*

  • herkesin x kadar yüzü olsa herkes işine geleni görse , onunla muhattap olsa.
  • (bkz: dost)
  • baris bicakci'nin yazdigi ankarali bir kitap.
  • her geçen gün daha da miş gibi olan, oldurulan, oldurtulan hayatların, hayatın kaçınılamaz fringe deficiti.en gerçek gibi görünen çiçeklerin ne yazık ki içinde toprak, su ve güneş olmayan yerlerden satın alındığı dünyaların insanlarına has davranış kalıbına işaret eder.*
  • herkesin çokça yalaka olması durumu.bu dostlar bitakım dostlarına,diğer bitakım dostları hakkında kimbilir neler yumurtlamaktadırlar...işin en komik taraflarından biri de herkesin her şeyin farkında olması ama bu oyunu oynamaya devam etmesidir.zira bi tanesi diildir ki yalaka olan,hepsidir zaten.
  • herkesin herkese mavi boncuk dağıtması * *
  • "tuhaf bir oyun oynuyor sanki insanlar. birnin öyküsü sürüp giderken, bir hayat devam ederken, yanından geçen, oralarda bir yerlerde gezen bir başkasına, "öteki" hayatlara ilişiyor gözümüz gönlümüz. en derin, en gizli, hem de en sıradan öyküler bunlar. öyküler örüldükçe sesler, görüntüler, hareketler, insanlık halleri çoğalıyor. hiçbir ses, hiçbir görüntü bir diğerini örtmeden, boğmadan , birbirine ilişmeden...birbirine destek de olmadan". (bkz: barış bıçakçı)nın romanının arka kapağında böyle yazar.
  • barış bıçakçı'nın ilk romanı. bir ilk romandan beklenmeyecek kadar sürükleyici ve yaratıcı. romanın öznesi sürekli değişiyor, bir kişiden, ona bir şekilde "dokunan" diğer bir kişiye geçiyor. aynı tekniği virginia woolf da mrs. dalloway'de kısmen kullanır.
  • sadece ismi bile tek dizelik bir şiir olan roman.
hesabın var mı? giriş yap