*

  • manga dan sonra anime insana detay eksikligi acisindan basarisiz gelecektir fakat ona ragmen iyi bir animedir hele manga yi okumadan izlemek ne basarisizi diye bana kizmaniza sebep vere bilir (ha ben mangaya hasta olmusum o ayri)
  • post apocalyptic bir dunyada insanlar ve doganin bir arada yasama savasini isleyen bir anime.
    ton olarak mononoke himeye benzettim ben biraz
  • bir iki alinti:
    -the movie nausicaa is based on a series of manga drawn by hayao miyazaki
    -the movie actually only covers about 1/4 of the entire manga series
    -the character nausicaa was created by miyazaki by combining a traditional japanese folktale heronine (in the story the princess who loved insects) and a princess named nausicaa in homer's odyssey

    http://www.wingsee.com/ghibli/nausicaa/
  • mangasi hayao miyazaki'nin hayatinin eseri.. 1982'de baslanip 94'te biten, araya cizgi filmler icin uzun molalar girmis olsa da 13 yila yayilmis 1000+ sayfalik muhtesem bi eser.. animesi ise 84'te cekilen (ve ilk 200-250 sayfayi konu alan) kendi capinda yine olaganustu bi yapim.. daha guzel canlandirilabilecek sahneler ve olaylar mevcut (ki miyazaki kendisi sonunu hic sevmemis zaten, mononoke hime'yi de biraz o yuzden yapti deniyor; nitekim mangadakinden farkli tabi ki o kisim), ancak bu genel olarak cok basarili oldugu gercegini degistirmiyor.. kanimca miyazaki nausicaa'nin animesini bugun yaratacak olsa eminim tapilasi bir eser cikardi ortaya (ki 20 yila ragmen bu tapilasi degil demem); ancak daha otesi eger manganin tamamini anime yapacak olsa tartismasiz cizgi film tarihinin basyapiti olurdu.. konu yine insan ve doga iliskisi; anlatim mononoke kadar epik degil belki ama daha duygusal.. mangadan once/sonra izlemeye gelince olay; mangadan sonra izlenirse bi miktar hayal kirikligi olusacagi kesin, o acidan bi once izlenip zevke gelip, bi de sonra izlenip hmm hmm denilebilir.. ancak warriors of the wind denen naneyi izlemediginizden emin olun..
    mangaya gelirsek; boyle dandik bi entryyle gecistirilmemesi lazim, o yuzden...
  • 1982 yapımı ve hayao miyazaki'nin studio ghibli'yi kurmadan önce gerçekleştirdiği son proje. eski bir anime olduğu için teknolojinin nimetlerinden pek faydalanılamadığı belli oluyor ve animasyon kalitesi açısından miyazaki'nin en başarısız çalışması olduğunu söyleyebilirim. animasyonun kötü olması insanı filmi izlerken filmin içine hapsolmasını engelliyor. eğer ileriki zamanlarda revize edilmiş bir versiyonu yapılırsa klasikler listesindeki yerini daha yükseklere çıkarır, belki de zirveye oturur.
    konu olarak özetle günümüz tarihinden 1000 yıl sonra insanların oluşturduğu medeniyetin devasa mantarlar, küf bitkileri ve böcekler tarafından örtüldüğü bir dünya anlatılıyor. günün insanları yokolan medeniyetten kalan teknoloji kırıntılarıyla ortaçağ ortamını andıran şehirlerde yaşıyorlar ve bu mantar-böcek ormanlarının zehirli gazlarından ötürü insanlar ancak maskeleriyle girebiliyorlar buralara. bu dünyayı da kurtaracak kişi de valley of the wind beyliğinin prensesi genç nausicaa'dır ve her zamanki gibi genç bir kızdır.
    masamune shirow'unbir röportajında japonların böceklere ayrı bir sevgi beslediği ve her japon çocuğunun kendisi ile özdeşleştirdiği bir böceğin olduğunu öğrenmiştim. filmde böcek çeşitlerinin bu kadar fazla olmasının sebebinin bu olduğunu söyleyebiliriz ancak bundan ötürü japon olmayanlarda filme karşı bir antipati olduğu sezinlenmiş olacak ki sonraki miyazaki eserlerinde totoro'yu,kodamaları ve spirited away'deki hışırtılı yaratıkları görme fırsatı bulduk belki de.
    ayrıca filmde her zamanki gibi uçan aletler oldukça çok kullanılmış ancak domuz karakteri yerleştirilmemiş, bu da gözüme çarpan ufak ayrıntılardan biri oldu.
  • konusu ile bi anda içine çekildiginiz güzel izlenimi zevkli animele
  • sade ve masalsı bir anlatımla işlenmiş çok keyifle bir pazar akşamüstü izlenebilecek tadda 1984 yapımı bir anime film. seven days of fireın tehdidi altında prenses nausicaa ülkesini ve komşu ülkeleri çölleşmeden korumaya çalışır.
    80lerin ortalarında bu filmin ciddi değiştirilmiş versiyonu yapımcı ve yönetmenin bilgisi dışında warriors of the wind adı altında çıkmıştır ve benzerlikler gösterse de konu olarak çok farklıdır.
    hayao miyazaki filmin yönetmen ve senaristi, kazuo komatsubara ise animasyon yönetmenidir.
  • ruya gibi bir film. muhtesem bir hayalgucu urunu.
  • hayao miyazaki hemen her filminde olduğu gibi baş kahramanı küçük bir kız yapmıştır. yine uçan nesneler ve doğal figürler ağırlıktadır. yine büyük ve hantal makineler vardir. yine ana karakterin yanında bütün film boyunca bulunan bir yaratık bulunmaktadır.

    diğer filmlerinden önemli bir farkı ise tamamen farklı bir dünya'yı anlatmasına rağmen olası -ya da çok da olasılıksız olmayan- bir gelecekte geçmesidir. alışılmış dünya içinde dünya, bir kapıdan, bir ormandan, bir ağacın kökünden geçilerek ulaşılan gerçeküstü bir yaşantı mantığının yerine bu filmde tek bir dünya vardır. gerçi sea of decay belki de bir tür yan dünya olarak kabul edilebilir ama tam olarak da aynı şey olduğu söylenemez.

    müzik olarak belki de joe hisaishi'nin çalıştığı miyazaki filmleri içerisinde en kötü müziklere sahiptir. hisaishi'nin tam bir karakter oturtabildiğini ve birbiriyle ilintini parçalar yaptığını söylemek zor olsa da detone bir sesle söylenen çocuk şarksı filme değişik bir hava vermektedir. son sahnedeki parçanın girişine yerleştirdiği handel'in sarabande'sinden kısa bir bölüm de ya besteciye ya da stanley kubrick'e ufak bir selam olsa gerektir.
  • güneşli bir pazar sabahı insanın kendine verebileceği en güzel hediyelerden biri.
hesabın var mı? giriş yap