• çocuklarda görülen epilepsinin tedavisinde kullanılan yüksek yağ, düşük karbonhidrat, düşük protein diyeti.tüm çocukların yanıt vermesi sözkonusu değildir.nöbet sıklığını geciktirdiği yolunda bulgular vardır.

    edit: ketojenik diyetle ilgili güzel bir instagram hesabı için bakınız: http://instagram.com/ketojenikdiyet.if
  • aç kalarak zayıflama diyeti değil, minimum seviyede karbonhidrat tüketerek karaciğerin vücut yağını parçalamasını ve yağ asidi üretmesini hedefleyen diyet.

    diyet süresince haftanın bir günü karbonhidrata abanılıyor, kalan günler karbonhidrata hasret öğünlere devam ediliyor. hasret ki ne hasret.
    yüksek irade gerektirip iş hayatının ortasında uygulamak pek kolay değil. ammavelakin başarılı uygulanışı sonucunda elde edilen sonuçlar birer başarı hikayesi.
  • ne amaçla olursa olsun**** mutlaka doktor kontrolünde uygulanması gereken bir beslenme biçimi. özellikle diyabet ve yüksek kolesterolle ilgili rahatsızlığı olanlarda ölüme kadar varabilecek ciddi sorunlara yol açar.

    amaç ketosis evresine geçerek, vücuttaki depo yağları ketonlara çevirip harcamaktır. buradaki en önemli husus düşük karbonhidrat alımıdır. böylece gün içinde hemen biten glikoz ve glikojen yüzünden, yağlara başvurulur. ama bünye kolaycı ve yavşak bir varlık olduğu için, en az uğraşacağı yolu bulur. yağları glikoz değil ketonlara dönüştürür. çünkü nasıl olsa beyin ketonları da kullanabiliyordur. işte bu yavşak hareketten sebeple, vücudu böyle bir duruma sokmak için bu diyet uygulanır. çeşitli rahatsızlıklarda** olumlu sonuçları gözlenmiştir.

    ayrıca sıkça bahsettiğimiz bu ketonların başında aseton gelir. evet bize göre oje çıkarıcı, onlara göre keton*...
    yağlar, asetona* dönüşür ve kullanılamayan asetonlar da hem ağızdan buharlaşarak hem de idrarda çözünmüş halde vücuttan atılır. dolayısıyla bu diyeti yapanların idrarları ve ağızları aseton kokar... tahayyül edemedim, garip...

    karatay, atkins gibi zayıflama amaçlı diyetlerin esin kaynağıdır ve kilo verme amaçlı yapılacaksa, hepsi gibi lüzumsuzdur. çünkü vücudun günlük gereksinimleri ve belli bir çalışma prensibi vardır. bir grup yiyeceğe abanıp, bir grubu yok saymak, sadece aptallıktır... kısa sürede fayda sağlasa bile, uzun sürede sağlığa negatif etkileri mutlaka gözlemlenecektir.

    yıllar sonra gelen edit: gelen mesajlar üzerine öğrendim ki; bu diyeti yaşam stili haline getiren, gayet sağlıklı şekilde hayatını sürdüren, eskisinden daha iyi hisseden insanlar var. ne mutlu...
  • ogunlerin buyuk kisminin yaglardan olustugu diyet.

    yani alinan kalorilerin cogu yaglardan geliyor. normal beslenen bir insana gore vucudunuza cok daha fazla yag almis oluyorsunuz.

    bu durumda insanlarin aklina hakli olarak "acaba bu alinan yaglar damarlari tikayip kalp sagligimi etkiler mi?" gibi sorular geliyor.

    burada bu diyeti yasamina basarili bir sekilde entegre etmis bir doktor bu konuyu inceliyor ve kalp sagliginin eskisinden daha da iyi oldugunu bilimsel olarak gosteriyor.

    tabii bu adam da boyle olmus diye herkeste boyle olacak diye bir kaide yok.
  • karatay diyetiyle alakası olmayan diyet. karatay'ın beslenme anlayışına göre karbonhidratlar sorun değil, glisemik indeksi düşük şeyler yeniyor o diyette. makarna, pilav yemiyorsun ama bulgur pilavı yiyebilirsin mesela. bunda ise karbonhidrat çok sınırlandırılıyor.
  • uzatmaya gerek yok

    az kalori alirsaniz hem yavas yaslanirsiniz hem de kansere yakalanma ihtimalinizi dusurursunuz. ozellikle seker cok sakat.

    ancak bu isi yapacaksaniz oturup calismaniz okumaniz-lazim. zaman harcayip ogrenin gecisler planli ve yavas olmali, mevsime gore hava sicakligi degisimi grip salgini gibi faktorlere gore diyet dinamik olarak update edilmeli.

    kanser & yaslanma calisan pek cok akademisyen bu tarz diyetleri kendilerine gore modifikasyonlar ile uyguluyorlar.

    bir ornek
    http://en.wikipedia.org/…nthia_kenyon#personal_diet

    ha bi de soyle enteresan bir infographic var, hangi besinin hangi soruna iyi geldigi konusundaki makalelere referanslar iceren
    http://www.informationisbeautiful.net/…-superfoods/
  • haftada bir gün, veya bir öğün falan neyse karbonhidrata abanma diye bir şey yoktur. amaç kandaki glikojeni bitirmek olduğundan yapılabilecek en saçma şey bu hatta. zira ketosise ulaştıktan sonra aldığınız karbonhidrat tekrar bir bariyer oluşturacak, vücut glikojen metabolizmasına geçecektir. bu bariyeri yıkmak da yaklaşık iki gün falan sürer. yani totalde 3 günlük bir kaybınız oluyor ketosisten uzak.

    insan vücudu müthiş bir makine. hayatta kalmamızın ve dominant tür olabilmemizin en önemli özelliklerinden biri de bu. her koşulda tekrar ürememize yetecek yaşa ulaşabiliyoruz neredeyse. ama çok daha uzun yaşama kısmı problematik. kanser mesela böyle bir şey. neden evrim kansere izin veriyor? e çünkü kanser genlerin kendini kopyalamasına engel değil de o yüzden. (ender durumlar hariç) ketojenik bir diyet beni sadece uzun vadede korkutuyor.

    yani eyvallah, mağara dönemi insanlar sadece protein ve yağlardan oluşan diyetleriyle hayatta kaldılar (bizim şu anda burada olduğumuzdan yola çıkarak), ama onlar zaten 30'lu yaşlarını seyrek görüyorlardı. ketojenik bir diyet 80 yıl 90 yıl sürdürülebilir mi? uzun vadede bu yağ tüketimi kalp-damar sistemini nasıl etkiler? benim tek çekincem bu işte. ama şu anda gümbür gümbür ketojenik diyetle yaşıyorum.

    (bkz: kilo vermek/@esenboga)
  • medyum keto'nun geliştirdiği diyet yöntemi.
  • etkilidir.kişi bilinçliyse ve kronik bir rahatsızlığı yoksa kısa vadede bir zararı da olmaz. idrarın kokusu değişir, asetonumsu bir hal alır. bol su içilmelidir.

    edit: konu ile ilgili yararlı bir içerik için @sempotik 'in bknz hesabına göz atabilirsiniz
  • cheat mealin bokunu çıkarttığınızda hiçbir boka yaramayacak diyet.
hesabın var mı? giriş yap