• kaymak eylemini gerçekleştirmek. kayık hale gelmek.
  • (bkz: kösele)
  • tadı bir başkadır. ehlinden yemek lazım.
  • deri kemer.
  • aynı zamanda burdur merkeze bağlı bir köy.
  • gulyabani anlamındaki kayış için; kayış bacak

    "efendilerinizin köpeğini, bir ineğin boynundaki ipi tutar gibi gezdirmektesiniz. (...) peki ya siz, kızlar? sizler hiçbir şey anlamadan onları* arkanızdan çekiyorsunuz. kayışlarına asılıyorsunuz; onlara, siz olmadan şöyle çevrelerine bakabilme fırsatını bile tanımıyorsunuz; saygı göstermiyorsunuz. böyle bir anda, birinin içinden sizi taşlamak gelebilir. (...) kim bilir böyle anlarda bu köpeklerde* ne gibi iç hastalıkları ve nevrasteni kompleksleri ortaya çıkar! ve asıl önemlisi: böyle sahnelerin yanından geçtiğinizde, onun size yönelttiği hüzünlü, yoldaşça bakışları algılar mısınız?" robert musil - nachlass zu lebzeiten (genç kızlar ve kahramanlar)

    (ilk giri tarihi: 10.3.2015)

    (bkz: kayış atmak), kayış artmak
    (bkz: kaymak/@ibisile), kaytarmak
    (bkz: kemer), palaska, tasma/@ibisile
    (bkz: saban), karasaban, enek, boyunduruk, eyef
  • ilginctir “gayış” diye arattigimda boyle bir entry yoktur cikmayip direkt kayış entry sine yonlendiriyor. sanirim eksi de aksan seciyor)))

    gayış basligi adi altina giris yapamadigim icin buraya yaziyorum.

    bir turk filmcigi, nami diger “a damp squib”

    bir dondurmam gaymak beklemiyordum elbet ama boyle bir film de ummuyordum acikcasi. yapimci ile filmin sescisi arasinda nasil bir sorun varsa artik, adamin parasini mi vermediler ne yaptilar anlamadim, benim oglan bu film turkce degil dedi.

    filmde yonetmen sekanslari o kadar gereksiz uzatti ki, 1 saat 10 dakikalik bu filmi 10 dakikada cekerim. ayrica gecislerde seyirci neyin ne oldugunu hic anlamadi. basladigi sahneyi tekrar kullandigini ise film bitince anliyorsunuz.

    feature bir film beklerken hayal kirikligi yasamayin derim. filmin son jeneriginde slow motion verilmese bittigini anlamaniz mumkun degil. puanim 5, emege saygi olmasa daha dusuk puanlar diyebilirim.
  • geri döndürmek anlamına gelen kad- kökünden gelen sözcüğümüz.

    kadış: kayış.
    kadıtmak: geri dönmek.
    divanu lügati't-türk

    uygur türkçesindeki türevlerde de aynı anlamları görüyoruz;

    qayirmaq:
    1- geri vermek, iade etmek, geri göndermek.
    2- döndürmek, çevirmek.
    qaymuq: girdap, su çevrisi.

    (pantalonumuzun beline bağladığımız) kayış sözcüğümüzün mantığında kayışı takmaya başlayıp, belimiz çevresinde bir tam tur atıp başladığı yere geri dönmesi bulunuyor. (kemer sözcüğü farsça)

    kad/kay

    edit:
    kaynamak sözcüğümüz de bu köktendir ve tabii aynı prensip bu sözcüğümüzde de bulunuyor, çünkü kaynayan bir şey girdap oluşturur. şöyle ki; bir tencerenin alt kısmında bulunan suyun sıcaklığı, altta yanan ateşin etkisiyle tencerenin üst kısmına göre daha sıcak olur, bu da ısınan suyun yukarı çıkmasına ve üstteki alt kısma göre bir görece daha ısısı az olan suyun alta inmesine neden oluyor. bu durumunun devamlılığı ise tencerenin içinde bir altüst oluşa neden olarak bir döngü/girdap meydana getiriyor.

    "geri dönüş" anlamındaki kad/kay kökünden gelen "kayış" ve "kaynamak" sözcüklerimizin hikayesi...

    kadgu: kaygı.
    kadırmak: döndürmek, reddetmek (geri çevirmek)
    kadıtmak: geri dönmek, çekinmek; soğuktan ölmek.
    kadrak: dağ katları ve kıvrımları.
    kad: kar kasırgası (burgaç), insan öldüren bora.
    kadırgan: daima eğdiren, daima büktüren.
    kadırmak: büktürmek, eğdirmek, burdurmak.
    divanu lugati't-türk

    pınar anlamındaki "kaynak" sözcüğümüzün mantığında yine aynı şekilde su/ enerji döngüsü bulunuyor. "kaydırak" sözcüğünde de aynı mantık var, çünkü kaydıraktan kayma işi de bir enerji döngüsüdür. çocuk aşağıdan yukarı çıkar, kayarak aşağı iner ve başladığı yere geri dönerek döngüyü tamamlar.

    uygur türkçesi;
    qaytmaq: dönmek, geri dönmek, caymak.
    qaytip kelmek (dönüp gelmek)
    heqiqetke qaytmaq (gerçeğe dönmek; gerçeği kabul etmek)
    etilghan oq qaytip kelmes (yaydan çıkan ok geri dönüp gelmez).
    pikirdin qaytmaq (fikirden dönmek)
    sözdin qaytmaq (sözünden dönmek)
    dunyadin qaytmaq – ölmek, vefat etmek.
    qayghu: kaygı, dert.
    qayghulanmaq: kaygılanmak.
    qayghurush: kaygılanma.
    qayghusiz: kaygısız.
    qayghusizlik: kaygısızlık.
    qayil: a. qayil bolmaq: boyun eğmek, kabul etmek, razı olmak.
    qaytmasliq: caymazlık, dönmezlik.
    qayturma: dönüş, geri çevirme.
    qayturmaq: geri çevirmek, döndürmek.
    qayturup bermek – geri çevirip vermek. (iade)
    qayturup almaq – geri almak.
    düshmenning hujumini qayturmaq (düşmanın hücumunu geri çevirmek)
hesabın var mı? giriş yap