• (bkz: lorelei)
  • kendine has dillere destan bir içe dönüklüğü olan,düş ile akıl arasındaki gerilimden doğan yapıtlarıyla aydınlanma ilkelerine bağlı kalan,alayı ve iğnelemeyi çok iyi kullanan alman yazar.
  • ölüm döşeginde "tabii ki tanrı beni affedecektir, bu onun işi." demiş.
  • "kitaplarin yakildigi bir yerde, sonunda insanlar da yakilacaktir" diye buyurmu$, holokost'ta bu kehaneti gercekle$mi$ alman-yahudi ozan.
  • okuma yazmasi olmayan crescentia adli bir fransiz hanimkizimizla evlenmis, ama kizin adini fazla egzotik buldugu icin mathilde olarak degistirtmis alman sair.. okuma yazmasi olmayan esi, heine'in ne kadar onemli bir sanatci oldugundan bihaberdi ve sairin degerini arkadaslarina soruyordu.. mathilde, dumas'in eserlerini okumak istediginden, yine heine tarafindan okuma-yazma ogretilmisti bu hanimkizimiza.. kocasinin siirleri icin degil de dumas eserleri icin okuma-yazma ogrenmek istemesi aile faciasina yol acmamissa eger, delikanli adam degilmis derim heine icin..
  • dokuma iscileriyle ilgili siirinin (#3408335) tam metni için
    (bkz: die schlesischen weber)
  • olum
    soguk bir geceden baska bir sey degildir
    yasam ise
    sicak ve bunaltici bir gun

    ..dizelerinin sahibidir.
  • seyahat tabloları şeklinde türkçeye pertev naili boratav tarafından çevrilen yazılarından anlıyoruz ki o zamanlar la fenice hala dimdik bütün süsleriyle ayaktaydı.. hamburg komedi tiyatrosunda paganini sonu gelmeyen reveranslarını yapıyordu.heine'nin dostlarıyla hukuk çalıştığı günlerdi rüyalarında la falcidiayı opera biçiminde görüyor kanun metinlerini gürül gürül okuyan yaratıcılığıyla uyuyordu
  • ölmeden önce mirasını karısına bırakmasını, karısının tekrar evlenmesine şartlamış neden olarak da kendisi için en azından bir adamın üzüleceğini söylemiştir.
hesabın var mı? giriş yap