istanbul sıcağı
-
bokun içerisinde otururken kafanızdan aşağıya bir ineğin işemesine benzer.
-
nemle birlikte iyice katlanılmaz olan sıcaktır, her tarafınız yapış yapış olur duş falan da işe yaramaz. en kötüsü de bu sıcakta ikarusta ayakta, şehrin bir ucundan diğer ucuna gitmektir.
-
-
(ara: gavur amı)
-
bunca güzelliğin içinde bikaç güncük katlanıvermek gereken sıcaklardır. duyan da burayı arizona filan sanacak.
-
ölü taklidi yapınca pek bir şey yapmıyor. mesela ben saat 8:30'da ofisin penceresinden girmeye çalışan güneşe karşı evde yokum ayağı çekiyorum, sonra zaten gün boyu ölü gibi geziyoruz. şimdi çok terli olduğum için saçmalıyor olabilirim.
-
dayanılmazdır. uzun süre ankara'da yaşamış biri olarak da açıkça farkı görebiliyor ve söyleyebiliyorum. gölge diye bir şey yok istanbul'da. yani var ama etkisi yok. azıcık şöyle gölgeye geçip serinleyeyim değil, azıcık gölgeye geçip beyin kanaması riskinden az da olsa kurtulayım diyebiliyorsunuz ancak. bunaltır, terletir, iğrençtir.
-
bugün bulutlar bi güzel götüne koymuştur kendisinin. mutluyuz. çıkim de market alışverişimi yapim amk sonra aç kalıyorum. dia kartım nerde benim...
-
en güzel hissi istanbul trafiği ile birleşince veriyor.
-
şehrin içinde kullanılan klima sayısının körüklediği sıcak. sövünce yadırganıyorsunuz bir de. nemini sikeyim istanbul dedim bak ne oldu şimdi?..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap