*

  • uluslararasi iliskiler teorilerinden biri olan realizmin babasidir. devletler arasinda "guc"u on plana cikaran eril doktrinin onculerindendir. uluslararasi politika adli tugla gibi iki ciltlik bi kitabinda yazaridir ayni zamanda.
  • 20. yy kanlı savaşlarının nedenini liberal politikalara ve insan doğasına aşırı güvenden kaynaklandığını iddia eder. insan doğasına ve bilimsel metotllar ile eğitilen bireyin topluma zararının dokunmayacağını düşünmenin ikinci dünya savaşının nedeni olarak gösterir. buı güven siyaset biliminde bir çöküş yaratmışdır der. alternatif politika üretim sistemi olarak political realismi öne sürer. ayrıca adamın gençliğinden çalar , mor gözlerle bu enrtyi yazdırır.
  • fasizm'i liberalizm den oteye gitmiş bir ideoloji olrak görür, çünkü liberalizm'in sadece realistic formlar ile toplumu çözümlemey çalıştığını ancak fasizm'in bunun yanında biolojik önemide göz önüne aldığını yınede her ikisininde 2 dünya savaşının başlamsına engel olamadığının altını çizer. ona göre uluslararası ilişkiler bir anrşi durumudur e bu durum içerisinde devletler kendi güç kavgalarını verirler.
  • klasik realizmin kurucusu sayılabilecek politik teorisyen. realist düşünce ardılları tarafından oldukça geliştirilmiş/farklılaştırılmış, özellikle aktör ve karşılıklı bağımlılık tanımlarında günümüz teorilerine göre oldukça geride kalmıştır. neo-realizm olarak tanımlayabileceğimiz düşünce, temel prensiplerde kendisiyle yakınlıklar göstermekle birlikte morgenthau'nun analizin temeline insan doğasını koymasından, uluslararası sistemi ve onun anarşik yapısını koymaya doğru evrimleşmişlerdir.
  • üniversite yıllarımızdan kalmış bir anı olarak aktarmak isterim; bu morgenthau'ya sormuşlar, dünyadaki bütün devletleri demokratik bir yapıya kavuştursak çatışma ortamının önüne geçilebilir mi, kalıcı bir barış ortamı sağlanabilir mi diye.. morgenthau hemen cevabı yapıştırmış ve demiş ki; no ... ama iki türlü "no"... birincisi, bütün devletleri demokratikleştiremezsiniz. ikinci gerekçe ise, bütün devletleri demokratikleştirseniz bile insan doğası gereği kötülüğe yatkın olduğu için yine çatışma ortamı devam edecektir demiş.

    kendisi ikinci dünya savaşı yıllarında almanyadan amerikaya kaçan yahudi asıllı almanlardandır ayrıca. ismi tüm kaynaklarda hans j. morgenthau olarak gecer. "j." nın açılımın öğrenebilmem yaklaşık 2 yılımı aldı, o kadar zordu o yıllarda (şimdi google var hemen çıkıyo tabi: ) .. ben huzurlarınızda arkadaşın tam ismini yazıyorum; hans joahim morgenthau
  • hans j. morgenthau ayrıca birinci dünya savaşı sonrası istanbulun işgal yıllarında aktif rol oynayan abd büyükelçisi henry morgenthau ile sıkça karıştırılmaktadır. ikisi tamamen farklı kişilerdir, bir kan bağı varmıdır bilmem ama morgenthau planı da hans morgethau ile alakalı değildir. henry morgenthau denen arkadaşı özellikle "kurtuluş savaşı yıllarında amerikan mandacılığını savunanlar" konulu çalışma yaparken sıkça görebilirsiniz..
  • ortaya koyduğu realizmin temel ilkeleri dönemin diğer realistleri tarafından da kabul gören, 2. dünya savaşı sonrası amerika birleşik devletleri'nde realizmin gelişmesi ve uluslararası ilişkiler disiplininin şekillenmesinde önemli bir konumu olan uluslararası ilişkiler teorisyenidir.

    morgenthau'nun belirlediği prensipler, temelde, insan doğası ile ilgili 'özcü' (essentialist) bir bakışa dayanmaktadır. thomas hobbes'un görüşlerinden esinlenen morgenthau, insanları özünce bencil, güç ve iktidar hırsıyla hareket eden ve kendi çıkarları peşinde koşan varlıklar şeklinde görmektedir. morgenthau da tıpkı hobbes'da olduğu gibi, bu savaş halinden kurtuluşun tek çaresini kişilerin kendini yönetme yetkisinden vazgeçip bunu toplumsal-siyasal otoriteye yani devlete, devretmelerinde görmektedir. morgenthau'nun bu yaklaşımında, eleştirdiği idealizmde olduğu gibi insan doğasıa ilişkin 'özcü' bir bakışın hakim olması dikkat çekicidir. idealistler insanı özde iyi ve barışsever düşünürken, morgenthau ve realistler insanı özde bencil ve çıkarcı olarak nitelendirmektedir.

    insan doğasına yaklaşımında çıkar kavramını ön plana çıkaran morgenthau ulusların da bireyler gibi çıkarlar peşinde koştuğunu savunur ve 'ulusal çıkar' kavramına büyük önem verir. bu ulusal çıkar, uluslararası güç ilişkilerinde tanımlanır.

    (bkz: idealizm/@ultrags)
  • demokratların ne zaman başa gelse amerikanın savaş açtığı, bu yüzden halk tarafından pek saldırgan bulunduğu ve sevilmediği yıllarda, demokratlar baştayken vietnam savaşı'na karşı çıkmış, bunun üzerine politikacılar tarafından aşırı tepki almış, hatta university of chicago'daki kürsüsünü bırakması için meslektaşları tarafından baskı görmüş (üniversitede karşı çıkan bir oymuş), ve sonunda istifa etmek/kovulmak zorunda kalmıştır.
  • dış politikamızı yönetenlerin biraz olsun görüşlerinden(realizm) haberdar olması gereken insandır.
    kendisi sanırım türkiye'ye şöyle tavsiyelerde bulunur: " gücünüz ölçüsünde çıkarlar peşinde koşun ve asla unutmayın dünya'da asla nihai bir barış olmayacak, önemli olan bu sürekli çatışma ortamından ne kadar çıkar sağlayacağınızdır."
hesabın var mı? giriş yap