• ic giysi (bkz: tanga), (bkz: pacalı don).
    pacası dar kalca bolumu genis pantolon diye de gecer (kulotlu corap).
  • finlandiya da, giymediği için donald duck'ın yasaklanmasına neden olan nesne.
  • (bkz: g-string)
    (bkz: boxer)
  • öldürmeyen allah öldürmez modeli hadislerde kilot diye geçer.
  • poponun arasına girince yeryüzünde en rahatsız anları yaşamanızı sağlayan bir çamaşır
  • ara sıra telaffuz etmekte zorlandığım kelime*...
  • eskiden, fransızların giydiği uzun, dar paçalı don. fransız devrimi sırasında, kısa paçalı don giyen soylular, uzun paçalı don giyen aşırı devrimcileri tanımlamak için donsuz anlamına gelen 'sanculotte' deyimini kullanıyorlarmış.

    (bütünüyle donsuzum!)
  • fransizcadaki "la culotte" kelimesinden gelen kelime, bir iç çamasiri. kökü le cul'dür, bu da kiç, göt anlamina gelir. yani külotun türkçe meali götlüktür. mantik çok basittir, fransizlar kiça giyilen seye kiçlik, götlük deyivermislerdir, biz de öylece kelimeyi almisizdir. ayrica sans culotte=külotsuz, baldiriçiplak.
  • eskiden ağ kısmı naylon modelleri olan iç giyim. malum eskiden orkid falan yokmuş tabii.
  • telaffuzunda ve yazılışında nedense hiçbir zaman sert sessizlerin yumuşaması kuralına uyulmayan kelime.

    "...külotunu bir çırpıda çıkartmıştı..."
    "...bu el kadar külota bu kadar para mı verdin?..."

    halbuki külot da artık türkçe bir kelime olmuştur. sonuna sesli harfle başlayan bir ek geldiğinde, "t" yumuşayarak "d" haline gelir.

    bakınız:
    "...donunu bir çırpıda çıkartmıştı..."

    eheh bu değil tabii. şu:

    "...külodunu bir çırpıda çıkartmıştı..."

    olmalıydı. ne zamandır yazacağım, hep unutuyordum. ama işin aslı böyledir. "külotuna" diye bir şey yoktur.
hesabın var mı? giriş yap