• "her şey yerli yerinde; bir dolap uzaklarda/ azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan" dizelerinin yerli yerinde oluşunu severim bu şiirde. tanpınar'ın yahya kemal olmayışıdır.
  • bu siir bildigim kadariyla tanpinar'in ilk siiridir.

    edit: bir de bana sor'un gönderdiği mesaja göre, ilk şiiri "musul akşamları" imiş. düzeltir özür dileriz.
  • "rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner" cümlesiyle tanpınarın bütün ömrünü işgal etmiş olan arayışı özetleyen şiir. özellikle beş şehirde yoğun olarak görülen bu arayış üstadı eşyalara sinmiş tarihi, orada daha önce yaşamış insanların hülyalarını, acılarını, umutlarını, her yönüyle hayatlarını anlamaya, keşfetmeye uğraşmaya yöneltmiştir. bu anlayışla yapılmış betimlemelere eserlerinde sıkça rastlamak mümkündür. zamanı yekpare, geniş bir an olarak gören tanpınar bu genişliğin bir noktasında dikilip etrafına bakar, ve ufka kadar görebildiği her şeyi bir bütün içinde anlamaya ve anlatmaya çalışır.
  • radiohead tarafından everything in its right place şekliyle ingilizcesi okunmuştur.
  • tanpınar poetikasında önemli bir yer tutan bütün şekil, zaman ve nesnenin birbirine karıştığı rüya atmosferinin tasvirinin hemen sonrasının şiiridir her şey yerli yerinde. rüya halinde karışan şekil, zaman ve nesne rüya halinin bitimiyle yerini gerçek dünyanın yerli yerindeliğine bırakır. işte bunun şiiridir her şey yerli yerinde. tabii bu şiiri ve bu şiir hakkındaki söylediklerimi daha da anlamlı kılan yine bir başka tanpınar şiiridir: (bkz: karişan saatler içinde)
  • lise edebi metinler 1dersinde işlenen bir şiirdi zamanımda, bu şiir yüzünden edebiyat öğretmeni* ile tartışmıştık, şiir hakkında kendi yorumlarını yaptıktan sonra ona şiiri anlayamadığını belki de bu şiiri anlamak için yüzyıllık anneanneevi antika sayılacak saat, ayna, kilim ve halılar radyo, ve bilumum mutfak eşyası ve bu eşyalar/ın/la bir bütün olarak hala o eve gittiğinde kardeşine kuzenine ya da herkimse yanındakine anlatabilecek kadar hatıran olması gerekliydi. hatta evle birlikte komşular da gerekli belki de. doktor edebiyat hocası olmak bile bazı şiirleri tam olarak anlamaya yetmiyor. az önce l'heure d'ete filmini seyrettim, işte bu şiir birden bire aklıma geliverdi. (bkz: gözlerim dolu dolu oluyor bilinmezlie)
  • hem incitici hem kollayıcı gerçek. baksana yerini yadırgamak bile yerli yerinde. sapasağlam. maşallahı var.
  • sadece son beş mısrası üstüne bile filmler çekilebilecek, hikayeler yazılabilecek etkileyicilikte şiir.

    "rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner.

    her şey yerli yerinde; bir dolap uzaklarda
    azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan,
    bir şeyler hatırlıyor belki maceramızdan
    kuru güz yaprakları uçuşuyor rüzgarda."
  • adını, turgut uyar'ın işten değil aşk şiirindeki bir mısrasından aldığını sandığım*mis gibi bir bloğun başlığı: tık
  • saatleri ayarlama enstitüsü'nün beşinci bölümünün "ydi" artısı ile son cümlesi.
hesabın var mı? giriş yap