• kurala bağlı, kuralcı.
  • her şeyi kurallarla çözme yöntemidir, ayrıntıcıdır.

    (bkz: 1982 anayasası)
  • bir yasa yapma tekniği olarak bakıldığında, meydana gelebilecek her türlü olaya ilişkin hüküm bulundurmaya yönelik yapılmaya çalışılan yasaya denir.(yuh!) kanunda boşluk olmasın hesabı.

    olsun efendim, istediği kadar boşluk olsun. sen kanunu genel ifadelerle yap, biz boşlukları doldururuz.
  • geçmişte "bir kere delinse ne olur" unutulmaz cümlesine konu edilmiş; günümüzde son yıllarda ortalama her yıl birkaç değişikliğe maruz kalmış olmasına rağmen hiçbir şekilde toplumsal uzlaşma sağlanamayan 1982 anayasası en tipik örneğidir.

    "yasal boşluk bırakmayalım" korkusuyla detaylı ve kurallara bağlanan yöntemdir. (çok zor olmakla beraber) önümüzdeki birkaç yılda toplumsal uzlaşma sağlanırsa, "devlet, erkler, devletin organları, toplumsal hayat, kadın bedeni, nasıl dindar olunur-nasıl olunmaz, terörist kime denir-kime denmez, hangi gazeteciler tutuklanır-hangileri tutuklanmaz" şeklinde daha da detaylandırılabileceği görülmektedir.
  • oxford english dictionary'e gore; gorevler arasında uyuşmazlıkların bulunduğu belirli durumlarda, genel din ve ahlak kurallarını uygulayarak vicdana ait sorunları açıklığa kavuşturan ahlak dalı demektir.
  • esasen 7201 sayılı tebligat kanunu kazuistik mantıkla hazırlanmıştır. öyle ki yargıtay hukuk genel kurulu kararında "... kanun ve tüzük hükümlerinin en ufak ayrıntısına kadar uygulanması zorunludur." diyerek kanunun tebliğ işlemlerinde fazlasıyla ayrıntıya girdiğine dikkat çekmiştir.
  • önceden görülebilecek sorunları belirleyip bunlara ilşkin ayrıntılı çözüm üretme , her hadiseyi hususiyeti zaviyesinden kavramaya çalışan hukuki hadisecilik.
  • modern olmayan bir kanun yapma tekniğidir. bu yöntemi benimseyen kanun koyucuların her ihtimali düşünmesi, tespit etmesi ve düzgün bir şekilde sıralaması gereklidir ki; bu da günümüz karmaşık hukuk düzeninde çok zordur.
  • genel ahlak ilkelerini ve teorilerini özel, istisnai durumlara uygulamak yerine, özel durumların özel koşullarını incelemeye öncelik veren yaklaşım ya da akıl yürütme yöntemi.

    (bkz: kazuistik anayasa)
  • özellikle dinbilim ve hukukta, genel bir ilkeyi tek tek örneklerle temellendirme işlemi; genellikle "demogoji" ve "kılı kırk yarma" anlamında.
hesabın var mı? giriş yap