerekiyor"

    --- spoiler ---

    8* ancak bu husus ise 2001 derviş reformları ile getirilen düzenlemelerin tamamen tersi yöndedir. dolayısıyla da zaten geçtiğimiz haftalardaki ağbal'ın görevden alınmasıyla birlikte 20 ay içerisinde 4 tcmb başkanı değişmesi oldukça sorunlu bir durum oluşturdu ve ağbal ile birlikte hiç değilse az da olsa oluşmuş olan güveni yerle bir etti. netice itibarıyla halihazırda hem tüik hem de tcmb yönetimi saraya bağlanmış oldu. dolayısıyla artık türkiye'de "bağımsızlık"tan bahsetmek mümkün değil. türbülans bu yüzden.

    9* tüik'in bu sorunlu görünen yapısı ve kontrollü enflasyon tartışmaları gündemi elbette meşgul etti. bu kapsamda yeditepe'de hoca olan veysel ulusoy'un bir doktora öğrencisinin doktora tezi üzerinden "alternatif enflasyon hesaplaması"nı içerir bir projesi ilk başta pek gündem olmasa da, bugün ciddi manada dikkate alınan bir araştırma oldu. kısa adı enagrup olan, açılımı enflasyon araştırma grubu olan bu projede de zaten veysel ulusoy ile serkan gençer isimli iki kişi yer alıyor. ve bu grubun açıkladığı enflasyon da tıpkı tüik gibi yayınlanıyor. son zamanlarda enag'ın açıkladığı veriler tüik üzerinde de ciddi bir baskı oluşturmuştu.

    10* tüm bunlar değerlendirildiğinde, enag'ın 2021 mart ayı enflasyonunu ise %3,36 olarak hesapladığını görüyoruz. hatta daha da ileri gideyim, veysel hoca, yanlış hatırlamıyorsam bir yavuz oğhan programında "yavuz bey, tüik'in fiyatlarıyla ve tüik'in hesaplamasıyla biz aynı hesabı yapıyoruz, 3 katı enflasyon çıkıyor :d" şeklinde açıklama yapmıştı. varın siz görün bu vaziyeti.

    11* dün bu kapsamda mahfi eğilmez'in de blogunda bir yazı yayınlandı. yazının başlığı "enflasyon oranının inandırıcılığı sorunu" idi. yazıya şuradan ulaşabilirsiniz. üfe'nin %31'lere gittiği, tüfe'nin halen %16'larda kaldığı bir durumun insanlarda yarattığı kuşkunun haksız olmadığını söylüyor mahfi hoca.

    12* bitmedi. öyle bırakmam onu. barış soydan 1 ay önce birol aydemir ile bir röportaj yaptı. birol aydemir, 2016'ya kadarki eski tüik başkanıdır. aynı zamanda sgk'nın kuruluşu esnasında kurumu kuran kişidir. onun haricinde de dpt uzmanlığı, müşavirlikler, müsteşarlıklar gibi çok ciddi devlet pozisyonlarında bulunmuştur. ve aydemir'e göre enflasyon %40-50 civarlarındadır. dikkatinizi çekerim, ağbal'ın tcmb başkanı olduğu döneme ilişkin bir analizdir aydemir'inki. akabindeki 22 mart kara pazartesi günü yaşanan kur şokları ve sonraki günlerdeki dalgalanmaları da hesaba kattığınızda ortaya çok daha kötü bir senaryo çıkıyor.

    13* nihayeten iş tamamen siyasetle alakalı. erdoğan koltuğunu düşündüğü için faizlerin yükselmesini istemiyor ve dolayısıyla da ağbal'a tahammül edemedi; çünkü ağbal doğru işleri yapıyordu. bir ihtimal, erdoğan'ın yakın çevresindeki erişah arıcan önderliğindeki ekonomi takımı erdoğan'ı da yanlış yönlendiriyor olabilir. ağbal'ın başından itibaren yalnız kalması, yerine yine arıcan'a yakın isim getirilmesi, kavcıoğlu'nun arasının iyi olmadığı gerekçesiyle murat çetinkaya'nın koltuğundan olması ve tmsf'ye devredilen esbank'ta birlikte çalıştığı bir ismin yerine atanması dikkat çekici. ancak ben, öyle ya da böyle, mevcut ekonomik atmosferden hiçbir ümit görmüyorum. 2020 başında dolar kuru 5,90'dı, hatırlayalım.

    14* ümit görmüyorum çünkü eskisinden çok daha kırılgan bir pozisyonda türkiye. kredibilite yok, rezerv yok, faiz manevra alanı yok, reel sektör yok, büyüme yok, istihdam yok; tam tersine çok daha sorunlu bir dış politika, çevrilmesi gereken 190 milyar dolarlık borç, eksi rezerv, tavan yapan cds, oyların erimesi, gittikçe sertleşen bir siyasi iktidar, reform söyleminin içinin boş çıkması, inşaat sektörüne bugüne kadar yapılmış olan yatırımların krizi çok daha derinleştirmesi, %30'lara gelmiş işsizlik, yüzdürülen milyarlarca batık kredi ve dolayısıyla batık şirketler, s-400, halkbank, joe biden, batı ittifakı gibi sorunlar var.

    15* neticeten enflasyonun kontrollü hale gelmesi, belki konuyla alakasız insanlar için önemsiz görünebilir ama yunanistan'ın sırf kendisini iyi göstermesi için küresel bankalara 50 milyon dolarlara sipariş usulü rapor yazdırdığını da unutmayalım. tüik resmi veri otoritesi ve onun koyduğu teşhis üzerine tüm politikalar dizayn ediliyor. en basitinden bir kiracınız varsa veya bizzat kiracıysanız, tüfe yıllık ortalama üzerinde kira artışı yapamazsınız örneğin. tüik'in açıkladığı veriler işte böyle hayatın çok detaylarına inen hususlarda ortaya çıkıyor. dolayısıyla baştan o hatalı olunca, yani gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, geri kalan her şey de hatalı bir şekilde ilerliyor.

    siyasi iktidarın zihniyeti değişmedikçe bu durum bu şekilde devam edecek.

    belki de ileride bu günlerimizi arayacağız.

    durumlar böyle.

    *

    (bkz: 500 tl'lik banknot/@dragonlady)

    (bkz: 22 mart 2021 dolar kuru/@dragonlady)

    (bkz: yargının siyasallaşması/@dragonlady)

    (bkz: ekonomi yönetimini yeniden oluşturduk/@dragonlady)
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap