• yeni hbo dizisi. ilginç bir konusu var. bir psikiyatristin aklından geçenler üzerine yoğunlaşıyor. genelde terapi üzerine kurulu ve durağan olacağı için çok çok iyi oyunculuk gerekeceği aşikar. başrole gabriel byrne'ı seçmek bu açıdan enfes bir karar. gelecek hafta başlıyor.
  • gabriel byrne ismi ile hbo amblemini aynı reklamda görmemle aklımı başımdan almış yapımdır. dianne wiest, melissa george, blair underwood, josh charles ve embeth davidtz, diğer rollerde... oyuncu seçimi çok başarılı, dizi de öyle olur inşallah.

    http://www.hbo.com/intreatment/
  • bu dizinin her bir bölümü terapist ile hastasının bir seansından oluşuyor ama her bölümün başında ya da sonunda o bölümde olanlara veya olacaklara dair kullanılabilecek bir kerteriz noktası veriliyor; seans başlamadan önce bir şeyler oluyor ve bundan sonra olanları ona göre yorumluyorsun yahut seans başladıktan sonra bir şeyler oluyor ve izlediklerini ona göre bir perspektife oturtuyorsun. dizinin zaman olarak mütevazi bir kısmını işgal eden bu bölümler, dizinin asıl olayının yani bize göre klinik olamayacak, özel ve rahatsız edici derecede samimi durumun yumuşatılması, köşelerinin yuvarlatılması demektir. hastaya göre klinik olamayacağını zaten bildiğimiz -çünkü izleyici kendisini bir işaret beklemeden hemen hasta yerine koyacaktır- terapistin kendi terapisti ile olan görüşmelerinden sonra terapist için de öyle olmadığını anladığımız insanlık durumları kameranın durduğu yer, arkaplana yerleşen müzikler ve montaj yolu ile hepimizin bildiği holivud biçimlerine indirgeniyor. zira bize sıkıntı ve baygınlık veren holivud çözümleri, holivud'da çekilen filmlerin belki ama televizyon dizilerinin asla kaçınamayacağı çözümlerdir. bu kadarını kabul ettikten sonra yani mütecaviz holivud yönteminin varlığını kabul edip onu bıraktıktan sonra diziyi izlemek kolaylaşıyor zira malzeme çok kaliteli.
  • bu dizinin ilk sezonu kırk üç bölümden oluşuyor - her hastaya yedi-sekiz seans düşüyor- ve terapistin kendi terapisti ile yaptığı seansla beraber sonlanıyor. en son terapistin vardığı sonuç şu; insanların bazıları -yani muhtemelen hepsi- çok karmaşıklar, bizim psikoloji biliminin vasıtalarını kullanarak tahlil edip sonuca vardırmayı umduğumuz insanlık durumları, aslında kullandığımız disiplinin tahmin edemeyeceği, psikoloji bilimi insan davranışlarını önceden tasarlanmış tasarılara ittirerek çözüme kavuşturmayı seçtiği için kaynakları ve sonuçları -biz bunların farkına vardıkça- elimizden kaçan fenomenlerden ibaretler. kimi kişiler -burada bir kadın hastasını örnekliyor- geçmişlerine dair bir çok şeyleri nasıl desenlere oturtursak oturtalım çok karmaşıklar, değişkenler çok fazla ve çok farklı yerlere dağılıyorlar ve ne "bilinmeleri" ne de önceden tahmin edilmeleri mümkün değil. bizim disiplinin insanlara yardım etmesinin tek yolu, hakiki bir insani bağ oluşturmak ve hastayı bu bağın mevcudiyetine ikna etmek yani hasta ile güvenebileceği bir üçüncü kişinin varlığını temin ederek, bunları karşı karşıya koyarak hastanın kendisinden doğan iyileştirici akışın -artık o her ne ise- terapist üzerinden geçerek kendisine dönmesini sağlamak ve arızaları onarmasını beklemek.

