ipekböceği

• yerli üretim ilk türk tramvayının adıdır.
  (bkz: durmazlar makina)
• bursa büyükşehir belediyesi'nin heykel - garaj tramvay hattında kullanacağı araçlar için açtığı ihaleyi kazanmış türk tramvay markası. dünyanın yedinci tramvay üreticisi (bkz: durmazlar makina) 6km'lik hatta 6 araç çalışacağını söylemiş.
  bursa'nın tramvayını bursalı imalatçının tedarik etmesi güzel bir olay.
• şu an itibariyle tüm bursanın merakla beklediği tramvay markasıdır.
  yeni bir araç üretildiği takdirde uluslararası kuruluşlardan sertifika almalı ve sürekli testlerden geçmelidir. bahsi geçen testleri başarıyla tamamlayan ipekböceği tramvayları şimdi sefere çıkmadan mevcut rayları üzerinde son deneme seferlerini tamamlamak üzeredir. bahsi geçen şehirde sürekli dedikodusu yapılan yolda kalma mevzusu çok ilginç bir dezenformasyon örneğidir. raylar döşendikten sonra atılan asfaltla birlikte ince bir zift tabakası demiryolunun akım döngüsünü engelleyen izolasyon malzemesi gibi çalışmış ve trenin çekiş kuvvetini düşürmüştür. bunun üzerine tüm raylar işçiler tarafından zımparalanmış ve 1 gecede sorun çözülmüştür. nitekim test süreci bu tarz sorunlar için yapılır.
  tam 0,75 tl indirimli 0,50 tl fiyat belirlenmiştir. ilk seferde 4, ardından da 6 adet araçla sefer yapacağı belirtilmektedir.
  işin özü, sadece bir vagon için yurtdışına ödediğimiz milyon doların büyük bir kısmını elimizde tutmayı sağladığı için tebrik edilesi bir girişimdir.
• ekim 2013'te test sürüşleri gerçekleştirilen ve türkiye'nin ilk yerli tramvayının ismi.
• robert galbraith takma adıyla cinayet romanları yazan j. k. rowling'in, "guguk kuşu" (the cuckoo's calling) romanından sonraki ikinci cormoran strike romanı.
  
  betimlemeler, tasvirler, karakterlerin ve olayların ilginçliği, harry potter'da kendini hayli hayli kanıtlamış olan rowling'e özgü olma özelliğini taşıyor. yalnız betimlemeler ve tasvirler, "guguk kuşu" romanında olduğu gibi biraz fazla. romanın heyecanı ve sürükleyiciliği de "guguk kuşu"na kıyasla biraz düşük. ancak yine de kendini okutuyor, belli bir sürükleyiciliği var. kurgusu ve olay örgüsü fazlasıyla karışık. bunda, romandaki karakterlerin sayıca fazla olmasının da etkisi var. ancak olay örgüsü gerçekten çok farklı alınmış ve -gerekli mi gereksiz mi tartışılır- bir yerden sonra takibi de, olayların çözümü de zorlaşabiliyor.
  
  başarısız ve sansasyon peşinde bir yazar olan owen quine, son romanı bombyx mori'yi yazmaktayken, romanın taslakları yayın dünyasında ve özel hayatındaki insanlara bir şekilde ulaştırılınca, quine ortadan kaybolur. eşi leonora quine, kocasının bu âni kaybolmasını araştırması için dedektif cormoran strike'ı tutar. kaybolmayla ilgili yayın dünyasındaki ve quine'in özel hayatındaki pek çok kişiyi sorgulayan strike, owen quine'in terk edilmiş bir evde, aynı romanı bombyx mori'deki ana karakterine işlenen cinayet gibi (cinayetin aynısı) bir cinayete kurban gittiğini öğrenir. bunun sebebi de, owen quine'in bu son romanında, hayatındaki hemen herkesi farklı isimlerle yereştirmiş ve hepsiyle dalga geçerek bir nevi intikam alıyor olmasıdır. ne yazık ki, intikam almaya çalıştığı insanlardan biri gerçek hayatta kendisinden intikam almıştır. cormoran strike da bu cinayeti kimin işlemiş olabileceğini araştırmaya koyulur...
  
  https://birgariphayatt.wordpress.com/…h-ipekbocegi/
• adına halk arasında sadece "böcek" denen kırmızı tramvay, bursa'da.
• çalıştığı güzergahtaki trafiğin içine sıçan raylı. hiçbir yaraya ilaç olduğu yoktur. recep altepe'nin bursa'ya attığı kazıklardan biridir.
• olgunlaşınca kelebeğe dönen tırtıl türüdür. dut yaprakları ile beslenir. kelebeğe dönüşürken ipekten ördüğü kozasının ekonomik değeri yüksektir.