• nazilerin 39 yaşında ölüme terk ettiği fransız yazar. 1934-1942 arasında yazdığı 15 öyküden oluşan pazar günleri isimli seçkisi can yayınları'ndan yakında çıkıyor.
  • 1903 - 1942 yılları arasında yaşamış rus kökenli fransız yazar.

    suite française dolayısıyla 2004'ün prix renaudot sahibidir. dönem idibarıyla öldükten sonra prix renaudot kazanmış tek isimdir.
  • rus öykü yazarı anton pavloviç çehov hakkında yazdığı mükemmel bir kitap var: bir yazarın romanı anton çehov’un yaşam öyküsü. kitap türkçeye oktay akbal‘ın çevirisi kazandırıldı. rus edebiyatı ve anton çehov ile ilgileniyorsanız mutlaka okumanız gereken bir eser. tek baskısı var sanırım, o da yıllar yıllar önce cem yayınevi‘nden çıkmıştı, başka da baskısı yok.
  • henüz geçen hafta ''aile bağları'' isimli kitabını bitirdim. can yayınlarının modern serisinden.

    ''üç erkek kardeş sessizliğe, yarım ağız edilmiş soğuk ve kısa cümlecikler düşürüyorlardı. hep böyle olurdu. her pazar annelerinde toplaşırlardı ancak zamanın geri kalanında her birinin diğer kardeşlerinin hayatından, meşgalelerinden ve ilişkilerinden ayrı kendi hayatı, kendi kaygıları, kendi arkadaşları vardı.''

    demestre ailesi, annelerinin evinde her pazar toplanırlar. üç evli oğul ve bir boşanmış kızdan oluşan küçük ailenin yemek sofrasında gelinler ve torunlar da yerini alır. bu zorunlu toplanmalarda, her evlat annesine karşı üstlendiği rolü pek güzel oynar. gelinler kayınvalidelerinin huysuzluklarını içlerine atıp, sabırsızlıkla günün bitmesini bekler. oğullarsa, bu sıkıcı toplantı bir an önce bitsin diye neredeyse dakika sayarlar. anneleri ise, olan bitenin farkındadır. ancak o da rolünü çok güzel oynar, ona düşense ''yaşananlardan habersiz anne'' rolüdür.

    geniş zamanlarınızda, esintiler ve anlar'da inceleme gevezeliğine beklerim
  • irène némirovsky'nin yazdığı “don juan'ın karısı” kitabından burada bahsedeyim (çünkü başlık açamadım).

    can yayınları'nın lacivert klasikler serisinin goodreads puanları genel olarak düşük, o yüzden pek beklentiyle okumadım doğrusu. haklı da çıktım. yolculukta veya havuz başında okumak için güzel ama 'dikkatimi verip kitap okuyacağım' modu için hafif kalır.

    ilk öykü, kitaba da adını veren “don juan'ın karısı”. don juan'ın kızına, eski hizmetçileri tarafından yazılan bir uzun mektup aslında öykü. mektupta anlatılan ise don juan ve karısına dair geçmiş sırlar. aslında okurken gözde canlanıyor ve akıcı ancak 25 sayfa olunca damdan düşer gibi bir okuma deneyimi oldu*

    ikinci öykünün adı ise “büyü”. bu öyküde de kişiler uzun uzun tasvir edilmemiş. bir büyü ritüeli sonrası hayat akışı etkilenen insanlar var (spoiler olmadan bu kadar açıklayabilirim). yaklaşık 20 sayfalık bir hikâye.

    yazarın dilini sevdim, uzun eserleri keyif verebilir.
hesabın var mı? giriş yap