    terapistin terapisti bu tespite pek şaşırıyor ve açıkça ifade etmese de bunu terapistin mesleğine ihaneti, en azından muhtemel bir ihanetinin önsözü olarak görüyor. oysa terapist gördüğünü söylüyor, onun için asıl ihanet bu kavrayışa eriştikten sonra mesleğine hep devam ettiği gibi devam etmesi olacaktır, teknik ayrıntılar kendisine kalmış.
  • en bir sakin görünümlü aksiyon dizisi.. büyük çarpışmalar, çatışmalar, dövüş sahneleri ve patlamalar akıllara durgunluk verecek cinsten.
  • yarım saatlik müthiş hbo draması. gabriel byrne müthiş oynuyor, ona blair underwood, dianne wiest ve melissa george eşlik ediyor. dizi tam bir oyunculuk gösterisi. çok sakin ama sıkıcı değil. diziyi sıkıcılıktan kurtaransa dinamik oyuncu performansları.
  • kült diziler arasında yerini çoktan hakeden, üst düzey oyunculukla terapi seanslarının en hard core biçimde ekrana taşındığı drama. son derece gerçek. ilk kez bir terapi seansının baştan sona online aktarıldığı bir diziye tanık oluyoruz. bir nevi apandisit amelyatının baştan sona verilmesi gibi.
    çok geniş bir profesyönel danışma kurulu eşlik ediyor olmalı. zira aktarım, karşı aktarım,dirençgibi analitik yaşantılar gerçek bir terapide nasıl gündeme gelirse o biçimde çıkıyor ve ele alınıyor. başarılı oyunculuk performansları izleyiciyi terapi sırasında kendisini bir fazlalıkmış gibi hissetmekten alıkoyuyor. terapistin işini iyi bilen ama her zaman en iyiyi uygulayamayan bir terapist olması ve süpervizyon seansları onu idolleştirmemize engel olurken gerçekçiliğe de katkıda bulunuyor. bu nedenlerden hastasıyız...
  • gabriel byrne(gönlümüzde dean keaton)'a 66. altin küre ödüllerinde televizyon serileri(drama) - en iyi erkek oyuncu ödülünü(best performance by an actor in a television series - drama) kazandırmış yapım.
  • neredeyse hakkında her şey söylenmiş, hakkını vermek lazım; çok iyi bir dizi. oyunculuk ciddi anlamda üst düzey, yani bolca overacting var ama bu psikolojik patlamaların yansıması başka türlü olamaz herhalde. yönetim sade, genelde açı karşı açı'ların baskın olduğu bir görsellik var, zaman zaman dinamikleşiyor. senaryoda her nokta ince ince hesaplanmış gibi duruyor; misal daha önce stalker'ın da çok iyi analiz ettiği gibi dizinin başında veya ortalarında gerçekleşen foreshadowing'le, ortaya çıkacak olan histeriler ya da tepkiler o kadar güzel bir paralellikte gerçekleşiyor ki o düşük tempoda aksiyonun tadını sonuna kadar çıkarabiliyorsunuz.

    aslında oyuncuların elindeki metin -sanırım o kadar sağlam ki oyun almadan da oyunculuklarını detaylandırıyorlardır; misal her karakterin kanepede oturuş biçimi, konuşurken kullandığı mimik ve jestler bile kişiliğini derinleştiriyor, gerçekliğe yakınsamasını sağlıyor. ve manik atak'ın da dediği gibi dizideki terapistin de başka bir terapisti görmesi, o bildiğimiz hollywood klişelerinin aksine kusursuz kişi portresini ters yüz ediyor; onun da bir insan olduğunu hatırlatıyor.

    psikolojinin magazini gibi, ne de olsa bu alana ilgili olanlar mutlaka kendilerinin kurban olmadığı bir terapiyi merak ediyordur, bize gözetleme imkanı veriyor ama irvin yalom kitapları gibi sanılmasın. onlardan derin, nihayetinde elinde görselliğin avantajı var bunu da çok iyi kullanıyor. yüzeysel izleyenlerin yanında işin uzmanları da beğeniyorsa ne ala.
  • hbo tarafından israil yapımı beti'pul dan adapte edilen dizi, bir psikoterapistin otuzar dakikalık oldukça güç 4 seansı ile hastaları ve özel hayatındaki problemleri çözümleyebilmek adına başladığı süpervizyonunu konu eden haftalık 5 bölüm halinde yayınlanıyor.

    içeriğini paylaştığım diğer insanlar gibi ben de ilk duyduğumda diziyi tavsiye eden arkadaşım aeris'e "nasıl yani, bütün bölüm boyunca seanstalar mı, başka bir şey olmuyor mu yani?" demiştim açıkçası. ama onun da cevapladığı gibi; "herkes orada neler olduğunu merak etmiyor mu zaten?"

    evet oldukça sınırlı bir alanda bütün bölüm boyunca sadece 2 kişinin diyalglarını izlesek de beni acayip yakaladı bu dizi, ilk 5 bölümü izlemek bile yetti. diziyi çekerken 2. sezonun yayınlanıp yayınlanmayacağının belli olmadığını okumuştum ama 2. sezon çoktan başlamış olması da güzel bir haber.

    dizimizin esas adamı paul, seanslarında yaptığı analizlerle hayranlık uyandıran bir süperterapist ile giderek saçmalayan özel hayatı nedeniyle sıradan bir kaybeden arasında gidiş gelişleri olan bir kahraman

    erotik aktarımıyla paul'e zor anlar yaşatan 30larındaki güzel histeriğimiz laura, intihara meyilli ergen sophie (favorim diyebilirim), narsistik ve sınırları zorlayan pilot alex ve sarsılmış bir evliliğe sahip çiftimiz jack ve amy ile de oldukça geniş bir yelpaze hazırlamış senaristler bize. bu birbirinden farklı yaş, cinsiyet ve sorunlara sahip karakterler sayesinde, insana dair bir çok konuya öyle güzel basıyorlar ki yazarlar, paul'le beraber biz de hayatımızı gözden geçirmek zorunda kalıyoruz. bu gözden geçirmeler sırasında paul'e yardımcı olan gina ise, paul'ün seanslar sırasındaki tanrılığını elinden alarak bize farklı bir tatmin yaşatıyor.

    bütün karakterleri, senaryosu ve hepsinden önce konseptiyle çok şahane bir dizi olan in treatment'ın başka dizilerin akıbetine uğramadan uzun yıllar sürmesini dileyip, herkese bu diziyi yasal yollardan edinmelerini* tavsiye ederek yeni bölümü izlemeye koyuluyorum ben de.
hesabın var mı? giriş yap