hodbin
-
-
(bkz: hobcin)
-
farsca kendini begenmis anlamindadir, siir icinde soyle kullanilir:
"...ve yalnayak karli yollara dusmus
yetim bir cocuk gibi bu yurek
mavi gozleri islak
kirmizi kucuk burnunu cekerek
senin bagrina sokulmak istiyor
ve yuzumu kizartmiyor benim
onun bu an oyle hodbin oyle zayif oyle sadece insan olusu..."
nazim hikmet -
sözlüğe girmeye niyet etmiştir kendileri, haydi hayırlısı.
-
üstad ahmet hamdi tanpınar'ın pek fazla kullandığı kelimelerden biri. öyle ki manasını bilmezseniz, cümleleri anlamakta bir yerden sonra güçlük çekersiniz.
-
sadece ve sadece türk edebiyatının belli bir döneminde kullanılmış olan bir kelime..çok isterim cümle içerisinde, normal bir kelimeymiş gibi kullanmayı
-
bunun bir de tersi vardır hakbin .
hodbin ; nereye baksa kendini gören anlamında,
hakbin ; nereye baksa hakkı gören anlamındadır. -
cumhuriyet dönemi yazarlarınca pek sevilen bir söz. bu kelimeye sabahattin ali, peyami safa, refik halid karay, kemal tahir gibi yazarların kitaplarında rastladım. aynı şekilde müptezel, mürekkep, bedbaht, menfi, tecessüs, itidal, istihza, istihzai, müstehzi, istidat, istibdat gibi kelimelerde o dönemlerde çok sevilmiş olmalı ki sıklıkla kullanılmış. ama benim ilgimi en çok tecessüs, hodbin ve müptezel'in sık kullanımları çekti. tabi ki belirlediğim bu kelimeler bir okuyucu olarak yaptığım naçizane bir tespittir, öyle olmayabilir de. garanti veremem.
-
elif şafak'ın kullanmayı pek sevdiği kelime.
med cezir'in kapağını açtım, kitabın başlarında bu kelimeyi gördüm, irkildim, bu ne lan dedim, kitabı kapattım ve rafa kaldırdım, bir daha da açmadım. hobbit olsa daha iyiymiş. -
said nursi'nin kullanmayı pek sevdiği kelime. .
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap