*

  • tiroid (guatr) bezi içersinde yer alan genelde 4 adet küçük parca şeklinde bulunan paratiroidbezinin aşırı salgı yapması durumudur.primer ya da birincil sebepler genellikle adenom denilen iyi huylu ancak hormonsalgılayan yapılardan kaynaklanır.sekonder ya da ikincil sebep cogunlukla kronik bobrek hastalıgına bağlı fosfor birikimidir.
  • etyoloji: en sık soliter paratiroid adenomudur. hastaların %80'ninde tek bez tutulumu*, %20'sinde birden fazla bez tutulumu vardır. men ı ve men ııa ile birlikte olabilir.

    klinik: en sık görülen bulgu asemptomatik hiperkalsemidir. toplumda hiperkalseminin en sık nedenidir. yakın hafıza kaybı, kas güçsüzlüğü, eklemlerde ca-pirofosfat birikmesine bağlı yalancı gut, bulantı, kusma, kabızlık, poliüri, renal kolik, pankreatit ve ülser bu hastalarda sık görülen bulgulardır.yumuşak doku kalsifikasyonları, myopati sıktır, dtr azalmış, ağrı ve vibrasyon kaybı, artrit, konjüktivit. bant keratopati, diğer bulgulardır.

    en özgün grafi bulgusu subperiostal kemik resorbsiyonudur. en iyi falanksların radial tarafında görülür, (osteitis fibroza sistikanın görünümü). kemik kistleri* ve kafa kemiklerinde ekilmiş tuz biber manzarası görülebilir. osteopeni en sık görülen kemik bulgusudur. eklemlerde dejenerasyon ve periost kalınlaşması olabilir ancak korteks kalınlaşmaz. ekg’de qt kısalması saptanır.

    laboratuvar: iyonize kalsiyum yüksek, fosfor düşük, parathormon yüksektir. hastalarda ca x p armıştır. hiperkloremik metabolik asidoz olur. serum alkalen fosfataz, idrarda camp ve hidroksiprolin seviyeleri artmıştır. bunlar kemik turnoverinin arttığını gösterir.

    paratiroid sintigrafisi, primer hipertiroidide paratiroid adenomunu ve hiperfonksiyone bezi göstermede en etkili yöntemdir.

    tedavi: kesin tedavisi boyun eksplerasyonu ve cerrahisidir.
  • primer hiperparatiroidinin sık rastlanılan kemik, böbrek, gastrointestinal veya nöromusküler semptom ve bulgularının olmaması asemptomatik hiperparatiroidi olarak tanımlanabilir. asemptomatik hiperparatiroidili hastalarda cerrahiye gidilmeden takip edilebilir. ancak bazı durumlarda asemptomatik olsa dahi cerrahi yapmamız gereken hastalar olabilmektedir, bunlar:

    • belirgin hiperkalsemi (normalin 1 mg/dl üzerinde olması)
    • hayatı tehdit eden hiperkalsemi atağı
    • direkt abdominal grafide böbrek taşları
    • belirgin hiperkalsüri (>400 mg/gün)
    • kreatinin klirensinde >%30 azalma
    • kemik minaral dansitesinin azalması (lomber vertebra, kalça veya distal radiusta)
    • yakın takibin yapılamayacak olması
    • <50 yaş hastalar
  • idrarda camp atılır. kanda klor artar çünkü idrardan bikarbonatı atıp yerine klor emer. eğer bir hastanın klor/ fosfat oranı 33'ten büyükse bu adam hiperparatiroididir.

    tersiyer hiperparatiroidi demek tedavi edilmiş sekonder hiperparatiroidizm'den en az 1 yıl sonra plazma kalsiyum ve fosfor düzeyinden bağımsız olarak, paratiroid hormonu salgılayan yani otonomi kazanmış paratiroid adenomuna denir.

