• ukte
    iski genel müdürü ergun göknel ve şürekası tarafından devrin belediye reisi nurettin sözen'in başını yiyen ve halil bezmenle birlikte giderek çatallanan skandaldı.gündemi bayağı meşgul etmişti.cumhuriyet tarihinin büyük üstelik sosyal demokrat patentli yolsuzluklarından biri olarak hatırlanacak.hadise bilindiği gibi ergun göknel'in eşinden boşanıp yeni bir manita bulmasıyla patlak vermişti.hatta sonradan dizisi bile yapıldı.
  • shp nin oy kaybının en büyük nedenlerinden biri. sol görüşün hırsız damgası yemesinde en büyük etken. perde arkasında kimlerin olduğu bilindiği halde ortaya çıkarılmamıştır. zamanın istanbul il teşkilat başkanı yüksel çengel, belediye başkanı nurettin sözen, genel müdür ergun göknel in isimleri ortaya atılmıştır. olan tabiki ergun göknele olmuş olay kapandıktan sonra parasız kalan ergun göknel çareyi bilgi yarışmalarına katılmakta bulmuştur.
  • ergun goknel'in basinda patlayan skandal. olay su sekilde gerçeklesmistir :(3 yıl sonra ekleme : diye duydum);

    bilindigi üzere içme suyu çesitli nedenlerden dolayi klorlanmaktadir. ülkemizde bu kloru üreten bir tane firma vardir ve oda halil bezmen'e aittir. mevcut bir tane firma oldugundan dolayi fiyat pazarlik usulü ile belirlenmektedir. dolayisyla devlet müthis bir rant kapisi olarak kullanilmistir. bu duruma gözüaçik bir kimya firmasi müdahale etmistir ve iski'ye kendilerinin de ihaleye aday olduklarini belirten faksi çekmislerdir. ama nedense bu faks hasir alti edilmis ve klor alimi yine pazarlik usulü fahis bir fiyatla bezmenin firmasindan yapilmistir. bu duruma sasiran kurnaz kimya firmasi(ki zannimca kesinlikle haklidir) iski'ye bir daha faks çekmistir. gönderdikleri ilk faksa ragmen ihale açilmadigini , bir yanlislik yapildigini ama yinede bu hatanin telafi edilebilecegini , bir ihale yapilmasi gerektigini söylerler. tabiki bu fakslarina da cevap alamazlar. sen misin alamayan derler ve meshur iski skandali baslar. iski'nin müdürü olarak bu olaydan birinci derece sorumlu ergun goknel gözükmektedir. normalde mahkemede ergun goknel beraat etmelidir. çünkü kendisinin mahkumiyetini gerektirecek bir kanit bulunmamaktadir. normalde o faksin ergun goknel tarafindan hasir alti edilmis oldugunun; ya faksi ona getirenler araciligiyla yada ergun goknel'in faksin ustunde ki parafiyla kanitlanmasi gerekmektedir. tabi ne böyle bir paraf bulunmustur ne de bir tanik. sadece diger saniklar ergun goknel'in o faksi gördügünü beyan etmislerdir ama mahkemenin ilerleyen safhalarinda bu beyanlarinida degistirmislerdir(gg eklemesi : iddia edilmektedir). buna ragmen ergun goknel mahkemenin vicdanina takilmistir.çünkü yaptigi diger kirli isler kendisinde potansiyel suçlu imaji olusturmus ve bunu da yapmis dedirtmistir. kendisinde olusan suçlu damgasinin kurbani olan ergun bey böylece iski skandali bas aktörü etiketini de yemistir. bu skandal sirasinda hukukçularin dedigine göre nurettin sozen ve ekibide goknel'le birlikte ayni cezayi yemeliymis yada goknel beraat etmeliymis. ama bu iste çok büyük siyasi oyunlar da döndügü için (bkz: kurtlar vadisi) kabagin ergun göknel'in basinda patlamasiyla skandal sona ermistir.

    5-10 yıl sonra gelen ekleme : bu bilgiler internetten derlenmiş olup kesinlikle yazazrın kişisel görüşlerini içermemektedir, hiçbir hakkı saklı falan değildir:)
  • iski eski genel müdürü ergun göknel, günlerden bir gün eşine(ikinci) kendisinden boşanıp sekreteriyle*(26 yaş daha küçük) evlenmek istediği söyler. eşi* de olmaz öyle şey efendi, kolay kolay boşanamazsın benden diyip işi yokuşa sürer. mahkeme süreci başlar. mahkemeden ergun göknel için boşanmanın karşılığı olarak eşine yaklaşık 1 trilyon* türk lirası ödemesi yönünde karar çıkar. nitekim bu para ödenir. ancak nurdan erbuğ bununla da yetinmez, olayı basına duyurmaya karar verir. gazeteleri başına toplar, açıklamalar yapar. memur ve trilyon kelimesinin birbirine yakın cümleler içinde geçmesi ve halihazırda basının olayın üstüne çullanmış olması soruşturmayı başlatır ve klor alımından yolsuzluk yapıldığı ortaya çıkar. bu yolsuzlukta başka kişilerin de isimleri geçmesine rağmen sadece, basının ön plana sürdüğü ergun göknel sekiz yıllık hapis cezasına çarptırılır, beş yıl yatıp şartlı tahliyeyle salıverilir.

