i am a fugitive from a chain gang

• 1932 yapımı mervyn leroy filmi.
• (bkz: ben hawkins)
• (bkz: i steal)
• masum bir insanın nasıl suçlu olabileceğini anlatan bir mervyn leroy filmi. paul muni'nin canlandırdığı karakter biraz da jean valjean'ı andırmıyor değil. her daim taze kalan bir konusu var filmin, bu yüzden olsa gerek filmin sonuda yumruk yemiş gibi oluyor insan.
• bu filmle dönemin en sağlam toplum eleştirisini yapabilmiş yönetmen mervyn leroy'u mal akademi bile takdir etmiş, film 3 dalda oscar almıştır.
• eleştirmenlerce hapishane kaçış filmlerinin atası olarak kabul edilen
  kilometre taşı bir başyapıt
  çok iddialı olacak ama şimdiye kadar bu filmin üstüne çekilmiş
  hapishane filmi izlemediniz 10 üzerinden 10
  
  ı am a fugitive from a chain gang (ben bir pranga kaçağıyım), dönemin çok ilerisinde adalet sistemine defalarca gönderme yapılan sahneleri ile firar ve hapishane filmlerinin atası konumundadır. ahlaki olarak da doğru yerde tavır alan film, izleyicinin bildiği kavramlar üzerinde tekrar düşünmesine sebep olacak kadar güçlü bir başyapıt niteliğindedir
  dünya savaşı gazisi james allen’ın yanlış zamanda yanlış yerde olmasından dolayı hayatının altüst olmasını anlatır. james uydurma bir suç yüzünden prangaya vurulup uzak güney eyaletlerinde ağır işçiliğe mahkûm edilir. ardından, merhametsiz bir suçluya dönüşen masum bir adamın canlı bir portresini sunar.
  
  adam dürüst bir hayat sürmek için kaçar, ihanete uğrar, yeniden kaçar ve yakalanmış bir kaçak olarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılır. masum bir insanın hayat ve insanlar yüzünden nasıl kötü birine dönüşeceğini etkileyici bir şekilde gösteren; çarpık adalet sistemine de müthiş bir eleştiri getiren, kaçış sahneleriyle ve finaliyle unutulmaz mertebesine kolaylıklla erişebilen bir başyapıt.
  
  sinemaseverlerce az bilinen kült film. ceza, hapis, suç, otorite gibi kavramları epey sorgulamış başrolünü paul muni'nin oynadığı başarılı bir yapımdır. tekrardan anlatmak gerekirse gerçek bir mahkumun anılarından ilham almaktaymış, prangaya bağlı ağır işçi-mahkumlar ve eyaletlere göre değişen amerikan hukuk sistemi hakikaten fenadır.amerika’nın güney bölgesinde bulunan hapishanelerin kötü koşullarını anlatılmaktadır. dönemin demir parmaklıklar arkasında neler olup bittiğini olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla yansıtan film siyah beyaz çekilmiştir. bu filmi izleyen her insan filmin kalitesinden etkilenmiştir. ancak ülkemizde adı pek bilinmemekte, sinemaseverler arasında gizli kalmış filmler arasında yerini almaktadır. hapishane\kaçış filmlerinin atası niteliğindeki bu film başarılı oyunculuklarar ve kaliteli hikâye sayesinde sizleri de etkisi altına alacaktır bir kaç kez izlediğim ve her defasında aynı heyacanı yaşadığım bu az bilinen başyapıtı izlemeyen sinemasever dostlarıma şiddetle öneririm
• neredeyse 90 yaşında olmasına rağmen, bugün bile izlendiğinde hiçbir şekilde demode durmayan, 1932 senesinde su altı çekimi yapacak kadar muhteşem bir sinema diline sahip harika bir film. cesur bir sistem eleştirisi ve bir karakterin ağır şartlar altında var olma çabası üzerine müthiş bir hikaye gerçekten.
  
  hapishaneden kaçış temalı filmlerin de bir çeşit atası sayılabilecek bu film, görece az bilinen başyapıt filmlerden birisi. kuşkusuz 2020 yılında kalkıp 1930'ların filmleri izlemek herkes için kolay bir durum değil. ancak bu filmin ilginç bir havası var ve en başta da söylediğim üzere hiçbir şekilde bize çok eski bir film izliyormuş izlenimine sokmuyor. çünkü anlatılan hikaye hiçbir şekilde eski değil ve günümüz kafasıyla bile izlerken sizi yakalayabiliyor. muhakkak tavsiye ederim.
  9/10
• 1991 yılında national film registry bünyesine de eklenen, 1932 tarihli bir başyapıt.
  
  --- spoiler ---
  
  1932 yılında su altı çekimi...
  
  --- spoiler ---
  
  10/8.
  en iyi 10 film noir'im arasına girdi bile.
  
  bir çırpıda aklıma gelen, konuları farklı ancak ortak noktaları realist bir drama şöleni olan ve izleyenini pişman etmeyecek birkaç film noir;
  il tetto, le notti di cabiria, germany year zero, the treasure of the sierra madre, le trou, the killing, le feu follet, los olvidados.