karbüratör
-
enjeksiyonlu motorlaarda varolmayan parça.
-
patlamali motorlarda akaryakiti hava ile karistirarak silindire gonderen alet.
-
yeni araçlarda kullanımı avrupa'da yaklaşık olarak 6-7 sene önce tamamen durmuş, ülkemizde de son 1-2 sene içerisinde son bulmuş; enjeksiyonlu motorların çıkmasıyla pek bi anlamı kalmayan, daha çok yakıt tüketen ve çevre normlarına uymayan motorlarda kullanılmış olan, içten yanmalı motor parçasıdır.
-
emme manifoldu üzerinde bulunan, 5 devresi olan parça. bu devreler;
-rölanti devresi
-güç devresi
-jikle devresi
-kapış devresi
-yüksek hız devresidir. -
nascar yarışlarında hala standart olarak kullanılması zornlu olan motor parçası.
-
surucu kursu sinavlarinda hala adina rastlayabileceginiz cihaz. cok kisa bir zaman oncesine kadar motorun kalbi iken bugun tamirci ciraklarinin gorunce ne oldugunu anlayamadiklari karmasik bir yapidir. "karburatorcu bilmem ne usta" tabelalari yerini tamirhanenin en kidemli iki ustasinin sagini solunu kurcaladigi ve bir mok anlamadiklari halde sayesinde es kaza motoru calistirmayi basarabildikleri teshis tedavi bilgisayarlarina birakmistir. (bkz: ecu)
-
benzinin silindire gitmeden önce hava ile karıştığı yerdir.havayla karışmamış benzin motorda yanmaz.karbüratör sayesinde benzinin içinden geçen hava,benzini gözle görülemeyecek kadar küçük damlacıklara ayırır ve benzin buharı oluşturur.
-
ülkemizdeki yakıt kalitesi nedeniyle, üzerlerindeki memelerin sık sık tıkandığı motor parçası. hoş, artık eskilerde kaldı ya neyse.
(bkz: 80 lerde çocuk olmak) -
(bkz: solex)
-
karburatörlü araba kalmış gibi her ehliyet sınavında sorulan lüzumsuz konu.arada pislik yapar.gazı köklemek gerekir.egzostan koyu siyah bir duman çıktığında karbüratörden şüphelenmek gerekir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap