• 1243 yilinda anadolu selcuklulari ile mogollar arasinda gecen; anadolu selcuklu devletinin yikimi ve anadolunun mogollar tarafindan isgali ile sonuclanan savas.
  • 45 dakika sürdüğü çeşitli tarihlerde dile getirilmiştir. yüksek disiplinli ve yağmaya aç ve komple atlı olan moğol ordusunu karşısında gören anadolu selçuklu ordusunun, evlerindeki bağ/bahçe ve eşlerinin derdine düşerek savaş alanından sakatlanarak çıktığı rivayet edilir. sakatlanan anadolu selçuklunun saha kenarındaki faydasız tedavisinin ardından maça devam edemeyeceğine karar verilmiş ve yerine osmanlılar girmiştir.
  • bu savaş üzerinedir ki anadolu'da hüküm sürme hevesini güden hanedanlar askerlerin mesleğinin ve ailelerinin olmasını dezavantaj olarak görmeye başlamışlardır. bizansla olan yakınlaşmaların neticesinde de zaten bizansta mevcut olan devşirme sistemini görünce "tamam aradığımız buymuş" diyerek sistemi birebir iktibas etmişlerdir. bir nevi yeniçeri ocağının kurulmasına ortam hazırlayan savaştır.
  • sakatlanan selçukluların yerine giren osmanlılar ilk başlarda yan paslarla savunmayı rahatlatsalar da (anadolu beyliklerinin işgali ve o coğrafyada kimin patron olduğunun kabul ettirilmesi) -bu dönem anadoluda türk birliğinin sağlanması olarak geçer sanki germiyanoğulları portekizliymiş gibi- maç ortada geçerken top ceza sahasına geldiğinde (bkz: ankara savaşı) moğolların organize ataklarına osmanlılar dahi karşı koyamamışlardır.tam da bu dönemde sahaya sürdükleri sırp birlikleri futbolumuzdaki yugoslav ekolünün başlangıcı sayılamalıdır kanımca. gerçi aynı bizim yugoslav ekolü gibi sadece anadolu beyliklerine karşı işe yaramıştır, anadolunun dışından gelen rakiplere karşı hezimete engel olamayarak yerini daha sonraları gelecek devşirmelere bırakmışlardır ama olsun ekol ekoldür. en azından bir kısmı müslüman olarak boşnak olarak çağırılmak istediler ve sonra balkanlarda kayış koptu...
  • sakatlanan selçukluların yerine giren osmanlılar ilk başlarda yan paslarla savunmayı rahatlatsalar da (anadolu beyliklerinin işgali ve o coğrafyada kimin patron olduğunun kabul ettirilmesi) -bu dönem anadoluda türk birliğinin sağlanması olarak geçer sanki germiyanoğulları portekizliymiş gibi- maç ortada geçerken top ceza sahasına geldiğinde (bkz: ankara savaşı) moğolların organize ataklarına osmanlılar dahi karşı koyamamışlardır.tam da bu dönemde sahaya sürdükleri sırp birlikleri futbolumuzdaki yugoslav ekolünün başlangıcı sayılamalıdır kanımca. gerçi aynı bizim yugoslav ekolü gibi sadece anadolu beyliklerine karşı işe yaramıştır, anadolunun dışından gelen rakiplere karşı hezimete engel olamayarak yerini daha sonraları gelecek devşirmelere bırakmışlardır ama olsun ekol ekoldür. en azından bir kısmı müslüman olarak boşnak olarak çağırılmak istediler ve sonra balkanlarda kayış koptu...
    bunu da daha sonra anlatmak lazım tabii,
    bogomil, demografi falan filan...
  • bu savaşta 80 bin kişilik selçuklu ordusunun içinde zamanın anadolusunun fiks paralı askerleri gürcüler ve trabzon rum imparatorluğu'ndan gelen destek birlikler de vardı. buna karşılık moğol ordusu sadece 30 bin kişiden oluşuyordu. o güne kadar hiç savaş tecrübesi olmayan selçuklu hükümdarı ikinci gıyasettin keyhüsrev(isime bak amk) bir an önce zafer kazanmak edasıyla 20.000 süvarisini birden moğol ordusu üstüne salar. orta asya bozkırlarında turan taktiğinin kralını yapmaya alışkın moğol ordusu sahte bir geri çekiliş ile selçuklu süvarilerini arkadan sarar ve 20.000 süvari anında telef edilir. selçuklu ordusunun en usta birliği süvarilerin yaklaşık 1 saatte imha edildiğini gören diğer birlikler savaş meydanından anadolu'nun içlerine doğru topuklamaya başlar. ikinci gıyasettin keyhüsrev gafili de tüm devlet hazinesini savaş meydanında bırakarak buna dahil olur. hatta haremi moğolların eline düşer. savaşın sonucu selçukluların bitişi ve anadolu'nun moğol etkisine girmesidir. daha önce anadolu'ya girmeye pek gönüllü olmayan moğollar selçukluları bu kadar kolay imha edince karşılarında duracak hiç bir güç kalmaz ve anadolu'nun kimi yerlerinde büyük kıyımlar yaparlar. daha sonra da ikinci beylikler dönemi başlar.
  • (bkz: baycu noyan)
  • kimi kaynaklarda 26 haziran 1243, kimilerinde ise 3 temmuz 1243 tarihinde yapıldığı yazan savaş.
    sivas'ın 80 km doğusunda bulunan kösedağ mevkiinde, anadolu selçuklu ordusu ile moğol ordusu arasında yapılmıştır. baycu noyan'ın yönettiği moğol ordusunun 30.000, selçuklu ordusunun ise 80.000 kişiden oluştuğu tahmin ediliyor.

    selçuklu sultanı ıı. gıyaseddin keyhüsrev'in peşpeşe verdiği hatalı kararlar neticesinde, selçuklu ordusu doğru düzgün savaşmadan dağılmıştır. denilene göre savaştan bir gece önce içki alemi yapan, savaş esnasında öncü kuvvetleri bozulunca paniğe kapılıp çadırını ve hazinesini bile almadan etrafında bulunan birkaç adamı ile antalya'ya kaçmıştır ıı. gıyaseddin keyhüsrev.
  • türk tarihinde benzeri görülmemiş olan kösedağ bozgunu, genç ve savaş tecrübesi olmayan selçuklu sultanı ıı. gıyaseddin keyhüsrev'in fevrî hareketleri neticesinde ortaya çıkmıştır. daha önce anadolu'ya girmeye cesaret edemeyen moğollar, kösedağ bozgunundan sonra anadolu'yu kolayca istila etmişler, şehirleri yağmalayıp, müslüman halkı sivil-asker, kadın-çocuk demeden katletmişlerdir. bu mağlûbiyet neticesinde selçuklular moğollara vergi vermeyi kabul etmişlerdir.
  • taarruza taarruzla karşılık veren selçuklu ordusu ile turan taktiği uygulayan moğol ordusunun çok mühim savaşı .
    savaş sonunda 300 deve yükü altın, 3 bin katır yükü altın-gümüşe denk eşya ve 40 araba dolusu zırh ile ordugahtaki her şey ( leopar,pars,arslan gibi sultanın yanında gezdirdiği yırtıcı hayvanları) moğolların eline geçmiştir.
hesabın var mı? giriş yap