• olumden sonraki 40. gun icin soylenen soz, islamda olunun ruhuna mevlid okunmasini gerektiren hadise. bir de sanirim burnun ya da cenenin dustugu gun oluyor 40. gun.
  • (bkz: kırklı)
  • (bkz: yedi kırkı)
  • olumlerden sonra, kalanlar icin normal ya$ama donme death line'i.
  • bebeklerin kirki cikmasiyla ilgili adetler vardir. mesela evden disari cikarilir, baska bir eve goturulur. goturulen evdeki kimse yumurta (kafasi yumurta seklinde olsun), cikolata (tatli yesin, tatli konussun), mendil (bilemedim, icine para mi konur ki) gibisinden bisiler verir. detayli bir seramonisi vardir bunun muhtemelen, sanirsam yoreye gore degisen. ogrenmek lazimdir genel cercevesini, yoksa elinde sevimli bir veletle iceri dalan komsuya mahcup olunur...
  • sevdiginiz biri oldugunde, icinizde 40 tane mum yanarmis. gunden gune, o mumlar birer birer soner, sizin aciniz gunden gune sagalir ve olum yerine hayati tekrar kabullenmeye baslarmissiniz. 40. gunde ise icinizde tek bir mum kalirmis, ama o hiic sonmezmis.

    sevdiginiz biri oldugunde, icinizdeki o 40 mumluk aci 40. gunde azalsa da, sonrasinda hic azalmadan, ama ilk gundeki kadar da acitmadan heep surer gidermis.
  • mayıs ayının başlarıydı, deli bir düzgar gibi geçmişti mart ve nisan, iki ayrı şehirde iki eş zamanlı kalptik...
    yapmak istediklerimiz, yapabildiklerimiz ve yapmak zorunda olduklarınız üçgeninde yaşıyorduk.

    ama bir zamanlar bizi birbirimize iten, yakınlaştıran, tutukluğu attırıp mahremiyet örtüsünü usul usul kaldıran zaman şimdi bize karşı geliyordu... zamana ve mesafelere yeniliyorduk yavaş yavaş...
    bir gece ansızın “biz” olmaktan vazgeçtik, “o ve ben”e dönüştük, omuzlarımızda ağır "eski" sıfatıyla..
    mayıs’ın beşiydi...

    kalabalıklara karışarak, zorlanarak da olsa gülerek, yalnız kalmamak için abuk sabuk arkadaşlarla zamana oynayarak geçiyordu günler ama gecelerim ağır aksak ritmliydi. sıkıcı ve boğucu...

    "şimdi kimbilir hangi gecenin ne kadar karanlığında, nerededir” diye düşüne düşüne haziranın ortaları geldi...

    “eski sevgili” olarak geçirilmiş kırk koca gün.
    kırkı çıkmış bir aşk cesedi...
  • lohusa döneminin 6 hafta yaklaşık 40 gün sürmesinden ileri gelen bir tabirdir. hamilelik dönemindeki tüm değişikliklerin düzelmesi ve normal hayata dönmesi için geçen süredir. ölülerle, islamiyetle uzaktan yakından bir alakası yoktur.
  • şöyle bir yapılışı var; çocugun başına makarna süzgeci, içine de para ve altın koyuyorlar. sıcak suyu döküyorlar, su, para ve altının üstündeki mikrop sügeçten geçip, çocugun kafasına dökülüyor. bu esnada bilimum dualar okunuyor. çocugun başında gereksiz bi dolu kadın. süzgeçte bulunan para ve altınlar da dağıtılıyor mahalleye. baba, banyoyu bastığı gibi tüm kadınları sıcak suyla haşlıyor. güzel final.
hesabın var mı? giriş yap