    ergun göknel yıllar sonra gazeteye verdiği bir röpörtajda: "ben dürüstlüğüm yüzünden kaybettim. keşke iki kadını birden idare etseydim. o zaman en fazla zampara olurdum." demiştir.
  • ulan bir o zamana bakın, bir şimdiye. neredeyse her gün bir iski. her gün bir ergün göknel. çıt çıkmıyor.

    bir deniz feneri derneği davası oldu, üzeri örtüldü, yetmedi olayın üstüne gitmek isteyen savcılar hakkında dava açıldı.
    erzincan ismailağa cemaat soruşturması oldu, davayı araştıran cumhuriyet savcısının tutukladılar.
    akbil yolsuzluğu'nun akibeti de değişmedi, itinayla kapatıldı.

    bunlar belli başlı olanlar, ilk etapta aklıma gelenler. üstelik nispeten şanslı davalar, hiç değilse kamuoyu duydu. şu an akp'li bir bakan, vekil, belediye başkanı hakkında soruşturma açacak savcı kaldı mı? delil toplayacak polis bulunur mu?

    (bkz: herşey ortada olsa da kimsenin bir şey yapmaması)
  • yarattigi depremle erdogan'a istanbul belediye baskanligi yolunu acan ve gunlerce gundemden dusmeyerek turk siyasi tarihini degistiren skandallardan biridir.

    gecenlerde neydi bu iski skandali yahu diye bir bakayim diyerek olanlara soyle bir goz gecirdim.. olay zamanin shp'li belediye baskani nurettin sozen tarafindan iski'nin basina gecirilen ergun goknel'in klor alimini ihaleye cikmadan yuksek fiyatlarla yaparak halil bezmen'in sirketine haksiz fayda saglamasiymis.. olay bir belediye baskaninin belediyeye bagli bir kurumun basina adamini getirmesi ve o adamin yuksek fiyatlarla urun alimi yaparak haksiz kazanc saglamasi imis.

    olay bu.. skandal bu. skandal! 90'lar turkiye'sinin en buyuk skandali.

    bu tip bir olayi bugun haber yapabilecek ve yapacak bir gazeteci var mi? yok. peki gercekten bugun boyle bir olayin haber degeri var mi? o da yok.

    "turkiye'de rusvet ve yolsuzluk son 10 senede azaldi"

    bence turkiye azaldi.
  • yıllar geçtikçe vatandaş olarak ne ölçüde duyarsızlaştığımızı bize hatırlatan skandaldır. allah çalan ve buna göz yuman herkesin elbet cezasını versin pek tabi. kimse çalanı haklı gösteremez. yanılmıyorsam bu skandal patladığında yapılan hırsızlığın boyutu en azından wikipedia'ya göre 30.000 usd doları ile 670.000 alman markı kadardı. bu rakamlar doğru olmayabilir ama emin olduğum şey o dönemde bu skandal ortaya çıktığında ortalık birbirine girmiş, ilgili kişilerin siyasi partileri derin yaralar almış, hatta başbakan çok yakın bir süreye kadar hep bu skandalı hatırlatırdı. şimdi son günlerdeki hortumlamaya bakıyorum, öyle böyle değil. rakamlar milyar eur'lar seviyesinde. merak ile bekliyorum bu olaylar örtbas edilecek mi? suç var ise suçlu gerçekten cezalandırılacak mı? bu skandala karışan kişilerin siyasi parti ile alakalı tespit edilirse, gelecek seçimlerde vatandaşlar bu duruma nasıl tepki verecekler? küçük, büyük, her şekilde çalan kişinin savunulmaması gerektiğini düşünenlerdenim. ama şu an tam detaylarını bilemediğimiz yolsuzluk operasyonunun gazetelere yansımış inanılmaz tutardaki boyutları ister istemez son on sene içinde bize ne oldu diye sordurtuyor.
  • diğerleri için (bkz: melih gökçek)
  • akp'li kafasiyla düsünürsek, dis güclerin, kar payi lobisinin filan oyunuydu bu.
hesabın var mı? giriş yap