• süregelen bir problemin çözümü için yapılan müdahalenin, problemi daha da içinden çıkılmaz hale getirmesi durumudur.
    (bkz: #41846809)
  • türkçemize abartır kobrayı kabartır olarak geçmiştir.
  • (bkz: #41846809)
  • herhangi bir sorunun üzerine gidilmesiyle sorunun daha vahim bir duruma gelmesidir. en kısa tanımı bu şekilde olan kobra etkisinin adı bilim insanlarının deneyleri vs. sonucunda çıkmamıştır. hayli ilginç bir hikayesi varmış meğerse. şöyle ki ;

    hindistan'ın ingiliz sömürgesi olduğu dönemde başkent delhi'de pek çok ingiliz askeri zehirli kobra yılanları tarafından sokularak ölmüştür. çünkü askerler ilk defa karşılaştıkları yılanlar hakkında hiç bir şey bilmemekte ve karşı koyamamaktadır. bu olayın ardından ingilizler daha fazla zayiat vermemek için ilginç bir yol bulmuş, zehirli kobraları öldürüp teslim eden hintlilere para ödemişlerdir yılan başı. hintliler bu kampanyayı çok sevmiş, ilk etapta çokça kobra yılanı yakalanmış, hatta neredeyse yılanların soyu tükenme noktasına gelmiştir. ardından bu işi fırsata çevirmek isteyen hintliler bu yılanları kendileri üretmeye karar vermiş ve bölgede kobra çiftlikleri kurarak yılan üretimine başlamışlardır. ardından bu yılanların kendileri yetiştirip, öldürüp, ingilizlerden sterlin almaya başlamışlardır. yılan başı 1 sterlin ödeyen ingiliz hükümeti zaman geçtikçe kasasından çok fazla para çıktığını görmüş, bu sebepten yılan kampanyasından vazgeçmiştir. bu kampanyanın bittiğini duyan halk oldukça kızmış ve çiftliklerde ürettikleri kobraları doğaya salmaları üzerine oldukça fazla zehirli kobra yılanı doğada daha fazla bulunmaya başlamıştır. ilk etaptan daha fazla kobra yılanı ortaya çıkması durumuna kobra etkisi denmesinin sebebi budur ve tarihten gelen bu olay literature geçmiştir.
  • bir sorunun çözümü için önerilen ve uygulanan yöntemin ters tepmesi ve sorunu daha kötü hale getirmesine verilen isim.

    bu terimin çıkış noktası o dönem ingiliz kolonisi olan hindistan'a dayanıyor. kobra zehirinden ölümlerin artması üzerine hükümet öldürülen her kobra için ödül vermeye başlayınca kimi fırsatçılar kobraları çiftliklerde üretip, sonra öldürüp para kazanmanın yolunu bulmuşlar. hükümet bunu farkedince ödül uygulamasına son vermiş ve fırsatçılar da artık para etmeyen kobraları doğaya salmışlar. böylelikle sorunun asıl kaynağı olan yüksek kobra nüfusu istemeden de olsa daha da arttırılmış.
  • mevcut soruna bulunan çözümün, bu sorunu daha büyük bir sorun haline getirmesi durumu.

    kobra etkisine, günlük hayattan bir örnek verelim: diyelim ki, sık sık gittiğim bir berberim var; ve her seferinde tıraş ücretinin yanı sıra, bahşiş de bırakıyorum. sonra; çok meşgul olduğum için, berbere o kadar sık uğrayamaz oluyorum; ve artık bahşiş de vermemeye başlıyorum. berberim, iyi bir müşterisini kaybetmeye başladığını düşünüp, kaygılanmaya başlıyor ve beni tekrar kazanmak için bir çözüm bulmaya çalışıyor. beni arayıp; bu aralar işlerinin çok kesat olduğunu, pek müşterisi olmadığını söylüyor ve daha inandırıcı olması için bir miktar borç para istiyor. ben borç verecek durumda olmadığım, ya da borç vermek istemediğim için isteğini geri çeviriyorum. sonra, berberin bana kırgın olabileceğini düşünüyorum ve borç veremediğim için mahcup oluyorum. bu mahcubiyet yüzünden, o dükkana bir daha hiç uğramıyorum.
  • "kobra etkisi terim olarak içinden çıkılmaz bir problemin çözümü için yapılan bir müdahalenin, problemi eskisinden daha da içinden çıkılmaz bir durum haline getirmesi olayına denmektedir.

    bu terim yaşantımıza tarihi bir olaydan geçmiştir ve çok ilginçtir. ingilizler hindistan'a sömürmek için işgal ettikten sonra bilindiği üzere üzerinde güneş batmayan imparatorluk unvanını almış ve çok büyük bir ülke olan hindistan'ı sömürge devleti olarak kullanmaya başlamışlardır.
    hindistan bilindiği üzere çok çeşitli hayvanların bulunduğu tropikal bir bitki örtüsüne sahiptir ve bölgede çok zehirli yılanlar, kral kobra dahil yaşamaktadır.
    ingiliz askerleri bölgeyi işgal ettiklerinde, ilk etapta zehirli kobra yılanları sokması neticesinde pek çok ingiliz askeri ölmüştür. çünkü askerler ilk defa karşılaştıkları yılanlar hakkında hiç bir şey bilmemekte ve karşı koyamamaktadır.

