• nötr ve doğal uyarıcı arasında bağ kurulması ve tekrar tekrar ortaya konulması.
    pavlov un köpeği.
    (bkz: şartlanma)
  • notr sartlayana(zil) once destek olur, sonra da birakirsiniz. o artik kendi kanatlariyla ucar.

    yemek goruntusu - > salya

    yemek goruntusu + zil sesi - > salya

    (yukarida gordugunuz gibi yemek ile zili eslestirdik)

    zil sesi - > salya

    (artik organizma yemek goruntusune ne tepki veriyosa zil sesine de ayni tepkiyi vermekte)
  • tavşanının dünyanın en beyaz en yumuşak yaratığı olduğunu düşünürken mesela;
    nötr > tavşan boku
  • fobik yaşantıların öğrenilmesinde etkili olan normalde köpekten korkmayan bir insanın köpek tarafından ısırılmasıyla korkmaya başlaması.. ve fobi ortadan kaldırılmasında kullanılan yöntem.. kademeli yaklaşma denilen yöntemle tavşandan korkan alberte tavşan her gün ona biraz daha yaklaştırılarak nasıl korkusunu yendiği deneylerle kanıtlanmıştır..benimlen polemige girmeyin..

    bir de ilkeleri vardır :
    sönme
    pekistirme
    kendiliginden geri gelme
    genelleme
    ayırt etme
  • ilkelerini ivan pavlov'un koyduğu ilk öğrenme kuramıdır. organizmada hiç bir tepki yaratmayan nötr bir uyarıcının, organizmada doğal olarak bir tepki yaratan bir uyarıcıyla uzun süre birlikte verilmesi sonucu artık nötr uyarıcının da organizmada doğal uyarıcı gibi bir tepki yarattığı temel mantığından hareket eder. yeni bir davranış kazandırmaktan çok zaten var olan bir davranışı, başka ve ilgisiz bir uyarıcının da ortaya çıkarması sağlanır. türklerin yazdığı psikoloji kitaplarında "insanda klasik koşullanma pek yoktur" kandırmacasına rağmen bilakis son yıllarda insan zihnini kontrol etmede en çok başvurulan yöntemlerden birisi olarak kullanılmaktadır. örnek mi? hemen:

    örnek 1: cnn international, tv5 ve bbc world gibi kanallardan haber seyrederken çoğu kez "ortadoğu'da patlama 12 asker öldü" ya da "afganistan'da/irak'ta amerikan askerlerine saldırı" gibi haberlerde önce bir süre islami bir öge görürsünüz. ezan sesi ya da dinci olduğu belli bir adam görüntüsü, daha sonra ise patlama ya da dehşet verici olay ile ilgili görüntüler gösterilir. oysa haberin orjinalini seyretmek üzere irak ya da afgan kanallarına giderseniz olay esnasında ezan sesi olmadığını farkedersiniz.

    orjinale gitme gibi bir derdi olmayan çoğu kişiye bu haberler öyle sık tekrarlanır ki bir süre sonra islam ile ilgili ögeler terör ve şiddeti çağrıştıran ögelere dönüşür.

    örnek 2: belirli ürünlerin reklamı yapılırken çok sevilen ve insanlarda eğlence düşüncesi yaratan kişiler (örneğin sanatçılar vs.) bu ürünleri tanıtır. ürün--> sanatçı; ürün--> sanatçı; tıpkı zil-->et gibi, bir süre sonra böylece o kişilerin yarattığı eğlence düşüncesi o ürün tarafından da bizde oluşturulur hale gelir. ürünün satışları artış gösterir.

    örnek 3: politik liderler toplumda önem verilen ögelerle birlikte görülmeye dikkat ederler. örneğin bayramlarda toplumun önem verdiği değerleri çağrıştıran resimleri kendileriyle birlikte çektirirler. bu resimleri her yere astırırlar. bir süre sonra bu kişiler, aslında o değerlerin yarattığı güven ve huzur duygusunun aynısını tek başlarına oluşturabilir hale gelirler.
  • uyarıcı-tepki temeline dayanan davranışçı kuramlardandır, bir diğer davranışçı kuram için (bkz: edimsel koşullanma)

    klasik koşullanma ve edimsel koşullanma insan davranışlarının tamamını açıklamakta yetersiz olan öğrenme kuramlarıdır. bu kuramlar öğrenmeyi bir uyarıcı-tepki, eylem-pekiştirme mekanizmasına indirgemektedir. hayvanlar üzerinde gerçekleştirilmiş olan deneyler sonucunda geliştirilen bu kuramlara yapılan en temel eleştiri; söz konusu deneylerde incelenen davranışların hayvanların temel ve ilkel ihtiyaçlarının sonucu ortaya çıkan davranışlar olması ve bu kuramların insanın kara kutuya benzeyen öğrenme, algılama, karar verme gibi eylemlerinin tam olarak çözülemeyen karmaşık sürecini basit ve ilkel ihtiyaçların tatmini odaklı davranışlarlarla açıklamaya çalışmalarıdır. davranışların kazanılması ve geliştirilen davranışların değiştirilmesi hususunda pek çok bilim adamı/kadını; davranışçı kuramların öğrenmeyi ancak kısmen açıklayabildiğini ve öğrenmenin uyarıcı-tepki ilişkisinden çok daha karmaşık bilişsel bir süreç olduğunu kabul etmektedir.
  • falih köksal'ın ilk derste söylediği ve son derste katıldığınız güzel bir cümlesi vardır konuyla ilgili:
    "hayat klasik koşullanmadır."

    ders boyunca anlatır size, isminizden alfabeye, milliyetçilikten duygulara, bütün tepkilerinizin nasıl da koşullanma olduğunu. hangilerinin olmadığını.. insanın ne olduğunu, ne olması gerektiğini vb.

    kaç sene geçti üstünden, iyice anlıyor insan..
  • sirk hayvanlarının eğitim şekli, temsil misal:
    sol elimizi kaldırdığımızda fil sol ayağını, sağ elimizi kaldırdığımızda fil sağ ayağını kaldırıyor. peki bu nasıl oluyor da oluyor diyenler için anlatalım. filin dört ayağı elektirik tesisatına bağlı metal bir yüzeyin üzerine getirilir. sol elimizi kaldırırız ve hemen akabinde, filin sol ayağının altındaki metal yüzeye elektirik verilir. acı duyan fil sol ayağını kaldırır. bunu onlarca kez tekrar edince fil klasik koşullanmış olur. gösteride elinizi kaldırdığınızda fil aha elektirik gelecek, dur ayağımı kaldırayım der, ve olaylar gelişir.
hesabın var mı? giriş yap