• 95 çıkışlı angra albümü;angra'nın andre matos'lu 2.albümleridir.
  • (bkz: filistin)(bkz: kudus)
    (bkz: kutsal topraklar)
  • insana nese pompalayan, bahar geldi bortu bocek diye bagirttiran angra sarkisi.
  • 1. crossing
    2. nothing to say
    3. silence & distance
    4. carolina iv
    5. holy land
    6. the shaman
    7. make believe
    8. z.i.t.o.
    9. deep blue
    10. lullaby for lucifer
  • bana medeniyetten uzak, neşe içinde yaşayan insanları olan bir adayı anımsatan şarkı, sözleri de şöyle:

    we were born in a golden age
    beyond the creed
    blown with the winds to meet
    the ones who creep
    and pray
    unshold feet traces on fresh sand
    a map unfold
    spreading out knowledge,
    magic and love
    and then

    ... ooh, and then,

    carried by wooden gods
    we leave toward the sky
    gushed out the holy blood
    from those who die
    to bless

    ooh, and dance...
    ooh, still dance...

    someone has sent
    somebody here
    to bring an age
    long disappeared

    holy land - throw your scars on me!
    my soul just tends to be
    your friend

    holy land - holy land around
    holy land - holy land is all...

    someone has sent
    somebody here
    to bring an age
    long disappeared

    holy land - show your signs to me!
    'cause i'm still here to see
    your face

    holy land - holy land around
    holy land - holy land is all...
    holy land, holy land...
  • ing. filistin
  • sözler bittikten sonra başlayan melodik kısmı daha da bir güzel olan angra parçası.
  • (bkz: hollanda)
  • power metale dozunda bir etnisite ve progresivite katildigi zaman ortaya cikabilecek eserlerin ulasabilecegi zirve konusunda standartlar koyabilen bir angra albumudur. her saniyesiyle dinleyene gaz, nese, huzunu gani gani pompalayabilen ve butun bunlari yaparken power metalin kliselerinden alabildigince uzak durmayi basarabilen mukkemmell bir çalismadir. kiko loureiro ve rafael bittencourt'un bu albumdeki gitar performanslari ise her zamanki gibi inanilmazdir.

    kanimca tek eksigi andre matos'un yer yer kedi gibi parcalari seslendirmesi ve kullanilan kotu klavye tonlaridir. 7 yasindayken babamin bana aldigi orgun bir benzeri ile calindigindan supheleniyorum. gunumuz gruplarinin kullandigi teknoloji ile bu albumdeki orkestral pasajlarin kazanabilecegi ses kalitesini ve bunlarin parcalara katacagi artilari hayal edilince insanin agzinin suyu akiyor resmen. ama yine de stratovarius'un episode'u, blind guardian'in imaginations from the other side'i ile beraber 90'larda power metalin standartlarini belirleyen en onemli albumlerden birisi oldugunu dusunuyorum holy land'in.

    ne yazik ki grup bu albumun seviyesine hiç bir zaman ulasamadi. ama temple of shadows ile -ki o da çok basarili bir albumdur- tipatip aynisi olmasa da benzer bir yola saptiklarini gormek gercekten sevindirici.
hesabın var mı? giriş yap