• uykusuzluğa sebebiyet verir. günün 13 saatini iş ve yol olarak harcayan bir insan olarak yaşamak için uykuya minimum süre ayıran biri haline getirdi bu his beni.
  • olur öyle arada deyip geçemeyeceğiniz duygu...radikal kararlar alma gücünü bulma zamanının geldiğine işaret eder.
  • bazı dönemlerde diğerlerinin hayatlarını uzaktan fazlaca izlemek suretiyle, davulun sesi misali hoş gelmesi sonucu kendi yaşamını sorgulamaktan ileri gelebilen bir histir. eksik hissettiğiniz şeyi tamamlamaya çalışmak yerine; belki de yorgunluktan, oturup onun gelmesini beklerken başlar bu sorgulamalar (en azından bende öyle oluyor). velhasıl sorgulamak güzeldir, hoştur, lazımdır da bilmek gerekir ki o hayat sizi bir yerde mutlaka yakalar ve üzerine ne kadar düşündüğünüz onun umrunda olmaz.
  • uyumakla geçen depresif günlerden sonra mevsimin,yazın bittiğinin salak bir yağmurla anlaşılmasıdır.
  • uyuduğumuz vakitlerin boşa gittiğini düşündüğümüzde içimizde peyda olan his. değişimleri sindirememe hali de olabilir. misal tv izlerken bizi psikopata çeviren acaba şuan kaç kişi dışarda deli gibi eğleniyordur sorusunu soruyorsak da aynı hisse kapılmışız demektir.
  • "şu an yunanistan'daki arkadaşlarım akşam yemeklerini yiyor ve saat 22:00 sularında hadi dışarı çıkalım diyerek 2-3 bayan, atina'nın güzel bir kafesinde arkadaş ortamında biralarını yudumlayacaklar ve ben bu arada cumartesi akşamı, maalesef hiç de tekin olmayan semtimizde 22:00'den sonra tek başına sokakta bulunmaktan tırstığım için, evde bilgisayar-tv ikilisinden birini seçmek zorunda kalıyorum" şeklinde yorumlayabileceğim duygu.
  • ben kendi işimi geliştireceğim diye 3 yıl nerdeyse beş kuruş kazanmadan debelenip dururken yeni başladığım işyerinde beni işe alan ve pazarlama müdürü olan kadının ay farkıyla benden küçük olup benim iki buçuk katım kadar maaş aldığını öğrenince çöktü üzerime buna benzer bi his. hayatı kaçırmak diye birşey olamaz da, bazen fırsatları kaçırdığımız oluyor işte. inattan mıdır, inançtan mıdır bilemedim..
  • hayatim boyunca bazi donemler icinde oldugum ruh hali, uyku duzenimin surekli bozulmasi, sabahlara kadar uyuyamamanin baslica nedenlerinden biri. bazi cumartesi geceleri disari cikmadigimda sanki kocaman bir parti veriliyor ama sadece ben davet edilmemisim hissi, ya da bombos oturup sikildigi zamanlarda, atiyorum o anda istanbulun bir yerinde karsilasabilecegin gecen guzel kizla tanisma firsatini, karsina cikabilecek onlarca imkani kacirdigini hissetmek.

    bu ruh halini nasil kullandiginizin etkileri pozitif veya negatif olabilir. eger bu dusunce ile bir seyler yapmazsaniz hayata seyirci kalirsiniz ve buna o kucuk ama mutlu dunyalari olan insanlardan daha fazla uzulursunuz. ama eger bu his dogrultusunda hayaller kurup, hirsla pesinden giderseniz, eger hayati yakalarsaniz...

    (bkz: üç nokta koymanın dayanılmaz hafifliği)
  • berbat bir histir. başa çıkmanınsa tek bir yolu vardır: kendinize ait olmayan anılar yaratmak. bunun kısa süreli bir savuşturma olacağını da unutmayın yahut fazlasıyla benimseyip sahiplenebilirsiniz de. elbette bu da saf durgunluğu çağıracaktır.
  • hayatı sürekli erteleyenlerin elbet bir gün tanışacağı his.
hesabın var mı? giriş yap