• ingilizce ismi samurai rebellion olan 1967 yapımı masaki kobayashi filmi. seppuku' dan 5 sene sonra çektiği bu filmde üstad yine samuray dünyasının karanlık tarafını olanca gerçekçi anlatımı ile sergiler. samurayların dünyasının hiç de sanıldığı gibi malkoçoğlu kıvamında renkli bir yaşam olmadığını , japon feodal dünyasının katı yapısı içerisinde çarpıcı bir dille anlatır. japon sinemasının iki devi toshiro mifune ve tatsuya nakadai nin oynadığı film klan, sorumluluk, aşk, aile ve arkadaşlık gibi kavramların arasında sıkışıp kalan bir samurayın mücadelesini anlatıyor.

    --- spoiler ---
    isaburo sasahara (toshiro mifune) klan içerisinde en güvenilen samuraylardan biridir. hep başkalarının uygun gördüğü yaşamı yaşamış , klan için doğru olan şeyleri yapmıştır. nispeten soylu bir kadınla aşık olmadığı halde öyle gerektiği için evlenmiştir. gün gelir klanda her şey yolunda iken klan lideri metresini isaburo nun oğluna yamamak ister. bu bir rica değil emirdir. kendi gibi samuray olan oğlu mecbur kaldığı için klan liderinin metresi ile evlenir. ama umulanın tersine gençler birbirlerine aşık olurlar, aile de yeni gelinlerini kabullenir. her şey güzel bir şekilde ilerlerken klan lideri kadını geri ister. ve bu noktadan sonra isaburo nun dramı başlar. bir tarafta klan ve yıllardır doğru bildiği inandığı herşey hatta ailesi , karısı bir yanda ise kendisinin hiç tatmadığı aşk ile kavrulan oğlu ve gelini vardır. gerisini de bir zahmet izleyiverin .

    --- spoiler ---
  • aralarda görsel yönden inanılmaz kaliteli sahneler, planlar var bu filmde, siyah beyaz olmasa dibimiz düşer gözlerimiz pörtlerdi heralde. filmin sonlarında otların arasından çıkan askerler bana c'era una volta il west'de çalıların arkasından çıkan çete elemanlarını hatırlattı, çok acayip. onun dışında toshiro mifune'nin kılıbık ve hafif ezik başlaması filme "lan noliy" dedirtiyor, gerçi sonra muradımıza eriyoruz ama usta karakterin geçişlerini çok iyi kotarmış. bu arada filmin aşk-meşk olsun, yönetici altında ezilen basit samuray olsun yoji yamada'nın modern samuray üçlemesini andırıyor hafiften.
  • yıl 1725 olmuş yahut 1925 ne fark eder?

    çehresinin karaltısıyla güneşi bile tutan devletler hep olmadı mı, olmayacak mı?
    olacak elbet. ama sasahara isaburo gibi erdemli adamlar da olacak. basacaklar tokadı alacaklar alacaklarını.
    yardımcıları allah, kimden korkacaklar!

    öyle büyük bir filmdir ki; bilsem çektikleri esrardan mayışıp yatmamışlardır şimdi, izletip mağripli çocuklara hazır ettireceğim paris'i yakacakları o büyük ateşi.
  • 1967'de sutherland trophy'yi kazanmış filmdir.
  • bir samuray aşkı için lorduna ve bütün klanına karşı gelirse... bir baba, kendisinin bulamadığı mutluluğun, oğlunun elinden alındığını görürse... bir kadın, kalbi ile mantığı arasında kalırsa !
  • hikâyemiz 1725 yılının japonya’sında, bugün tokyo adıyla bilinen edo’da feodal bir beyliğin çatısı altında geçmektedir. sasahara ailesi bu feodal beyliğin hizmetinde çalışan tipik bir japon ailesidir. ailenin reisi ise isabura sasahara’dır. isabura sasahara emekliliğine yakın bir zamanda, oğlunu evlendirip, torun sahibi olmak isteyen bir samuraydır. oğlunu mutlu bir şekilde evlendirmek isteyen isabura’nın hayalleri handedan beyi’nden gelen emirle yıkılır. gelen emir, isabura’nın oğlunun hanedan beyi’nin eski metresiyle hemen evlendirilmesi yönündedir. metres’in bey’e karşı hoşnutsuz davranışları kendisinin kaleden kovulmasına neden olmuştur…
    samurai rebellion filmi tipik kobayashi filmografisinden payına düşeni fazlasıyla almıştır. her ne kadar bir samuray filmi olarak görünse de merkeze kadını, kadının aile ve toplumdaki yerini, değerini, insan olmanın ve insani değerlere fazlasıyla ehemmiyet vermenin ölçüsünü oturtmuştur…
    masaki kobayashi, kendi ülkesinde bile az bilinen bir yönetmen olmasına rağmen, dünya sinemasına olan katkıları küçümsenmeyecek ölçüde değerlidir. bir yasujiro ozu ya da kenzi mizoguchi kadar derin ve yalın dramalar yapmamıştır ya da akira kurosawa’nın samuray filmleri kadar epik, shakespeare eserlerinden uyarlamalı samuray filmleri kadar sofistike değildir; ancak onun kullandığı sinema dili ve kamerası alışılmışın dışında stilize ve bir o kadar berraktır. kamera kaydırmaları takdire şayan ölçüde gelişkin, seçtiği temalar ise birçok türün birleşiminden meydana gelmiştir…
hesabın var mı? giriş yap