harvester

• command and conquer familyasında tiberium hasatı yapan yaratıklar... özellikleri geri zekalı olmalarıdır... iki harvester başka birşey kullanmadan birbirini yok edebilir nerdeyse...
• harvest edendir bunlar. sucker gibi birşey.
  oyun sırasında bakarsınız ki paranız çoğalmıyor ulan nerde bu harvesterlar.. gidip bir yere sıkışırlar yada olmayacak yere gidip tiberium ararlar diplerinde varken. çileden çıkartırlar insanı bir nevi.
• bir köprüde birbirinin yolunu tıkamış iki harvester klasiği vardır... adama reset attırır...
• eski bir adventure oyunu.oynadığım en iyi korku oyunuydu...
• rotting christ ayarinda muzik yapan bir grub.as we reap the fields of pain adinda bir epleri vardir.
• yukarıda da dediğim gibi eski bir adventure, ama nasıl bir adventure..efendim şöyle ki;
  3 (yazıyla üç) cdden oluşan, çizim arkaplanların üstüne gerçek karakter görüntülerinden müteşekkil (bunun bi adı vardı eet farkındayım lakin unuttum) grafiklere sahip bir oyundu.
  konusu da şöyle ki;
  bi sabah uyanıyoruz odamızda, ööle 18-19 yaşlarında bi elemanız, kim olduğumuz ve nerede olduğumuz hakkında hiçbir fikrimiz yok, ev halkının bize "steve" diye hitap etmesinden ismimizin abdullah olduğuna kanaat getiriyoruz, bir de ev halkının nedense böyle bi ruh hastası mizacı var.evet buraya kadar "abow sanitarium'dan araklamış hibinolar" diyebilirsiniz ama oyun sanitarium'dan daha eski ve de olaylar oldukça farklı gelişecek.dışarı çıkınca küçük bir kasabada olduğumuzu anlıyoruz çok zeki olduğumuz için.gel gelelim kasabadaki tek ruh hastası bizim familya değilmiş, bu muhitteki her karakterin kendine özgü sapıklıkları var.mesela bi amca var, hem ensest, hem nekrofili, hem de pedofiliden haz ediyor ve bunları 8 yaşındaki kızına uygulayıp sonunda kızı gömüyor.cesedi bulunca amcanın beynini dağıtmak da bize düşüyor tabii.neyse efendim, diyorduk ki bütün kasaba çizmiş kafayı, işte iki kişi istisna bu durumda.bunlardan biri kasabada büyük bi bina var böle ayasofya gibin kocaman, camiye de benziyo, onun kapısında bekçi gibi durup bizi içeri almayan adam.bu adam ki oyunun kapağında orağı ile poz vermekte olan cübbeyi de geçirip kendine azrail şekli yapmış adam.bir takım bilge sözler sarfedip aklımızı alıyor, bize bazı görevler veriyor.ikincisi ise yukarıda bahsettiğim sapık amcanın üvey kızı (öldürdüğü değil haliyle...başka bu).onu farklı kılan ise onun da sizin gibi maziye dair bi bok hatırlamaması.evet onunla daha sonra "sen de mi kartal maltepede oturuyorsun kuzuciğim? bi sevişelim be ne olur?" muhabbetine giriyorsunuz merak etmeyin.
  işte noluyo oyunun sonunda, giriyosunuz o cami gibi yere, bi bakıyosunuz bu kasaba tesadüfen böyle değilmiş o cübbeli herif bişiler yapmış kız ve sizden başkaları insan diilmiş... (ayrıntısını unuttum şimdi sallamiim).oyunun iki sonu vardı ya kızı öldürüyodunuz ya da evlenip mutlu mesut yaşıyodunuz.ama ikisinin de sonunda adam sizi öldürüyodu (ne biçim "iki farklı son"sa bu da mnakoym..)
  oyunu 4-5 sene evvel oynamıştım belki bazı yerleri sallamış ya da atlamış olabilirim.mazur görüle...
• bir rts klisesi. ayrica iddia ediyorum ki gelmis gecmis en sevimli harvester dune2'nin mavi gozlu tombik harvester'idir.
• (bkz: vocalanestezi)
• (bkz: harvester of sorrow)
• --- spoiler ---
  
  dos altında çalışan 3cd'lik macera oyunu. point-and-click sistemiyle çevreden eşyaları cebinize indirip yeri geldiğinde kullanabiliyor ve harvest denen bu manyak kasabanın ne ayak olduğunu öğrenmeye çalışıyorsunuz. her tarafta kafayı sıyırmış enteresan tipler var. örneğin wasp woman denen, terkedilmiş bir evde eşek arıları ile yaşayan bir kadın var. kadının hayat felsefesi şu; eşek arıları, hiçbir fedakarlık göstermeden sadece kendi zevkleri için, iğnelerini düşmanlarına batırırlar ve her defasında soktukarı iğneleri ve bolaşttıkları zehirleri, bir erkeğin boşalması gibidir. buna karşın bal arıları düşmanlarını soktuklarında kendilerini feda eder ve bal üretirler. ancak herşeyin faydalı olması gerekmez. kadın bu terkedilmiş evi kocaman bir eşek arısı yuvasına dönüştürmüş ve orada öylece oturup eşek arılarının kendisini sokmasını beklemiş, bundan zevk almış.
  
  nükleer savaş başlıklı bir düzine füzenin bulunduğu askeri üssü bekleyen bir wwii gazisi albay amca var. adamın sırtında m16 olduğundan pek ses çıkaramıyoruz. ayrıca oyun 1950'lerde geçtiği için herif bizi commie bastard olmakla suçlayıp alnımıza bir delik açabiliyor. lafınıza dikkat edin yanına gidince. save alın.
  
  bu herifin bacaklarını kaybetme hikayesi var bir de. ikinci dünya savaşında sabotaj yapacakken almanlar bunu görüp mg42 ile biçmişler, bu da pusulası ile ingiltere'nin bulunduğu yöne doğru sürünerek kaçmış. traji komik ? evet.
  
  oyunun klasik adventure'lara göre iki farkı var. birincisi diyalog içerisinde istediğiniz kelimeyi karşınızdakine sorabilmeniz. ikincisi ile etrafa saldırabiliyor olmanız. steve'in annesine "fuck" deyin, mideniz kalksın.
  
  --- spoiler ---