• demirbaş karl’ın osmanlı hükümetinin memleketine dönmesi için verdiği beş yüzer kuruştan 1000 kese akçeyi almasına rağmen gitmekte tereddüt etmesi kendisini götürmekle vazifeli yeni bender muhafızı izmirli ismail paşa tarafından istanbul’a bildirildi. bunun üzerine dîvanın padişah’la yaptığı görüşmede gitmesi için son bir teklif daha yapılması ve kabul etmediği takdirde edirne’ye getirilip sonra icabına göre hareket edilmesi, şayet gelmek istemezse cebren selanik’e getirilmesi kararı alındı.

    isveç kralı’nın kendisini almaya gelen yeniçerilere direnmesi üzerine iki tarafın kuvvetleri birbirine kılıç çekti. karl, çılgınca bir işe girişmişti. 31 ocak 1714’te yeniçeriler top atışıyla isveç kampını bombalamaya başladı. bu, bir netice vermeyince ertesi gün, 1 şubat’ta, yalın kılıç kampa saldırdılar. demirbaş karl, beraberindeki 40 kişiyle 600 kişilik yeniçeri gücüne -bunların arasında bender sakinleri de vardı- karşı koymaya çalışıyordu. göğüs göğüse mücadelede kendisini yıllardır cömertçe ve hiçbir tahkiratta bulunmadan ağırlayan ülkenin askerlerini biçmekten çekinmedi. kral, çareyi malikânesine sığınmakta buldu. fakat osmanlı okçularının attığı ateşli oklar yüzünden bina alev almıştı. pencerelerden girme teşebbüsünde bulunan birkaç yeniçeri yere serildikten sonra çaresiz, dışarı çıkarak teslim oldu. kalabalık yeniçeri grubuyla yaşanan bu çatışma daha sonra kalabaliken i bender (bender karmaşası) olarak adlandırıldı. (hatta isveççedeki “kalabaliken” sözcüğü türkçe “kalabalık”tan geçmiştir ve “şamata, karmaşa, büyük düzensizlik” anlamlarına gelir.) **
  • isveçliler bu hadiseyi bir kahramanlık savaşı olarak görüp 1983 yılında bir de filmini çekmiştir. macaristan'da çekilmiş olan 97 dakikalık filmde isveç kralı demirbaş karlgösta ekman canlandırmıştır.
  • 1713'te osmanlı güçlerinin isveç kralının bulunduğu kampa saldırması olayı. kampı terk etmek zorunda kalan isveç kralı ve askerler türkler tarafından yakalanarak esir alındı.

    esaret altında geçen sürenin sonunda gadebusch muharebesi'ndeki isveç zaferinin haber alınmasıyla kral ve askerleri serbest bırakıldı. daha sonra kral isveç'e geri döndü.

    bu olaydan sonra türkçe kalabalık kelimesi "karışıklık" ve "karmaşa" anlamlarıyla isveççe'ye kalabalik olarak girmiştir.
  • uzun bir direnisten sonra teslim alinan arslan* , ismail pasanin yanina goturuldugunde hafifce alkisladi ve yalniz iki kelime soyledi:

    bravo, bravo...

    yapacaginiz isi sikeyim manasinda.
  • sabaton'un royal guard isimli şarkısının klibinin ilham kaynağı olan olaydır.
    https://www.youtube.com/watch?v=kzn5bw3wg9g
  • mavi boncuk filminde işlenmiş konu. emel sayın’a da git derler, gitmek bilmez.
  • isveçlilerle türklerin tek çatışması: bender meydan kavgası!

    isveçlilerle türkler arasında hiç savaş olmadı. muharebe de olmadı. bir kez çıngar çıktı, o da 1 şubat 1712 tarihinde, bugün moldova sınırları içinde kalan osmanlı topraklarında bender’de... bu olay isveç’te çok ünlüdür.

    demirbaş şarl* (12. karl), ruslara karşı, 28 haziran 1709’da yaptığı poltova muharebesi’nde* büyük bir yenilgiye uğradı. yaralı durumdaki kral, sayıları bin ile iki bin arasında olan askeriyle birlikte osmanlı’ya iltica etti. 22 temmuz 1709’da bender’e yerleşti. burada karlopolis kentini kurdu. isveç’i buradan yönetmeye başladı. amacı türkleri rusya’ya karşı savaşa sokmaktı.

    sultan üçüncü ahmet, krala ve adamlarına şanlarına yaraşır maaş bağlamıştı. bütün giderleri osmanlı tarafından karşılanıyordu. ancak demirbaş’ın sultan’ı etkileyip savaşa sokmak için ona etki edebilecek kişilere rüşvet vermesi gerekiyordu, gerek osmanlı’dan gerekse zengin tüccarlardan bol bol borç da alıyordu. valide sultan ile iyi ilişkiler kurmayı başarmıştı. sonunda osmanlı rusya’ya karşı savaş açmayı başardı. prut’ta 38 bin kişilik rus ordusu yüz bin kişilik osmanlı ordusu tarafından kıstırılmış, ancak demirbaş’a göre hafif koşullu bir barış yapılmıştı. azak kıyısındaki kaleler yıkılacak, azak’taki rus donanması yok edilecek, ruslar polonya’dan çekilecek ve demirbaş özgürce ülkesine dönebilecekti. demirbaş ise rus çarı’nın teslim alınmasını ve ordusunun yok edilmesini istiyordu. derhal prut’a gitmişti, ama geç kalmıştı. kimine göre barış yapılmasında, çariçe katarina’nın baltacı mehmet paşa’ya çok değerli armağanlar getirip, bir gece boyunca barışa ikna etmeye çalışması belirleyici olmuştur. kimine göre de, o sıra osmanlı ordusunun rus ordusunu yok edecek güçte olmayışı asıl nedendir.