    edit: tersiyer hiperparatiroidi'nin tanımını ekledim.
  • şiddetli formlarında anatomik olarak kemik yapıları bozulabilir, buna osteitis fibroza kistika (bkz: von recklinghausen hastalığı) diyoruz. sebep osteoblastların hiperparotiroidizmi algılayıp osteoklastları fazlaca aktive etmesidir. vücuttaki tüm kemikler bundan etkilenirler.
  • 2 aydır çektiğim rahatsızlık. tüm kemiklerim ve kaslarım ağrımasına ve testlerde parathormon, kalsiyum yüksek çıkmasına rağmen görüntüleme tekniklerinin hiç birinde görüntülenememiştir. böyle illet bir şeydir. bulunsun da ameliyat olayım diye insana dua ettirir.
  • normal sağlıklı bir insanın kanında paratiroit hormonu değeri artmışsa sebep %90 paratiroit adenomu dediğimiz iyi huylu bir tümördür ,tedavisi cerrahidir.
    eğer hastanede yatan bir hastada artmışsa ise büyük olasılıkla sebep bir kanserdir,adenom da olabilir .

    aslında sık görülür, 1000 kişiden 1 inde.
    bazen ailesel geçer(men dedigimiz ailesel mutasyonlar)
    çok çok nadir paratiroit karsinomu sebepli olabilir. (kötü huylu,kanser)

    kan değerlerinde ne görürüz peki:
    paratiroit hormonu artmış, kalsiyum artmış,fosfor azalmıştır.
    çoğu zaman tesadüfi ,sadece kanda ufak bir kalsiyum yüksekliği ile saptanir,bazen de kalsiyum artmasina bağlı bulgular görülür:
    bulanti,kusma,güçsüzlük,tansiyon,kemik kırıkları, karin ağrısı, kabızlık, sık idrara çıkma, böbrek taşı..

    tanıyı kesinleştirmek için ultrason çekeriz,bazen sintigrafi hatta bt...

    tedavisi genel cerrahlar tarafından o adeonum alınmasıdır.
  • radyografide subperiostal kemik rezorpsiyonu tipik
  • bendeki belirtileri bir anda 20 kilo alma, depresyon, durduk yere yüzüstü yere düşerek defalarca pantolon yırtma (hacıyatmaz gibi düşüyordum), merdiven inerken bacaklarımın titremesi, böbrek ağrıları, halsizlik, kemik ağrıları, el ve ayaklarda yanma hissi şeklinde oldu.
    tedavi süreci benim için çok zordu. ameliyat sonrası geçici felç geçirdim, kalp atakları yaşadım, düzenli ilaçlar kullandım ve hâlâ kullanıyorum. ailemde sadece bende görüldüğü için çok zor teşhis edildi, değerlerim o kadar yüksekti ki özel merkezlerde defalarca teste girdim. test süreci teşhis sürecinin en kötü kısmı. türkiye’de yaşayan her insanın kanındaki kalsiyuma ve parathormona baktırması gerekmekte. zira bu hastalığın maalesef bilinmeme ve tedavi edilmediği durumlarda hayat kalitenizi inanılmaz derecede düşürme riski var.
  • bunu yaşayan kişilerde ortak noktalar arıyorum, nette çok kaynak yok. limitler, belirtiler flu. birbirine karışmaya müsait. doktorlar da sınırlı zaman ve çok ihtimal karşısında bir yere kadar konuşabiliyorlar.

    her gün x-ray'den geçmek belki, bir yerde gördüm düşük yoğunluklu radyasyona maruz kalmak diye. gerçi hangi durumda ne sürede bu teşhis konur ondan da emin değilim.

    kalsiyum yüksek 10,4, fosfor düşük 2,35, sonra bir hafta sonra pth yüksek 93 benim. iki ay sonra tekrar bakılacak. ben şimdi bu durumdayım ve kontrolde mi tutmaya çalışacağız, yoksa bu durumda olup olmadığım iki ay sonra mı belli olacak çıkan sonuçlara göre?

    bir ortak nokta da, aşırı yoğun yıpratıcı ve yorucu bir dönem.
hesabın var mı? giriş yap