• almancadaki deyim icin
    (bkz: im laufe der zeit)
  • bir çeşit buddy-moviedir. terrence hill ile bud spencer filan gibi rudiger vogler ile hans zischler bir araya gelir, dere tepe düz dolanırlar. filmin ibneliğe meyleden kimi noktalarını sanki wenders farketmemiş gibidir. tüm film boyunca hiçbir şey olmaz. olanların da bir manası olmaz. ama işte bir çeşit gezgin olma ihtiyacı, heimatlosluk, efendime söyliyeyim hafif bir nostalji (makinistlik bağlamında, eski köy sinemaları kapanıyor hikayesinde) gibi kavramlar arasında kastedilenin üzerinde okumalar yaparak, bir dönem (savaş sonrası dönemi) alman insanının belli bir çeşidi hakkında çok güzel fikir edinebiliyoruz.
  • ömrümde izlediğim en güzel yol filmi diyebilirim.
    özetle: karavanıyla kasaba kasaba dolaşıp sinema makinelerini tamir eden makina ustası bruno ile, karısını terketmiş ve intiharın eşiğine gelmiş pediatrist robertin yollarının kesişmesiyle başlar film. yakındaki herhangi bir kasabada inmek üzere brunonun karavanına binen robertle bruno arasında mesafeli, soğuk ama dostça bir ilişki kurulur ve robert de brunonun peşinde amaçsızca kasabaları dolaşmaya başlar.kimi kasabada eski filmleri özlemle anan bir sessiz film müzisyeniyle karşılaşırlar,kimi kasabada bir lunaparkla.ikilinin zaman zaman ayrılıp birleşen yolları, ve neredeyse amaçsızca yolculukları onları kendi çocukluklarına doğru götürmeye başlar.
  • gençlik için münasip değil. yol uzun, hıza aykırı, kontrol sende. hiçbir şeyin olmadığı, o hiçbir şeyin yine de the go-getter, starter for 10, dandelion, igby goes down gibi benzerlerinin yanında danton'un çaydanlığı gibi, inci gibi durduğu bir film. (gençlik deyince; film olarak lucas, kitap olarak la conspiration, alkol hep bira.)
  • yolu akıl oynatıcı yapan, yolda karşılaştıklarınla yollarının ayrılacağını bilmek. play'e basıyorsun ve basıp gidiyorsun. film bitince sigara yakınız. yakında yine kaçarız.
  • 1976'nın chicago film festivali'nde 'en iyi film' seçilmiş yapıttır.

    6. uluslararası istanbul sinema günleri'nde 'zamanın akışında' adıyla gösterilmişti.
  • cannes film festivali'nde fipresci ödülü kazanan yapım. izleyince wim wenders'in dehasına hayran kalıyorsunuz.

    not olarak, filmde kullanılan kamyonun önündeki beyaz şişko şey, michelin oyuncağı, namı diğer bibendum'dur. aynısından bende olduğu için direkt tanıdım kendisini.
  • baştan sona almanya kokan yol filmi.

    abd'de piyasaya sürülen adının türkçe çevirisi "yolun kralları", genel olarak özgün adının tam karşılığı ise "zamanın akışında"dır.

    ( im lauf der zeit - 1976 / wim wenders )
  • sinemada hoparlör tamir ederken çocukları oyalamak için yaptıkları komiklikler ile hafızama kazınan tatlış yol filmi.
  • ana kıvrımlar söylenmiş; nostalji, "yuva". köşelerinden dolanıldığında şunu da gösterir bize bu muazzam film: dünün "heimat" anlatılarında gördüğümüz o kırsala endemik cemaat ruhunun nasıl da tuzla buz olduğunu! wenders, insandan arınık (terk edilmiş) ölü kasabaları sanki az önce bahsini ettiğim alt-türün bir yapısökümü gibi işaretler. filmin en dikkat çekici mesajlarından biridir.
hesabın var mı? giriş yap