java adamı

• homo sapiens'in atasi kabul edilen fosil bulgusu.. maymun ve insan arasi bir yerdedir..
• peking adamından daha ilkel kabul edilir.
• (bkz: javanar)
• (bkz: dot net insanı)
• (bkz: ortam insanı)
  (bkz: virtual machine)
• (bkz: david davenport)^*
• (bkz: pekin adamı)
• (bkz: cro magnon)
• (bkz: duz adam)
• bunların üç versiyonu vardır. mahallenin programcısı silver edition, notepad efendisi kasar edition ve sallamaz dünyayı gol edition.
  
  mahallenin programcısı silver edition, daha programlama dünyasına yeni girmiştir. henüz bu dünyanın nimetleriyle yeni tanışmış cebe para ufak ufak gelmeye başlamış, teknolojiyi bir adım ileriye taşımaya hazır ve nazır bir motivasyonla sabah akşam elinde programlama kitaplarıyla otobüslerde arzı endam etmektedir. ilk sunumlara katılmış, eğitimler almış ve bu eğitimlerde beleş dağıtılan üzeri tüten kahve fincanı resimleri ile bezenmiş t-shirt'ler, şapkalar veya benzeri java ve sun logolu ıvır zıvırı hava olsun diye orada burada giymektedir fakat java nedir bilmeyen sokak insanlarından yeterli ilgiyi de görememektedir. iki siteye saldırıp chat ortamlarında karizmayı tavana çeken varoşların hacker'ı kadar bile alaka görememiş bu arkadaşımız sonunda bu yolda pişerek kıvama gelir başka yönlerde tatmin aramayı seçer.
  
  notepad efendisi kasar edition, eski programcılardandır. dünyada onca güzelim editor dururken o bunları takmaz case sensitive olarak notepad üzerinden canavar kodlar üretip tek derlemede sıfır hatayala compile yapar. yazdığı kodlara sanat kıvamında açıklamalar ve şiirsel satırlar ekler. kafayı javaya takmış bu arkadaşımız tüm java kütüphanesini ezbere bilmek gibi bir misyon da üstlenmiş ve aşırı yükleme nedeniyle balatayı sıyırma kıvamına geldiğini farketmeden uçurum kenarında kurtlarla dans etmektedir.
  
  sallamaz dünyayı gol edition ise programcılığı karizma ve para aracı olarak değil tamamen kendi zevkinden seçerek kendini elleriyle ateşe atan gruptandır. kod üzerindeki efendiliği bir versiyon geçişi kadar geçici, etraftaki karizması ise kendinden daha iyi bilen ve genç biri gelene kadardır. tüm bunların farkına varan arkadaşımız o andan itibaren yaşaması gerekenin o an olduğunu idrak etmiş ve anın keyfini sürmeye başlamıştır. yazdığı kodları kısa yoldan ve kasmadan yazmaya, işin bokunu çıkarıp işyerinde sabahlamak yerine akşam saatinde çıkan biri oluvermiş birden rahatlamıştır. bir yandan para akmaya devam ederken o sosyal kulüplere katılır, dans dersleri alır, dalgıç kurslarında yeni arkadaşlar yapar ve keyfini sürer.