    anlatıldığına göre, baltacı mehmet paşa’ya çok kızmıştır. neden barışı kabul ettiğini sorar. baltacı umursamadan, savaş yapma yetkisi olduğu gibi barış yetkisinin de olduğunu söyler. neden çarı esir almadığını sorduğunda ise, “başımızda bir kral mültecimiz var zaten, bir tane daha mı olsun? adam ülkesini nasıl yönetir sonra?” şeklinde, pek imalı bir yanıt alır. söyleyecek söz kalmamıştır. bender’e döner. elçilerini sultan 3. ahmet’e yollar, baltacı’yı şikâyet eder. baltacı cezalandırılır.

    demirbaş, kulis çalışmalarını yine sürdürdü. isveç’in bir ordu yollayabileceği ve osmanlı’yla birlikte rusya’yı kıskaca alabilecekleri propagandası yapıyordu. sonunda çar petro da verdiği sözleri tutmayınca osmanlı 1711’de ve ardından 1712’de yine savaş ilan etti. ancak ne osmanlı’da ne de isveç tarafında ciddi bir seferberlik havası yoktu. kral bu duruma çok kızıyor, osmanlı’yı savaşa sokmak için her yola başvuruyordu.

    ev sahibi artık bu gitmek bilmeyen konuktan bıkmıştı. başta oldukça yumuşak, sonra daha sert bir şekilde kralın ülkesine dönmesi istenmeye başlandı. ayrılmasını teşvik etmek için maddi destek kesildi. bu bir yarar sağlamadı. demirbaş tüccarlardan da borç alabiliyordu. yol boyu refakat etmek, hollanda ya da ingiliz gemileriyle bedava yolculuk etmesini sağlamak önerisi de bir işe yaramadı. bol yol parası verildikçe öteki borçlarını ödeyip daha çok para istedi. bu durumda bender komutanı ismail paşa’ya gerekirse zor kullanarak konuğu gönderme emri vermekten başka umar kalmadı.

    on bin kadar asker kralın kampını sarmıştı. komutanlar teslim olup gitmek istiyorlardı. demirbaş ise sultan’ın bir krala karşı zor kullanarak diğer avrupa krallarının tepkisini çekmek istemeyeceğini düşünüyordu. belki de istediği şey oydu. böylece mazlum kral durumuna düşüp avrupalı meslektaşlarının desteğini alacak ve osmanlı’yı kendine yardıma zorlayabilecekti.

    1 şubat 1713 günü uyarı atışlarıyla kavga başladı. kral’ın bin kadar askerine karşılık 10 bin kadar osmanlı askeri vardı. demirbaş dövüşe dövüşe kampın merkezindeki kraliyet binasına çekildi. osmanlı çatıyı ateşe vererek içerdeki 30-40 kişiyi dışarı çıkmak zorunda bıraktı. kral bir elinde kılıç, diğer elinde tabanca kahramanca dövüşüyordu. sonunda başka bir binaya çekilmek için koşarken tökezledi ve üstüne gelen yeniçeriler tarafından yakalandı ve elinden silahları alındı. böylece bender meydan kavgası sona erdi. yeniçeriler, büyük bir sevgi ve hayranlık besledikleri bu cesur krala yine saygı göstermekte kusur etmediler. sultan 3. ahmet de, dışarıya karşı krala saygısızlık yapılmış havasını bozmak için, olaydan haberi yokmuşçasına, ismail paşa’yı cezalandırdı. paşa’nın kellesi kazığa geçirildi, bazı komutanlar idam edildi ya da görevlerinden alındı. 1713 nisan’ında da yine ruslara savaş ilan edildi.

    isveç kralı 12. karl yine ülkesine dönmedi. bender’den bu kez, bugün yunanistan sınırları içinde kalan demotika’ya (dhidhimotikhon) götürüldü. meriç kıyısında güzel bir köşke yerleştirildi. kral bu olaydan sonra bunalıma girdi. on ayı aşkın bir zaman günlerini, üzerindeki üniformasını bile çıkarmadan, uyuyarak geçirdi. 1714 baharında avrupa’da oldukça dingin bir hava oluşmuştu. avusturya, macaristan, almanya sınırlarını açmıştı. demirbaş, durum yolculuğa uygun olmaya başlayınca edirne’ye, timurtaş’a götürüldü. kendisine artık açıkça gitmesi gerektiği söyleniyordu. kendisi de daha fazla ısrar etmeyi uygun bulmamış olmalı ki, 17 haziran 1714’te, tam da doğum gününde, ayrılma zamanının geldiğini duyurdu. 25 ekim’i 26 ekim’e bağlayan gece, kimlik ve kıyafet değiştirerek en güvendiği iki adamıyla birlikte atla yola çıktı. böylece 5 yıl 3 ay süren konukluk bitiyor ve bu uzun konukluğun anısına demirbaş şarl adı anı olarak sonsuza dek kendisinde kalıyordu.

    asıl yolcu kervanı 1168 kişi, 1625 at ve 140 at arabasından oluşuyordu. isveçliler, kendilerinden alacaklı olan 300 kadar osmanlı ve bazı isveçli askerlerin türk eşleri, 130 yeniçerinin korumalığında yola çıktı. zor bir yolculuktan sonra, 29 aralık 1715’te isveç’e ulaştılar.

    12. karl zamanında isveç, baltık ülkelerini ve finlandiya’nın büyük kısmını kaybetti. halk yoksullaştı. buna karşın kral isveçli ırkçıların gözdesidir. ölüm yıldönümü olan 30 kasım’larda heykeli önünde toplanıp gösteri yaparlar.

    kaynak: isveççenin türkçe ile benzerlikleri/prof. sven lagerbring/kaynak yayınları
hesabın var mı? giriş yap