• adını ve methini sıkça duyduğum fakat bir türlü gidemediğim telefonu (312) 310 27 12 olan mekan
  • cuma günleri, ankara tavası günüdür. erken gitmekte fayda var, sayılı yaparlar zira.

    bir köşede sobası yanan, mutfakta harıl harıl çalışanlarıyla, kısa ama lezzetli mönüsüyle, yemekten sonra harika gezi, alışveriş ve fotoğraf imkanlarıyla bir esnaf lokantası işte. sevimli bir ankara köşesinde..
  • istanbul karagümrük'te bulunan bir kebapçı. gerçi tam adına bakacak olursanız "meşhur kebapçı emin ustanın yeri".

    eski zamanlarını bilmem, müslüm gürses'in, ibrahim tatlıses'in sıklıkla uğradığı bir yer olduğu, karagümrük'te bilinen bir şey. siz o duvardaki ünlülerin fotolarını falan boşverin, kebabını bir deneyin.
  • kuru fasulye ve pilavi cok iyi, fiyatlari makul. kucuk, calisanlari guleryuzlu bir ankara lokantası. o yokusu cikmaya kesinlikle degiyor. bir de köftesi meshurmus, denemek gerek.
  • köftesi meşhurdur ama gizli kalmış lezzeti şiştir. ankara tavası ve şişini yiyen köfteye el sürmez. az entry olduğuna göre kimse de yerini bilmez; halbuki kalede şöyle bir dolanıp, rahmi koç müzesi'ne göz atıp aşağı inerken burada şişi yuvarlayıp, gramofon ali'de çay içip yetmişlik dinlemek en güzel ankara ritüellerinden biridir.

    90'ların ortasından bu yana göç manyağı olan ve iyice köye dönen ankara'nın az kalmış güzel rotalarından birinin üzerindeki lezzet durağı.
  • ankarada et konusunda, en yüksek performans/fiyata sahip mekan olduğu aşikar. günlük gelen et limitlidir. ufak ve dostane bir lokantadır kendisi.
  • 2021 ağustos itibarıyla yemek yediğim ankara kalesinin dibinde bulunan dükkan. kuzu şiş ve köftesini tatmış biri olarak evet lezizler. özellikle köfte ev yapımından farkı yok diyebilirim.

    fiyatları ise biraz yüksek. 10 köftenin olduğu 1 porsiyon köfte 30, 3 şişin olduğu kuzu şiş ise 36 lira. değer mi derseniz misafirinizle gelip yemelik veya bi gelip denemelik diyebilirim
  • bugün köftesini tattığım ve gayet beğendiğim, ankara kalesi'nde yer alan mekan.
  • "artık buralı oldun sen de zsk bey!"
    "öyle oldu. aslen hamamönü bebesiyim ya, kale bebesi oldum artık."

    bu yaz ankara kalesi'ne ve etrafına hayli çok gittiğimden, bu tatlı lokantanın da müdavimi oldum. karşı kaldırımında hususi masam bile var. ankara'nın 130 yıllık en eski aktarı, gramofon kahvesinin gönül adamı ali bey, pilavoğlu han'ın minicik kedileri, güleryüzlü medeni esnaflar, kaleiçinde odun ocaklarında demlenen çaylar ve domateslerimi aldığım bakkal dayı, bir de lezzet ve muhabbet yuvası emin usta lokantası.

    var olun hepiniz.
hesabın var mı? giriş yap