• cumhuriyeti kuran kadrolarin gokten zembille inmedigini osmanlinin degisim sancilari icindeki 19 yuzyilindaki kurumlardan yetistigini anlatir.
  • "vie en pensée politique turque" dersinde yardımcı kitap olarak okutulan ilber ortayli kitabı. osmanlının son yüzyılında yaşanan siyasi, toplumsal, kültürel değişiklikleri anlatır.
  • sohbetlerini ilgiyle dinlediğim ilber ortaylının 100 sayfasına dayanabildiğim kitabı. zaten önsözünde tarih ögrencileri için ilgi çekici olabilir diyor. o kadar ayrıntı var ki içinde boguldum.
  • kitapta balkanlardaki gelişmeler de derli toplu anlatılmıs, tanzimat dönemi güzel işlenmiş, ancak mesrutiyet dönemine, olusum sürecine pek dokunulmamıştır.

    ve tanzimat burokratları melek gibi gösterilmiştir.
  • tanzimat bürokratlarına yaklaşımıyla oral sanderle çatışır bu kitap, burdaki inançlı, osmanlıyı kurtarma amacı güden kişiler oral sander'de işbirlikçi ve hain olarak anlatılır.

    bunun yanında aü sbf uluslarası ilişkiler 2. sınıf öğrencilerinin birinci dönem osmanlı diploması tarihi dersinde çağrı erhan tarafından zorunlu okuma dahilindedir.

    bir de bir grup insan vardır ki kitabın yazılarını küçük bularak, paragraf sayısını az bularak psikolojik yerme içine girer kitabı. akademisyen olup kitap yazacaklar, onlar için özel bir basım yapmak, 18 punto kullanıp sayfalara resimler yerleştirmek vaatleriyle ellerine elma şekeri tutuşturulmuş çocuk gibi gönülleri almaktadır.*
  • öncelikle okuması gercekten cok zor bir kitap. ama osmanlı modernleşmesi (özellikle tanzimat) hakkında gerçekten birşeyler öğrenmek istiyorsanız (biraz taraflı olsa da -pozitif anlamda-) başvurabileceğiniz önemli kaynaklardan biridir.
    ilber hoca (cok samimiyiz kendisiyle eheh) bu kitabında modernleşme hareketlerine ve tanzimat aydınlarının girişimlerine ragmen neden osmanlı'da rusyadaki gibi bir modernleşmenin gerçekteşemediğini kitabın birçok yerinde rusya ve car petro ile kıyaslamalar da yaparak oldukca objektif bir şekilde anlatmıştır.

    kitaptan ipucu niteliğinde birkaç alıntı :

    " modern çağın toplumları artık tarihi yaşamayıp , yapıyorlardı. tanzimat aydınları da tutucu yöneticisinden muhalif yazarına kadar çağdaş dünyada varolmak için değişmek ve olaylara yön vermek gerektiğini anlamıştı" (s. 264)

    "19. yüzyıl dünyasının gerektirdiği siyasi ve idari yapıyı kurmak için çabalayan reformcular , çağlarına uygun olmayan bir iktisadi altyapıyı devralmışlardı. bir başka deyişle , dünya görüşleri , uygarlık anlayışları ve devlet gelenekleri arasındaki çelişkili yol , iktisadi engelleri aşamıyordu. geciken osmanlı modernleşmesinin çıkmazı buydu." (s. 227)
  • icerigini cok irdelemeden not duseyim. 83 senesinden beri yayinda olan bir kitabin bu kadar cok yazim hatasi olmasi insani sasirtiyor.

    2005 baskisinda dahi, ilk 10 sayfa icinde literacy yerine literaty yazilmasi, chaucer yerine chauser yazilmasi dizgicinin mi, yazarin mi kabahati bilemiyorum. lakin farkli baskilarini karsilastirabilseydim tahmin ediyorum ilber ortayli'nin hatasi olduguna kanaat getirirdim saniyorum. oyle bir hava birakti bende.
  • ilber ortaylı'nın 19. yy osmanlı modernleşmesini ve osmanlı'da merkezi yönetime geçişi anlatan hoş bir kitabı.

    kitapta osmanlı modernleşmesi, rusya'da büyük petro*'nun başlatmış olduğu hamlelerle üstü kapalı bir şekilde kıyaslanarak anlatılır. kıyaslamadan anladığımız osmanlı yönetici sınıfından rusya'nın örnek alınması da olabilir. örneğin yeniçeri ocağının kaldırılması - petro'nun strelitz'leri yok etmesi, devlet yönetiminde merkezileşme, ordunun modernleşmesi vs. gibi. ( bu arada o derece ki, strelitz'lerin yerine rusya'da kurulan noviy stroy da, ıı. mahmud'un kurmuş olduğu nizam - ı cedid ordusu da yeni düzen anlamına gelmektedir. )

    bu durumda tabi ki bu modernleşme hamleleri direkt olarak hanedan tarafından değil de dönemin sadrazamları ve yönetici elit tarafından başlatılıp, sürdürüldüğü için ortaylı tarafından tanzimat dönemi bab-ı ali bürokratları daha önce de belirtildiği gibi melek formuna yakın olarak tasvir edilmiştir. kısıtlı imkanlar arasında ülkeleri için çalışan fedakar devlet adamları, dört dil bilen yetkin yöneticiler vs. gibi.

    bu devlet adamlarının yönetimde köklü hamleler başlatıkları doğru olmakla beraber, nedense bab-ı ali bürokratları tarafından topyekün bir sanayileşme ve modern tarım sürecine geçişin ( daha doğrusu tarım sisteminin iyileştirilmesi ) yollarının aranmaması kitapta pek de eleştirilmemiştir. sanayileşme konusunda sanayi devrimi döneminde ingiltere'de yaşanan sancılı sürecin osmanlı toplumunda da görülmesinden korkulması gibi ilginç bir neden sunulmakta, tarımda ise iltizam sisteminin ve feodal yerellerin aşılamamasından dem vurulmaktadır.

    imparatorluk tebası ve genelde anadolu insanı ( dolayısıyla imparatorluk ) bu gibi nedenlerle refaha kavuşamazken, söz konusu sancılı süreçleri atlatan emperyal devletler en uzun yüzyılın bitişini takiben topu tüfeği ile osmanlı topraklarına dört bir yandan girmiş, fakir halk sanayileşmenin getirebileceği yıkımın bin beterini yemen'de, hicaz'da, sarıkamış'ta, çanakkale'de ve de anadolu'nun her yerinde kanıyla canıyla ikame etmiştir.

    yine de mahalli idareler kısmı baysa da bunun dışında ilber ortaylı'nın sohbet eder gibi, dolu dolu anlatım tarzıyla dikkat çeken bir kitaptır.

    bab-ı ali bürokratları fazlaca kayırılsa da dönemi anlamak için iyi bir kaynaktır vesselam.
hesabın var mı? giriş yap