• can yayınlarından çıkmış, antik çağdan 2003'deki ırak işgalindeki kitap kıyımlarını konu alan venezuelalı yazar fernando baez kitabı. içinde iskenderiye kütüphanesinin yıkılışı, kaybolan yunan klasikleri, roma ve hıristiyanlık dönemindeki kitap yakma vakaları gibi oldukça ilginç konuları ele alır.

    orjinal adı için: (bkz: nueva historia universal de la destruccion de libros)
  • kil tabletlere yazı yazılmaya başlandığından beri güç sahipleri ve fatihler hakim olmak istedikleri toplumların belleğini silmeye çalışmışlar. işte bu kitap hafıza silme işleminin hangi yollarla yapıldığını anlatıyor.

    iskenderiye kütüphanesi yakılmasaydı, aztek yazıtları parçalanmasaydı, bağdat kütüphanesi yerle bir edilmeseydi şu anki bilgi birikimimiz çok daha fazla olabilirdi. pozitif bilimler ve sosyal kanunlar çok daha kolay ulaşılabilir ve yaygın olabilirdi.

    bir kitap yakıldığında aslında toplumun beyni yakılır. işte kitap tam olarak bunu anlatıyor.
  • venezuelalı şair ve yazar fernando baez’in, sümer kil tabletlerinden 2003 yılında ırak ulusal kütüphanesi’ndeki elyazmaları ve sanat eserlerinin yok edilişine kadar uzanan bir yelpazede kitap kıyımını ele aldığı kitabıdır.

    kitap, antik dünya, bizans döneminden 19. yüzyıla, 20. yüzyıldan günümüze adı altında üç temel kısımdan oluşuyor. bana göre kitabın ilk iki kısmı biraz zayıf kalmaktadır. kitapta yer alan bir kaç ilginç anektodu paylaşmak istiyorum.

    1933 yılında naziler’in kitap yakması üzerine, bir gazeteciye verdiği demeçte sigmund freud şunları söylemiş; “ kitap yakmak, insanlık tarihinde önemli bir yol aldığımızı gösteriyor. orta çağda olsak, muhtelemen beni yakarlardı, oysa şimdi sadece eserlerimi yakıyorlar.”

    ernst schertel’e büyük hayranlık duyan adolf hitler, yazarın büyü: tarih, kuram, uygulama isimli kitabında, “şeytanın tohumlarını taşımayan biri yeni bir dünya yaratamaz” cümlesinin altını kalemle çizmiştir.

    yine kitapta anlatıldığına göre naziler, kendilerine karşı şifreli mesajlar içeriyor diye yunanca bir homeros kopyasına el koymuşlar.
  • kitap tabii ki bir tarih kitabı,okuyan tarih okur. fakat sunuş bölümündeki anılarla sizi kitapların ne olduğuna dair sarstıktan sonra son bölümlerde artık çağdaş dediğimiz dünyadaki kıyımları anlatırken ağlamamak elde değil.

    arjantin'li kadın yazar graciela cabal'dan yapılan aktarma ve o 8 sayfalık bosna bölümü insanı ağlatıyor, yüreğini deşiyor. bosna bölümünün başlığı zaten "nefretin özel bir türü".

    bunun dışında dikkatli bir okur için çeviri ve editöryel hatalarla karşılaşmak 300 sayfalık ana okuma boyunca nadir değil. bu güzel kitabın sonraki baskılarında düzeltilip geliştirilmesi dileğiyle, okuyunuz ve okutunuz.
hesabın var mı? giriş yap