• damnation tadında bir şarkı olmuş
  • beyaz mendillerle, burun çeke çeke dinlenmesi gereken, böyle dinlendiğinde daha bir anlamlı olan opeth şarkısıdır*
  • akerfeldt'in muhteşem vokali ile rüya gibi bir opeth şarkısı..
    aynı anda hem bu denli karmaşık ve yogun, hem de bu kadar sade ve duru olabilmek, bunu hissettirebilmek çok az sanatçıya bahşedilen bir yetenek oldugu halde; bunun opeth'in en birincil özelligi olması hayranlık verici..*
  • oldukça başarılı adı sanı pek fazla duyulmamış isveç'li indie pop/rock topluluğu.
  • ghost reveries'in sonunda biraz bonus track gibi kalan, bu yüzden uzun süre tadına varılamayan şarkı.albümün pek bir satanik olan konsepti the grand conjuration'la doruğa ulaştıktan sonra insanda gayriihtiyari albümü başa alıp dinlemek gibi bir eğilim oluştuğundan aylarca bu harika eser tarafımdan görmezden gelinmiştir.zaten geri kalan şarkılarla bir bağlantısı olmamasına rağmen mikael åkerfeldt bu şarkıyı albümün dışında bırakmaya kıyamamış; "yemişim konseptini, süper şarkı bestelemişim yahu" deyip 8. parça olarak önümüze sunmuştur.çok da iyi yapmış canım!
  • o kadar güzeldir ki, o kadar içten anlatır ki gözlerinizi kapar kendinizi sözlerin ve müziğin gerçekliğine bırakırsınız. yazdığınız her kelimede yeniden buluşursunuz benliğinizle;

    her writing's honest
    can't forget the years she's lost
    in isolation
  • the wound in me is pouring out
    to rest on a lover's shore
  • melodisiyle adımları yerden hafifçe kesen, bitmesin istediğim şarkı.
  • bildiğim kadarıyla opeth tarafından hiç canlı çalınmamış muhteşem şarkı. ancak grubun 25. yılı olması nedeniyle ekim 2015'te londra palladium'da gerçekleşecek olan ve ghost reveries albümünün tamamının çalınacağı özel gecede icra edilmesini beklediğim eser.

    edit: enemy'nin uyarısı üzerine bilgi yanlışını düzelttim.
  • "the years she's lost" kısmıyla müzikal bir orgazm yaratır. sizi öyle bir alır götürür ki, kendinizi bulutların üzerinde bulabilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap