• tdk tanımıyla "çubuk veya kamıştan yapılmış bağ ve bahçe kulübesi." anlamındaki sözcük yumuşak g ile yazılmakta olup "huğ" şeklindedir.
  • "çukurova'daki köy evleri genellikle sazlarla kamışlardan, bir de cilpirti dedikleri çalılardan kurulur, huğ denilen bu evler dikdörtgen biçiminde, uzunlaması en çok yirmi beş, otuz adım, enlemesi on adımla on beş adım arası olurdu. yan duvarları kamışsa, kamışlar, uzatılmış kalasların üstüne dikine dizilirdi, çitse, dikilmiş kazıkların arası ince çilpirti çubuklarıyla örülürdü. duvarın yüksekliği iki buçuk metreden fazla olamazdı. kamış çitlerin de, cilpirti çitlerinin de içi toprakla kalınca sıvanır, bu sıvaların üstü de hemite dağı yörelerinden getirilmiş mavi, sarı, yeşil, kırmızı topraklarla boyanır, süslenirdi. huğların üstü çoğunlukla sazlarla örtülürdü. yalnız çok zengin insanların evlerinin, o da çok seyrek duvarları taştan örülür, damları da çinkoyla, kiremitle örtülürdü." yaşar kemal, ince memed 3
  • bir örnek huğ evi.
  • (olay kozan'da geçmektedir.)
    "huğ denen kamıştan ve sazdan kulübelerde oturan hamam köyü halkı nöbetçinin verdiği haber üzerine hemen köyün önünde sipere girdiler ve köyün önüne dek gelen kamovarların üzerine bir yaylım ateşi açtılar. "

    hasan izzettin dinamo, kutsal isyan 5, 1981 may baskısı, s. 173
hesabın var mı? giriş yap