• çanakkale savaşında şehit olup, elimize günlüğü ulaşan tek kişi. yazıklar olsun bize ki tarihimizi hiç bilmiyoruz.

    seyit ahmet sılay'ın elde ettiği günlük şu anda çevirilmiş olarak bulunabiliyor. sılay'a göre yaşasaymış türkiye'nin değil dünyanın en iyi yazarı olacak derecede tasvirleri varmış. hatta akademisyenler de aynı fikirdeymiş.

    üzüm, ekmek, hoşaf, yok, yok.. diye giden yemek listesinin aslında yanlış olduğunu gösteren belge niteliğinde bir günlük. düşünün devlet bize yıllarca neler öğretti, şimdi ne olduğu ortaya çıkıyor. kim bilir daha ne safsataları yutturuyorlar. gerçekten tarihimiz hakkınde hiç bir bilgimiz yok. bunlar öğretilmediği içinde buna bağlı bir kültürümüz yok! altında tarih yatan topraktan çıkan her metali hurda diye satıyoruz. ecdadımızın kemikleri üstüne tesis yapıp, şehit mezarlığı diye kurşun sıkılmamış yeri gösteriyoruz.

    https://www.youtube.com/watch?v=96dhy68ihue
  • çanakkale savaşında şehit olana dek tuttuğu günlükte aynen şu yürek yakan cümleleri yer almaktadır.

    saat 07:00 : geceden beri düşman taaruz ediyor. şimdi gidiyoruz.

    allah hayır eylesin.

    saat 11:00 : muharebeye girdik. milyonlarca top ve tüfek patlamaları. şimdi birinci onbaşım yaralandı.

    allahaısmarladık...
  • çanakkale savaşında şehit olmuş teğmen. günlüğündeki bir bölümü ne zaman okusam kalbimi yaralar. mekanı cennet olsun.

    öğleden sonra saat 14.20'de etüv°'e gitmek üzere bulunduğumuz mahalden çıktık. vadiye paralel giden yamaca çıktığımız zaman solda yeni birkaç mezar nazar-ı dikkatimizi çekti. ilerledim baktım bunların çoğunun üzerinde hiç bir işaret yoktu bazılarında birer ağaç dalı, iki üç tanesinde kırık tahtalar vardı. okudum, bunlarda muharebede şehit düşen fedakar subayların isimleri yazılıydı. "ve şimdi, doğrusu kalben sarsılmış bir haldeyim kendisi kim bilir nasıl bir naz-u niyaz içinde büyümüş, ne azim bir anne babanın şefkat ve merhametiyle beslenmiş bu vücutlar şimdi nerede yatıyor." şimdi düşünüyorum, şehit olursam ben de mi böyle solgun yapraklı bir kaç kel ağacın dibine gömülüp terk edileceğim. fakat bu ne kadar merhametsiz, ne kadar feciydi.

    ibrahim naci
    melek hanım çiftliği
    15 haziran 1915

    etüv, belirli sıcaklıklarda mikrop üretme, sterilize etmekte, ısıtma, pişirme, veya kurutma amaçlı kullanılan laboratuvar fırınıdır.

    ayrıca günlüğü 'allahaısmarladık' adıyla kitap haline getirilmiş ve basılmıştır.
  • sözlükte hiç ilgi çekmemiş aslında ne kadar mühim bir kişi ve ne kadar mühim bir belge bırakmış bize kesinlikle bıraktığı günlüğü okumalı ve dersler çıkarmalıyız daha o yaşlarda ne kadar aydın bir insanmış allah gani gani rahmet eylesin
  • binlerce baskısı ve çevirisi yapılan günlüğü avusturalya'da ders kitapı olarak okutulan kahraman türk subayı. bugün sıradan bir türk vatandaşını bırak okumuş yazmış diplomalı çoğu türk kendisinin isminden bihaberdir. ruhun şad mekanın cennet olsun şanlı subayım.
hesabın var mı? giriş yap