    bu ölümlerin ardından ingilizler daha fazla zayiat vermemek için ilginç bir yol bulmuş, zehirli kobraları öldürüp teslim eden hintlilere yılan başı para ödemişlerdir.
    hintliler bu kampanyayı çok sevmiş, ilk etapta çokça kobra yılanı yakalanmış, hatta neredeyse yılanların soyu tükenme noktasına gelmiştir. ardından bu işi fırsata çevirmek isteyen hintliler kobra yılanlarını kendileri üretmeye karar vermiş ve bölgede kobra çiftlikleri kurarak yılan üretimine başlamışlardır. daha sonra bu yılanların kendileri yetiştirip, öldürüp, ingilizlerden sterlin almaya başlamışlardır.

    yılan başı 1 sterlin ödeyen ingiliz hükümeti zaman geçtikçe kasasından çok fazla para çıktığını görmüş, bu sebepten yılan kampanyasından vazgeçmiştir. öldürülen yılan başı para vermenin bittiğini duyan halk oldukça kızmış ve çiftliklerde ürettikleri kobraları doğaya salmaları üzerine oldukça fazla zehirli kobra yılanı doğada eskisinden daha fazla bulunmaya başlamıştır.
    yapılan müdahale ile başlangıç durumundan fazla sayıda kobra yılanı ortaya çıkmasıysa buna benzer durumlara kobra etkisi denmesinin sebebi budur ve tarihten gelen bu olay literatüre geçmiştir. "

    (bkz: https://www.tarihkomplo.com/…lmaz-durumu-kobra.html)
  • alman ekonomist horst siebert tarafından tanımlanmıştır. ödül mekanizmasının ahlaksızlığı teşvik ettiğini tanımlamıştır kısaca.

    1940 hindistan’ı ingiltere kontrolündedir. çok fazla yılan sokma vakası bildirilmektedir. bunu önlemek için ingiliz hükümeti, ölü kobra getirene ödül vaat eder. önceleri kobraları öldürüp götürüp ödül alırlar. fakat sonra bunun zahmetli olduğunu görürler. bunun üzerine insanlar kobra çiftlikleri kurup, kobraları öldürüp paralarını almaya devam ederler. doğadaki kobraların peşine düşmeyi bırakırlar ve bir yandan ödülü alırlar bir yandan da yılan sokma vakalarında tekrar artış olur.

    bir örneği de vietnam’da fare sorunu ortaya çıkınca öldürülen farelerin kuyruğunu getirene para vaat ediyor fransa hükümeti. insanlar da farelerin sayısı azalıp da ödül ihtimalleri ortadan kalkmasın diye farelerin kuyruklarını alıp kendilerini salıyorlar ki çoğalıp yeni farelerin doğmasına olanak veriyorlar.

    benzer şekilde çin’de paleontologlar, çin vatandaşlarına buldukları her fosil için ödül veriyorlarmış. bunun üzerine insanlar bir kemik bulduklarında bunu parçalara ayırıp ayrı ayrı götürmeye başlamışlar fazla ödül almak için. bu da kemiklerin parçalanmasına ve bilimsel değerinin azalmasına yol açmış.

    buraya kadar yazdıklarım için kaynak: (bkz: beni ödülle cezalandırma)

    bunun bir örneği de dolar üçlemesinin ikinci filmi for a few dollars more‘da vardır.

    --- spoiler ---

    el paso bankasını soyacak haydutların başına konan ödül 20000 dolardır. ödül avcısı eastwood ve van cleef çeteye sızarlar, bankayı soymalarına yardım ederler ki haydutların başına konan ödül miktarı artsın. bankayı soyduktan sonra da teker teker haydutları öldürürler.

    yani ödül, aslında bir ilüzyon, kandırmaca, ve en iyi ihtimalle beyhude çaba ile sonuçlanıyor.

    --- spoiler ---
  • popüler örneğini, hatta kavramın isim babasını oluşturan millet ingilizlerdir. sömürge yapan ingilizler hindistandaki kobralardan rahatsız olurlar. canını sevdiğimin beyaz tenli insanlarındaki naifliğe bak. e ne yapalık derken. ödül sistemi ile kobraları köylülere toplayalım derler. öyle de yaparlar. gel zaman git zaman kobralar daha da çoğalır.
    neden!
    çünkü ucunda para varsa yetiştirip satarsın.
    bu sebepten başarısız bir deneme olur.
    işler iyiye gideceği yerde daha da kötüye gider.
hesabın var mı? giriş yap