• eski turklerde toplulugun reisine verilen isim.ornegin (bkz: bumin kagan)
  • günümüzde türkçede bu şekliyle beraber 3 farklı şekilde bulunan sözcük. diğer şekilleri han ve hakandır ki, hepsi kağandan evrilmiştir.
  • cengiz mogol bir kaandir.timur ise türktür ve damat olarak mogollara gitmistir.aslinda uzunsüre hükümdari yöneten gölge hükümdar olarak takildigindan ,kagan olmamasi ,mogol olmadigi icin de kagan olmamamsi normaldir
  • böyle bir erkek ismi varmış. ne kadar cahilmişim ya. kaan'dır o, yanlış yazıyordur adam dedimdi halbuki.

    (bkz: ben bugün bunu gördüm)
  • loft kaan
  • (bkz: kaan/@sarissa)
  • bir youtube kanalı. işe yarar halk tv ve ulusal kanal yayınlarını üşenmeden gayet kaliteli ve hızlı bir şekilde yüklemektedir. gündemi daha detaylı takip ve analiz etmek için gerekli youtube kanallarından biri.

    https://www.youtube.com/user/kagantc
  • doğu'da bilinen iki büyük hanedan vardır. eğer ki bu hanedanlardan birine mensup değilseniz, resmen hükümdar olamazsınız. çünkü hükmetmek tanrizdı/ allah tarafından bu ailelere verilmiştir. bu hanedandan 6 yaşındaki bir çocuk bile itaat görebilir. ama bu ailelere mensup değilseniz 50 yaşında da olsanız itaat edilmez size.

    birisi oğuz kağan'ın soyundan gelmeniz gerekir. göktürklerden itibaren hunlar, hazarlar, selçuklular, osmanlılar vs. bu silsileyi takip etmişlerdir.

    diğeri ise cengiz han'ın soyadından gelmenizdir. altın orda'dan kazan hanlığına, timur devleti'nden kırım hanlığına sayısız devlet de yönetim kademesinde bu aileyi barındırmaktadır.

    öyle ki ülkedeki türk aristokrasisini bitiren osmanlı bile kırım hanı'nı geçerli hükümdar soylarından sayıp öyle davranırlardı. oğuz kağan soyundan gelen osmanlı hanedanı nihayete ererse, ülkenin başına cengiz'in soyundan kırım hükümdarının geçmesi kanundu.

    bayezid'in timur'u aşağılamasında bunun da payı var. timur'un kendisi soy olarak bu iki aileye'de bağlı değildi. sadece cengiz'in ailesinde damat olmuştu. öyle ki devletinin kağıt üstündeki hükümdarı bile farklı bir kişiydi: cengiz'in soyundan gelme mahmud han. düşünün yani, timur gibi güç delisi bir adam bile bu silsileye saygı göstermezse ciddiye alınmayacağını biliyor.

    monarşi geriye doğru yürüdüğünde çok süprizlerle karşılayabilir sizi. mesela batı monarşilerinde de yeteri kadar gücünüz, toprağınız olsa da imparator ünvanına sahip olamazdınız. ülke imparatorluk tanımına uysa bile ünvanınız imparator olamazdı. roma senatosunun kabul etmesi gerekiyordu bunun için. roma imparatorluğu zamanında darbe yapıp senatoyu buna zorlamak kolaydı ama, roma imparatorluğu dağıldıktan sonra bunu nasıl yapacaktınız ki?

    imparatorluk verilen insanların soyundan devam etmeniz gerekiyordu. ortodoks bizans hükümdarlarına, katolikliğe dönmeleri durumunda itaat edileceğini, meşru imparator olarak görüleceğini bildiren mektuplar arşivlerde duruyor.

    bu yüzden papa vgeçici olarak imparator olarak gördükleri olarak charlemagne 'ye yetki verdi. sadece almanlar imparatoru tanırken imparatora itaat etmesi gereken britanya, fransa, ispanya kralları imparatoru tanımadıklarını söylediler.

    fatih konmnenos soyunu bitirdiğinde imparator olarak kendisinin görülmesini istemiş, bu bağlamda krallarla yazışmıştır. tabii din farklılığı nedeniyle kabul görmemiştir. kendisinin hristiyanlığa geçmesi halinde meşru roma imparatoru olarak tanınacağını belirten papalık mektubu ( ki papa 2. pius'a aittie ve 1461 yılında yazılmıştır, fakat gönderilmemiştir. ) bize bu durumun olabilitesini de gösteriyor.

    bir de kral denilen ünvan var.bunlar aslında imparatorluğun büyük eyaletlerine hükmeden imparatora tabi insanlardır aslında. şu anda olmayan imparator'a.
  • kağan türk lehçesinden, kaan ise moğol lehçesinden gelir. malum türkçede iki sesli ya da sessiz harf yan yana gelmez.
    kağan hanların hanı anlamına gelir. sanıldığı gibi han veya hakan anlamına gelmez.
    bilinen hükümdar karşılıkları ile örnek vermemiz gerekirse eğer; hakan veya han karşılığı kral, kaan - kağan karşılığı ise imparatordur.
  • “her ne olursa olsun, kozmik düzen, dolayısıyla dünyanın ve toplumun örgütlenmesi ve insanların yazgısı tengri'ye bağlıdır. o halde her hükümdarın unvanını gök'ten alması gerekir. orhun yazıtlarında şöyle ifadelerle karşılaşılır: “babam kağan'ı yükselten tengri... imparatorluğu veren tengri, o tengri beni de kağan yapıyor...” nitekim çin modeline göre, kağan gögün oğlu'dur. hükümdar gök tanrı'nın ulağı veya elçisidir.

    tengri tapımı, hükümdar tarafından, gücü ve bölünmemişliğiyle sürdürülür. kargaşa hüküm sürmeye, boylar dört bir yana dağılmaya başlayınca, ortada imparatorluk diye bir şey kalmayınca (günümüzde olduğu gibi), eskiden o kadar öne çıkartılan tengri bir deus otiosus'a dönüşme, yerini ikincil gök tanrılarına bırakma veya paramparça olma (tengrilerin çoğalması) eğilimine girer. hükümdar kalmayınca, gök tanrı da yavaş yavaş unutulur, halk tapımı güçlenir ve başat hale gelir.

    [...] tengri'nin tapınağı yoktur ve heykel biçiminde tasvir edildiği oldukça kuşkuludur. cengiz han, imam buhari ile yaptığı meşhur tartışmada ona şöyle der: “tüm evren tanrı'nın evidir, ona ulaşmak için özel bir yer (örneğin mekke) belirlemenin ne faydası var?” diğer her yerde olduğu gibi, altaylıların gök tanrısı da her şeyi bilendir. moğollar yemin ederken şöyle derlerdi: “gök bunu bilsin!” askeri önderler tanrı'ya yakarmak için dağların tepesine (dünya merkezi imgesi) çıkar veya seferlerden önce ordu göğe yakarırken, onlar çadırlarında inzivaya çekilirdi (cengiz han'ın yaptığı gibi, kimi zaman üç gün boyunca).”
    mircea eliade - dinsel inançlar ve düşünceler tarihi, cilt 3, s. 13-14.
hesabın var mı? giriş yap